TBK. nin 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur. Somut olaya gelince, her ne kadar resmi akitte şartsız bağış olduğu yazılmış ise de; bağışlamada tarafların gerçek iradesi önem taşıdığından, ...'nün 03.06.1994 tarihli kararından bağışın koşullu olduğu ve koşulun yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Ancak davalı tarafından bağış amacının gerçekleşmeyeceğinin kesin biçimde anlaşıldığını belirten bir tarih sunulmadığı gözetildiğinde BK. nin 246. TBK. nin 297. Maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği tartışmasızdır. Hâl böyle olunca, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir....
in yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava Borçlar Kanunu'nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat ve 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir. Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Bu anlamda gerçek zararın belirlenmesi ve giderilmesi önem arzetmektedir. Cismani Zarar Halinde Lazımgelen Zarar ve Ziyan başlıklı 818 sayılı BK 46. maddesinin 2. fıkrası (6098 sayılı TBK m. 75) gereğince gerçek zararın belirlenmesi bakımından karar tarihine en yakın tarihlerdeki ölçütlerin kullanılması gerekmektedir....
Kiraya veren, yapmaktan kurtulduğu giderler ile kiralananı başka biçimde kullanmakla elde ettiği veya elde etmekten kasten kaçındığı yararları kira bedelinden indirmekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlemeye yer verildiği anlaşılmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu 98. maddesinin (6098 sayılı TBK 114.madde) atfıyla aynı kanunun 44. maddesi (6098 sayılı TBK 52. madde) ile TBK 325. maddesindeki düzenleme birlikte değerlendirilerek, davacı kira sözleşmesinin sonuna kadar olan kira bedelini isteyemese de belirlenecek makul süre için mahrum kaldığı kira bedeli hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Yerel Mahkemece, 21.06.2010 tahliye tarihi esas alınarak davaya konu olan 32, 33 ve 34 no’lu bağımsız bölümden oluşan kiralanan yerlerle ilgili tahliye tarihinden sonra mahrum kalınan makul süre kira tazminatı da belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Dava, TBK’ nun 347. maddesine dayalı kira süresinin bitimi nedeniyle kiraya verenin tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 347/1.maddesi hükmüne göre konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya veren sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez....
Rücu ilişkisi TBK 62. Maddesinde “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” Demekle bu maddede müteselsil sorumlulardan her biri tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödediği taktirde diğer müteselsil sorumluya ve sorumlulara hangi esaslar içinde rücu edeceğini düzenlemektedir. Hemen belirtelim ki rücu da teselsül değil pay esası geçerlidir. TBK 62. Maddesinde sorumluluk hukuku yönünden rücu ilişkisini, TBK 167 sözleşmeye dayalı rücu ilişkisini ve KTK 88/2 ise araç işletenlerin sorumluluk ilişkilerini düzenlemiştir. (KAYNAK: 6098 Sayılı TBK Göre Hazırlanmış Borçlar Hukuku Genel Hükümleri (Prof. Dr....
Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu'nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK'nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır....
Mahkemece, TBK madde 435/2'ye göre davalının feshinin haksız olduğu, TBK m.138 hükmünün şartları gerçekleşmediğinden işbu uyuşmazlıkta uygulama imkanının olmadığı, davacının hem cezai şartı hem de tazminatı talep edebileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur. Taraf vekilleri bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, taraf vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 16/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olaya gelince mahkemece tarafların sosyal ekonomik durumları ve SGK’dan gelen cevaplar değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya içeriği ve toplanan delillerden TBK 614/2 maddesi gereğince bakım borçlusunun bakım alacaklısına özellikle uygun gıda ve konut sağlamak hastalığında gerekli özenle bakmak ve onu tedavi ettirmek zorunlulukları da dikkate alınmak suretiyle davacı yararına TBK 617/2 maddesi gereğince belirlenecek uygun bir miktarda irat bağlanması gerekirken hatalı hukuki gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Davacının yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dairemizce zararlandırıcı eylemin 2000 yılı içerisinde vuku bulmasına rağmen eldeki davanın 2013 senesinde açılmış olduğu rücu davaları için zamanaşımını düzenleyen TBK 73. Maddenin 818 sayılı B.K.nda bulunmadığı bu nedenle davanın 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 60. Maddesi ve 125. maddelerine istinaden zamanaşımı süresinin zararlandırıcı eylemin vukuundan itibaren 10 yıl olduğu ve zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bu kez davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dairemiz rücu ilişkisini düzenleyen TBK 73. maddesinin 818 sayılı B.K.nda bulunmadığı, bu nedenle genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini bozma kararına gerekçe yapmış ise de bu gerekçe dosyadaki olayla örtüşmemektedir. Her ne kadar 73....
Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu'nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK'nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır....