"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun, kendisine ödeme emri tebliğ edilmediğini, takipten 25/08/2014'te haberdar olduğunu ve takibe konu senedin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; bonolara ilişkin üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 1) Borçlunun zamanaşımı nedeniyle takibin iptali talebinin yanı sıra, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayetinde de bulunduğu, mahkemece borçlunun...
Esra Ör tarafından borca itiraz ile icra takibini öğrenmiş olmasının, o tarihte mevcut olmayan ve usulsüzlüğü iddia edilen ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiği sonucunu doğurmayacağı, kıymet takdir raporunun borçlu vekili Av. Esra Ör'e tebliğ edilmiş olması takipten haberdar olma olarak kabul edilmiş ise de; Av....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya 24.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takipten 10.09.2014 tarihinde haberdar olduğunu, 12.09.2014 tarihinde icra müdürlüğüne gecikmiş itirazını yaptığını, Bodrum PTT çalışanı ve mahalle muhtarının ihmali nedeniyle tebligattan haberdar olamadığı iddiasıyla gecikmiş itirazının kabulü ile takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesi ile tebliğ tarihinin 10.09.2014...
Davacı, asıl borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin asıl borçlu yönünden kesinleşmediğini ve müvekkili icra kefili hakkında icra emri düzenlenemeyeceğini ileri sürmüş, asıl borçlu tarafından tebliğ usulsüzlüğüne yönelik şikayette bulunulduğunu da mahkemeye bildirmiştir. Davacı, takipte icra kefili olup, ancak kendisine yapılan tebliğ işlemine karşı şikayette bulunma hakkına sahiptir, asıl borçluya yapılan tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasını ileri sürme hakkına sahip değildir. Zira tebliğin usulsüzlüğünü şikayet hakkı, ancak kendisine tebligat yapılan asıl borçluya aittir. Asıl borçlunun bu yönde şikayetinin mevcut olması halinde mahkeme, davanın sonucu bu davayı etkileyeceğinden bekletici mesele yapmalı ve ona göre karar vermelidir. Ancak, gelinen aşamada UYAP üzerinde yapılan incelemede, İstanbul 26....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğinin usulsüzlügü şikayeti ile birlikte ciro silsilesinin kopuk olduğunu, lehtar cirosu olmaksızın yetkili hamil olmayan alacaklı tarafından senedin takibe konulduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabul edildiği, diğer itirazların ise reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir. 6102 sayılı TTK.nun 778. maddesinin göndermesiyle bonolar...
İcra Müdürlüğü'nün 2022/18483 Esas sayılı icra takip dosyasından davacı kiracıya gönderilen örnek no 14 tahliye emri tebliği mazbatası incelendiğinde; beyanına başvurulan ve haber verilen kişinin isminin yazılmasına karşın soy isminin yazılmadığı, bu nedenle örnek no 14 tahliye emrinin davacı kiracıya tebliğinin 7201 sayılı TK nun 21/1 ve 23/7 maddeleri ile Tebligat Kanununun uygulanmasına dair yönetmeliğin 30 ve 35/1- f maddelerine aykırı olması sebebiyle usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı tebligat kanunun 32. Maddesi ile 2004 sayılı İİK'nun 16. Maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. 7201 sayılı TK'nın 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İcra takip dosyasının incelenmesinde borçluya ödeme emrinin 17.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 25.06.2015 tarihinde İİK'nun 62.maddesinde öngörülen yasal süreden sonra icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, aynı vekilin 09.07.2015 tarihinde ise icra mahkemesine yaptığı başvuruda hem ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürdüğü hem de müvekkilinin mazeretini beyanla gecikmiş itirazda bulunduğu görülmüştür. Borçlunun dilekçesinde; gecikmiş itirazdan söz etmesi HMK'nun 33. maddesi gereğince, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu haliyle 7201 sayılı Kanunun 32.maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK. 5.6.1991-1991/12-258 E-344 K.). Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası İİK'nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların nitelikleri ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: Dairemizin 15.01.2020 tarih, 2019/10019 Esas ve 2020/735 Karar sayılı ilamıyla, sanık ...’a gerekçeli kararın ve Cumhuriyet Savcısı'nın aleyhe temyiz taleplerini içeren tebligatların usulsüzlüğü sebebiyle iade kararı yazıldığı ancak iade sonrası her ne kadar temyiz talebinin usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmışsa da, gerekçeli kararın tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında, savunma hakkında atfedilen önem ve savunma hakkının kısıtlanmaması açısından, gerekçeli kararın usulüne uygun olarak sanık ...’a tebliğ edildikten sonra, temyiz talebinde bulunması halinde, temyiz dilekçesi eklenerek sanık...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik icra müdürlüğünce verilen kararın hatalı olduğunu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin tebligat usulsüzlüğü şikayetine ilişkin icra hukuk mahkemesi kararlarının kesinleşmeden uygulanamayacağına karar verdiğini, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra takip dosyasındaki hacizlerin kaldırılabileceğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca takibin durdurulması ve haczin kaldırılmasına yönelik icra memur işlemini şikayettir. Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan Fethiye İcra Müdürlüğünün 2020/7373 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin 22/10/2020 olarak tespitine karar verildiği ve şikayet tarihi itibarı ile kararın kesinleşmediği tartışmasızdır....
Her ne kadar borçlu vekili icra mahkemesine sunduğu 11.11.2014 tarihli dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürerek usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiş ise de, borçlunun usulsüzlüğü ileri sürülen tebliğ işlemini en geç icra mahkemesine başvuru tarihi olan 14.08.2014 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, 11.11.2014 tarihinde ileri sürülen tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik iddia İİK’nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır. Bu durumda; mahkemece, borçlunun imzaya itirazının süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken itirazın esası incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....