WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir borç bakımından alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi borcu sona erdiren sebep olarak 6098 sayılı TBK 135.maddesinde düzenlenmiştir....

    Ayrıca zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise TBK 52. (818. Sayılı BK 44. Mad.) maddesine göre hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14.03.2012 2011/4-824 E., 2012/134 K. Yine HGK 16.03.2016 Tarih 2014/1018 E., 2016/326 K.) (Yargıtay 17. HD 31/10/2017 2016/12403 E., 2017/9904 K.)...

      Konu ile ilgili yasal düzenlemeler gözden geçirildiğinde; 6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde "Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği", TBK. 52/1 maddesinde " zarar görenin zararı doğuran fiile razı olması veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olması veya tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırması halinde hakim tazminatı indirebileceği veya tamanen kaldırabileceği", TBK 53/3 maddesinde "ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların" ölüm halinde uğranılan zararlardan bulunduğu öngörülmüştür. Destekten yoksunluk tazminatı, ölüm nedeniyle ortaya çıkan, miras hukukundan bağımsız, yansıma yolu ile uğranılan maddi zararın tazmini amacını güden bir taleptir.(Emre Gökyayla S:46 vd) Kusursuz sorumlulukta tazminat belirlenirken aksi öngörülmemişse (TBK 49 vd) kusura dayanan sorumluluk hükümlerinin uygulanacağı doktrinde ve yargısal içtihatlarda benimsenmektedir....

        Bu kapsamda davacıya, davası açıklattırılmalı, yapmış olduğu icra takibi ile kira alacağı mı yoksa TBK.'nun 325.maddesi kapsamında tazminat mı talep ettiği, takipte talep edilen 6 aylık kiranın hangi aylara yönelik olduğu açıklatılmalıdır. Kabule göre de kira sözleşmesinin 10 ve 21. maddeleri bir arada değerlendirildiğinde tarafların erken fesih halinde istenebilecek tazminat miktarının 15 günlük kira ile sınırladıkları kabul edilmeli ve TBK.'nun 325.maddesi uyarınca tazminat isteminin en fazla 15 gün olarak kabulü yoluna gidilmelidir. Ayrıca, mahkeme kabulünde davayı kira sözleşmesinin erken fesih nedeniyle TBK.'nun 325.maddesi uyarınca tazminat olarak kabul edip bu şekilde görmüştür. TBK.'nun 325.maddesi uyarınca tazminat istenebilmesi için öncelikle kiralananın tahliye edilmiş olması gerekir. O halde, hem kiralanan tahliye edilmiş kabul edilip erken tahliye nedeniyle tazminata karar verilmesi hem de kiralananın tahliyesine karar verilmesi çelişkidir....

        TBK m. 222/I hükmünün “Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir.” şeklinde olması nedeniyle eğer yedek anahtarın bulunmadığını bilerek satış sözleşmesini kurduğu kabul edilir ise bu halde satıcı davalının ayıptan sorumluluğuna gidilemeyeceği, Ancak aksi görüş kabul edilir ve TBK m. 222/I hükmünün uygulama alanı bulmayacağı kabul edilir ise bu halde satış sözleşmesinde açık ayıp bulunduğunun tespiti halinde TBK m. 223/I hükmü “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.” şeklinde olduğundan davacı alıcının açık ayıbı, satıcı davalıya uygun bir süre içinde bildirmek (ihbar etmek) zorunda olduğu; bunun bir külfet olduğu, Davacının 27.09.2023 tarihinde davalıya gönderdiği ihtarname ile yedek anahtarın teslimini, teslim edilmez ise de ödemenin yapılmasını talep...

          Tüm bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi; ihtarnamelerin düzenlenmesinde Yasa ve anasözleşmede belirlenen prosedüre uyulmadığı, 30/09/2021 tarihi itibariyle kooperatif tarafından yapılan hesaplamanın doğru olmadığı, ayrıca; gecikme faiz, hesaplanmasında TBK. ile getirilen düzenlemeye uyulmadığı anlaşılmış olup, davalı hakkında alınan 25/08/2022 günlü, 2022/08.01 sayılı çıkarma kararının iptaline..." karar verilmiştir....

            "5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."...

              Ödemeler tenzil edilirken TBK 100. maddesi hükmü gözönüne alınmalıdır. Ne var ki mahkemece hükme esas alınan 19/02/2018 tarihli kök raporda, TBK 100. maddesi dikkate alınmaksızın hesaplama yapılmış ve davacının icra vekalet ücreti hariç 78.71 TL fazla ödeme yaptığı açıklanmıştır. Aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 27/06/2018 tarihli ek raporda ise, TBK 100. maddesine uygun olarak ödemelerin önce faizden indirilmesi sonucu davalı bankanın asıl alacak ve faiz alacağının sona erdiği ancak 2.802,81 TL icra masrafları da eklendiğinde bankanın bu kez 797,76 TL alacaklı olduğu ifade edilmiştir. Bu durumda esasen her iki raporda da dosya borcunun kapanmadığı sonucuna ulaşıldığı görülmektedir....

                Buna göre; 6098 Sayılı TBK 431.maddesi uyarınca taraflardan her biri, belirsiz süreli hizmet akdini TBK 432.maddesinde belirtilen fesih sürelerine uymak suretiyle feshetme hakkına sahiptir. Burada belirsiz süreli hizmet akdini feshinin haklı nedene dayanması şartı aranmamaktadır. TBK 432.maddesindeki fesih ihbar sürelerine uyulması koşuluyla taraflardan her biri belirsiz süreli hizmet akdini sonlandırabilecektir. Fesih bildirim süresi ise TBK 432.maddesinde "Belirsiz süreli hizmet sözleşmelerinin feshinden önce, durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.Hizmet sözleşmesi; bildirimin diğer tarafa ulaşmasından başlayarak, hizmet süresi bir yıla kadar sürmüş olan işçi için iki hafta sonra; bir yıldan beş yıla kadar sürmüş işçi için dört hafta ve beş yıldan fazla sürmüş işçi için altı hafta sonra sona erer....

                TBK. m. 521- 525 arasında sadece simsarın ücret alacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Simsarlık sözleşmesi ile ilgili diğer hususlarda, TBK. m. 520/2'nin yollaması gereği vekalete ilişkin TBK. m. 502 vd. hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Simsarın ücrete hak kazanma zamanı ve giderlere ilişkin alacağı TBK. m. 521 'e göre "simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır" (521/1); "simsarın faaliyeti sonucunda kurulan sözleşme geciktirici koşula bağlanmışsa ücret, koşulun gerçekleşmesi halinde ödenir" (521/2); "simsarlık sözleşmesinde simsarın yapacağı giderlerin kendisine ödeneceği kararlaştırılmışsa, simsarın faaliyeti sözleşmenin kurulmasıyla sonuçlanmamış olsa bile giderleri ödenir" (521/son). Böylece simsar, sözleşme konusu hizmetin bir akdin kurulmasıyla sonuçlanması durumunda ücrete hak kazanmaktadır. Simsar, söz konusunu hizmeti yerine getirmezse, ücret alacağı elde edemeyecektir....

                UYAP Entegrasyonu