KARŞI OY Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. maddelerinde düzenlenmiştir. TBK 51. maddesine göre hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyecektir. Bu madde uyarınca hakim, öncelikle zarar gören kişinin/kişilerin maluliyet oranına, yaşına, bakiye ömrüne ve gelirine göre zararını tespit edecek ve bundan birlikte kusuruna isabet eden kısmı çıkaracaktır. Daha sonra Karayolları Trafik Kanununun 87.maddesi gereğince eğer yaralanan kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa gerek öğreti gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsendiği üzere TBK 51. madde uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapacaktır....
Ceza koşulu TBK. m. 179'da düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, ceza koşulunun türleri, seçimlik ceza koşulu, ifaya eklenen ceza koşulu ve ifa yerine ceza koşulundan (Dönme cezası) ibarettir. Bu genel düzenlemenin yanında TBK. m. 444/2 dönme cezası özel olarak düzenlenmiştir. Bu TBK 444/2 aynı TBK m. 179 maddesine bir aykırılık oluşturur. Sözleşme cezası burada da TBK m. 179 olduğu gibi, kural olarak, ödenmesi ile akitten cayma hakkını verir. TBK m. 179'un aksine, TBK m. 444/23 gereğince ifayı yada sözleşme cezasını talep etmek isteyip istemediğini alacaklı seçemez. Aksine işçi sözleşme cezasını ödeme ile rekabet yasağından kendisini kurtarabilir (Becker, Herman, İsviçre Borçlar Kanunu Şerhi, Yargıtay Yayınları, sayfa 577). İşveren ancak, işçinin kusurunu ve uğradığı zararı kanıtlayarak TBK m. 444/2 uyarınca zararının tazminini isteyebilir. Bu nedenlerle, kararın yukarıdaki gerekçeyle onanması görüşünde olduğum için sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum....
Müteselsil borçlulukta alacaklının; borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebileceği (TBK 163/1), borçluların sorumluluğunun, borcun tamamı ödeninceye kadar devam edeceği (TBK 163/2), müteselsil borçlulardan birinin, alacaklıya karşı, ancak onunla kendi arasındaki kişisel ilişkilerden veya müteselsil borcun sebep ya da konusundan doğan def’i ve itirazları ileri sürebileceği (TBK 164/1), müteselsil borçlulardan birinin ortak def’i ve itirazları ileri sürmezse, diğerlerine karşı sorumlu olacağı (TBK 164/2) düzenlemeleri de müteselsil sorumlu adi ortakların açılan menfi tespit davasında ihtiyari dava arkadaşı sayılmasını gerektirmektedir....
Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur (TBK 162/1). Borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder (TBK 163/2).Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir (TBK 163/1).Borçlulardan birinin yaptığı ödeme kadar, müteselsil sorumluların alacaklıya karşı sorumlu oldukları toplam miktar eksilmiş olur (TBK 166/1). Borcun tamamı borçlulardan biri tarafından ödenirse, diğer borçlular da alacaklıya karşı borçtan kurtulur. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşması, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtarır (TBK 166/3). Müteselsil borçlu, alacaklıyı tatmin ettiği oranda diğer müteselsil borçlulara karşı alacaklının halefi olur (TBK 168/1) ve alacaklının hakları ona geçer. Borçlu yalnızca kendi payına düşen kısmı ödemişse, diğer müteselsil borçluya rücu edemez....
6098 Sayılı TBK 526. maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görme kapsamında değerlendirilmesi, vekaletsiz iş görme için özel bir zamanaşımı süresi düzenlemesinin bulunmaması, bu haliyle TBK 146. maddesinde açıklanan "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir" hükmünün esas alınması gerektiği, yine davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeniyle davanın ilk açıldığı tarihi itibariyle zamanaşımı tüm alacak için kesildiğinden, davalı vekilinin dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazına itibar edilmediği, muaccel bir borcun borçlusunun, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceği, borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; borçlunun temerrüde düşmüş olacağı (BK 101....
6098 Sayılı TBK 526. maddesinde düzenlenen vekaletsiz iş görme kapsamında değerlendirilmesi, vekaletsiz iş görme için özel bir zamanaşımı süresi düzenlemesinin bulunmaması, bu haliyle TBK.'...
Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. (818 Sayılı BK 43-44 Mad) Maddelerinde düzenlenmiştir. TBK 51. Maddesine(BK 43. Mad.) göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Bir başka anlatımla hakim durumun gereği ve özellikle tarafların kusurlarının ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Böylece tazminat belirlendikten sonra Karayolları Trafik Kanunu'nun 87. Maddesine göre yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa bir başka anlatımla zarar gören bir menfaat karşılığı olmadan hatır için taşınıyorsa gerek öğreti gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsendiği üzere TBK 51.(818 sayılı BK.'nun 43. Mad.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılacaktır....
Öte yandan, TBK 76. maddesinde düzenlenen geçici ödeme ile, HMK 389 ve devamında düzenlenen ihtiyati tedbir arasında, talep şekli ve zamanı, teminat hususu ve itiraz hususlarının farklı şekilde düzenlendiği, HMK 406/2. madde düzenlemesi de dikkate alındığında, TBK 76. maddesinde düzenlenen geçici ödemelerin geçici hukuki koruma niteliğinde ön ödeme olduğu, geçici ödeme için ihtiyati tedbir gibi teminat hususunun düzenlenmediği, ihtiyati tedbirin dava dışı da talep edilebileceği, dava dışı talep edilmiş ise 2 hafta içinde asıl davanın açılması gerektiği,oysa ki geçici ödemenin ancak dava açıldıktan sonra talep olarak ileri sürülebileceği, ihtiyati tedbirin belirli bir süre içinde uygulanması aksi taktirde kendiliğinden kalkacağı, oysa ki geçici nitelikteki ödemenin asıl dava kesinleşinceye kadar ileri sürülebileceği, ihtiyati tedbir kararına karşı kanun yollarına başvurulabilir iken sadece geçici ödemeye ilişkin karar ara karar olduğundan ancak esas hüküm ile birlikte kanun yoluna başvurulabileceği...
. maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görme kapsamında değerlendirilmesi, vekaletsiz iş görme için özel bir zamanaşımı süresi düzenlemesinin bulunmaması, bu haliyle TBK.'...
Kılıçoğlu-Borçlar Hukuk-Genel Hükümler Sh. 1094) Sonuç olarak, 6098 sayılı TBK 147. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için, ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasında bir uyuşmazlık olmalı ve bunlar arasındaki bu uyuşmazlığında "ortaklık sözleşmesinden" kaynaklanması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, taraflar davadışı şirketin ortakları olmakla birlikte, ihtilaf TBK 147/4. maddesinde ifade edildiği şekilde ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmayıp, 16.02.2001 tarihli hisse devir sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. TBK 147/4. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımının uygulanabilmesi için uyuşmazlığın ortaklık sözleşmesinden doğmuş olmasına ilişkin şart gerçekleşmediğinden olayda 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün değildir. Bu halde taraflar arasındaki ilişkinin niteliği itibari ile dava 6098 sayılı Yasa'nın 146. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. (Yargı 11....