WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zamanaşımını kesen sebepler TBK m.154 ve 157'de gösterilmiştir. Bu maddelere göre zamanaşımı; borçlunun bir fiili ile, alacaklının bir fiili ile, yargılama ve takibe ilişkin bir işlemle, yargıcın emir ve hükmüyle kesilebilir. TBK m. 157/1’e göre, bir dava veya def'i ile kesilmiş bulunan zamanaşımı, dava süresince iki tarafın yargılama ile ilgili her işleminden veya yargıcın her kararından sonra (kesilir ve) yeniden işlemeye başlar. TBK m. 157/2’ye göre, zamanaşımı, icra takibi ile (kovuşturulması ile) kesilmişse alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımı kesilince, kesilmeden itibaren yeni bir süre işlemeye başlar (TBK m. 156/1). Zamanaşımının kesilmesinden sonra işleyecek yeni zamanaşımı süresi, eski (kesilen) zamanaşımının aynıdır. Nitekim aynı ilkeler, H.G.K.'nun 18.09.2013 gün ve 2013/15-169 E. 2013/1365 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır....

    TBK.' nun 88 ve 120. maddelerinin düzenleniş amacı ve niteliği gözetildiğinde, emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri sürmese de re'sen gözetileceğinin kabulü gerekir. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; uyuşmazlığın çözümü bakımından karar tarihinden önce yürürlüğe girmiş bulunan ve halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6098 sayılı TBK 88 ve 120. maddelerinin ve 6101 sayılı Yürürlük Kanununun somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının irdelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. O halde faize ilişkin TBK.' nun 88 ve 120. maddelerinin 26.03.2003 tarihinde davacı tarafından aylık %180 faiz ile birlikte alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itiraz edilmeksizin kesinleşmesi ve icra takibinin daha sonra 28.10.2008 tarihinde yenilenmesi ile birlikte değerlendirme yapılması hususunda taraf ve yargı denetimine elverişli uzman bilirkişi vaya bilirkişi heyeti raporu alınarak hüküm kurulması gerekir....

      Davacı vekili istinafında özetle; taşınmazının tazminat ödenmeksizin tapusunun iptal edilerek mülkiyet hakkı ihlal edildiğini, müvekkilinin bir çok kez mahkeme ve idareye başvurduğunu TBK gereğince de zamanaşımı kesileceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak taşınmazın kıymet takdirinin yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Değerlendirme ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, zamanaşımını kesen başka davalar olduğu iddiasıyla istinafa başvurmuştur. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, TMK m.1007'den kaynaklanan tazminat davalarında TBK m.146'daki genel zamanaşımı uygulanacaktır. TBK m.154'de zamanaşımını kesen haller sayılmıştır....

      TBK. nin 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur. Öte yandan, TBK.'nun 297/3.madde hükmüne göre; bağışlayan sağlığında geri alma sebebini öğrenememişse, mirasçıları ölümünden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilir. Bu durumda davacıların mirasbırakanın payına ilişkin açtıkları bu davada mirasbırakanın ölüm tarihi gözetildiğinde 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği tartışmasızdır. Hâl böyle olunca, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2023/44 ESAS DAVA KONUSU : İİK 277 ve Devamı Maddelerince Tasarrufun İptali, Olamazsa TBK 19. Madde Uyarınca Tasarrufun İptali KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların davalı Emir tarafından alacaklıya zarar verme kastıyla diğer davalıya devredildiğinin ileri sürülerek İİK 277 vd. ve TBK md. 19 ve maddeleri gereğince; davalı - borçlunun devrettiği taşınmaz ve taşınmaz hisseleri ile ilgili söz konusu devirlere ilişkin tasarrufların tapu tashihine mahal olmadan iptaline, söz konusu tasarrufa konu taşınmaz ve taşınmaz hisselerini cebri icra yolu ile Tarsus İcra Dairesi 2019/2864 E.ve Tarsus İcra Dairesi 2019/3017 E....

        (TBK.58) maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49.(TBK.58) maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve BK’nın 49. (TBK.58) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir....

          (TBK.58) maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49.(TBK.58) maddesi uygulanır.TMK’nın 24. ve BK’nın 49. (TBK.58) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.Dosya kapsamından, davacının manevi tazminat isteminin malvarlığında oluşan zarara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu eylem, davacının veya yakınlarının cismani zararına neden olmadığı gibi, iç huzuru bozacak nitelikte olgulardan olmadığından ve manevi zararın koşullarını düzenleyen BK'nun 49....

            Kaldı ki TTK m. ... maddesindeki gerekçesinde ticari işlerdeki faiz serbestisinin bir temel ilke olarak benimsendiği ifade edilmişken… Bu nedenle TBK ile aynı anda yürürlüğe giren TTK’nun faize ilişkin hükümleri, TBK’na göre özel hüküm niteliğinde olduğundan TBK m. 88/... ve m. 120/... düzenlemesiyle akdi faize temerrüt faizine getirilen sınırlamalar ticari işlere uygulanamaz. ........2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK'nun .../... maddesinde ticari işlemde faiz oranının serbestçe belirleneceği hükme bağlanmış, aynı maddenin .... fıkrasında ise tüketicinin korunmasına dair hükümle saklı tutulmuş, başkaca bir istisna getirilmemiştir. Aynı kanunun .... maddesinde ticari işlerde, kanuni, ana para ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır....

              Mahkemece, davanın kabulüne, 6.970,51 TL alacağın davalı tarafın temerrüt tarihi olan 13.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava konusu uyuşmazlık, davalıya haksız yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme esaslarına göre iadesi talebine ilişkindir. 818 sayılı BK 66.maddesinde; sebepsiz zenginleşme davasının, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 1 yılın geçmesi ile, 6098 sayılı TBK 82.maddesinde ise 2 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK gibi 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6101 sayılı TBK Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5/1.maddesinde; "TBK yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder "düzenlemesi yeralmaktadır....

                Mahkemece, davanın kabulüne, 5.328,54 TL alacağın davalı tarafın temerrüt tarihi olan 12.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava konusu uyuşmazlık, davalıya haksız yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme esaslarına göre iadesi talebine ilişkindir. 818 sayılı BK 66.maddesinde; sebepsiz zenginleşme davasının, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 1 yılın geçmesi ile, 6098 sayılı TBK 82.maddesinde ise 2 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK gibi 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6101 sayılı TBK Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5/1.maddesinde; "TBK yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder "düzenlemesi yeralmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu