WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde; davalının sair istinaf istemlerinin reddi ile birlikte yıllık izin ücret alacağı 5.171,00 TL üzerinden bir kısım izinlerin kullanıldığı davacı tarafça tarafça beyan edildiğinden takdiren %30 indirim uygulanmak suretiyle 3.619,70 TL yıllık izin ve TBK da kıdem tazminatı düzenlemesi bulunmamakla birlikte TBK nın 438/son maddesi uyarınca son aylık ücretin 6 katını geçmemek üzere 7.200,00 TL tazminata hükmedilerek hüküm kurulması gereklidir....

Davacı sözleşmenin haksız ve kötü niyetli olarak feshedilmesi sebebiyle TBK 434.maddede düzenlenen kötü niyet tazminatı, 438.maddesinde düzenlenen tazminat ve çalışılan döneme ilişkin bir kısım maaş kesintilerinin iadesini talep etmiştir. Davalı ise; sözleşmede anılan 12/a maddesi ve TBK hükümleri usul ve uyarınca haklı sebebe dayalı olarak feshedildiği, davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Taraflar arasında kurulan 24/07/2014 tarihli hizmet sözleşmesinin 29/07/2016 tarihli bildirim ile 31/07/2016 tarihinden itibaren fesih bildirim ücretlerinin ödenmesiyle derhal (TBK 435 md) feshedildiği sabittir. Taraflar arasındaki hizmet akdinin fesih sebebi bildirilmeksizin feshedildiği, yargılama sırasında ise davalı şirketin ekonomik durumunun kısmen kötüye gitmesi sebebiyle haklı sebebe dayalı fesih savunmasında bulunulduğu anlaşılmıştır....

Davacı taraf 26.02.2021 tarihinde çekmiş olduğu ihtar ile 10 yıllık uzama süresinin dolduğundan bahisle kira sözleşmesini TBK.'nun 347.maddesi uyarınca feshettiğini öne sürmüştür. Ancak, 10.06.2010 tarihinde başlayan bir yıllık kira süresi 10.06.2011 tarihinde sona ermiş ve uzama dönemi bu tarihte başlamıştır. 10 yıllık uzama döneminin sona erdiği tarih ise 10.06.2021 tarihidir. O halde, kiraya veren en erken 10.06.2021- 10.06.2022 tarihleri arasında olan 11.uzama yılı içerisinde ihtar çekerek yeni dönem başlangıcında dava açma hakkına sahiptir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi belirsiz süreli olmadığından açılan davanın süresinde olmadığı değerlendirilerek, mahkemece TBK.'nun 347.maddesi uyarınca tahliye koşulları oluşmayan somut olayda ihtiyaç iddiasına yönelik araştırma yapılması gerekir iken TBK.'nun 347.maddesi uyarınca tahliyeye karar verilmiş olması hatalı olmuştur....

Olayımızda; davacı kiraya verenin TBK 331 ve 316 maddelerine göre tahliye isteminde bulunduğu, TBK 331 maddesinin konut ve çatılı işyerlerinde uygulama alanı olmadığı, bu kapsamda davacının tahliye isteminde bulunamayacağı, TBK 316 yönünden yapılan incelemede; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma yeterli olmamıştır. Şöyle ki; akde aykırılık nedeniyle tahliye davalarında dava konusu işyerinin niteliği gereği 30 gün süreli ihtar ile akde aykırılığın giderilmesini istemesinin kural olduğu, bunun istisnasının ise TBK 316/3 halizini olduğu, davacının ileri sürdüğü iddiaların (akde aykırı tadilat, akde aykırı kullanım gibi) süreli ihtar göndermesi zorunlu olanlar olduğu gibi TBK 316/3 kapsamında da dava dilekçesinde ceza davası, 6284 sayılı yasaya göre yapılan bildirim, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle yaptırım, imara aykırı kullanım nedeniyle yaptırım ve ceza davası gibi iddiaların da olduğu anlaşılmıştır....

TBK.'nun 331.maddesi bu nedenle feshe imkan tanımamaktadır. Şu halde taraflar arasında uyuşmazlık konusunun niteliği, taraflarca sözleşmenin yapıldığı sırada öngörülemeyen olağanüstü bir durumun, kiracıdan ifanın istenilmesinin dürüstlük kuralına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirmesidir. Türk Borçlar Kanunu madde 138'de düzenlenen aşırı ifa güçlüğüne dayalı fesih hakkı kullanılmadan önce hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanması istenilmeli, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönülebileceği belirtilmiştir. Bütün bu ilkeler değerlendirildiğinde, davalının TBK.'nun 331.maddesinin somut olayda uygulanma imkanı mevcut değildir. TBK madde 138 gereğince davalının uyarlama talebi bulunmamaktadır. Bu durumda davalının 30.06.2020 tarihinde taşınmazı tahliye etmesi, kiralananın sözleşmenin bitiminden önce geri verilmesi haksız fesih niteliğindedir. Mahkemece somut olaya uygulanması gereken kanun hükmünün erken tahliyeyi düzenleyen TBK.'...

Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. maddelerinde düzenlenmiştir. TBK 51. maddesine göre hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyecektir. Bu madde uyarınca hakim, öncelikle zarar gören kişinin/kişilerin maluliyet oranına, yaşına, bakiye ömrüne ve gelirine göre zararını tespit edecek ve bundan birlikte kusuruna isabet eden kısmı çıkaracaktır. Daha sonra Karayolları Trafik Kanununun 87.maddesi gereğince eğer yaralanan kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa gerek öğreti gerekse ... İçtihatlarında benimsendiği üzere TBK 51. madde uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapacaktır. Son olarak da, zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise TBK 52....

    Buna göre; 1- TBK 431.maddesi uyarınca taraflardan her biri, belirsiz süreli hizmet akdini TBK 432.maddesinde belirtilen fesih sürelerine uymak suretiyle feshetme hakkına sahiptir. Burada belirsiz süreli hizmet akdini feshinin haklı nedene dayanması şartı aranmamaktadır. TBK 432.maddesindeki fesih ihbar sürelerine uyulması koşuluyla taraflardan her biri belirsiz süreli hizmet akdini sonlandırabilecektir. Fesih bildirim süresi ise TBK 432.maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:"Madde 432- Belirsiz süreli hizmet sözleşmelerinin feshinden önce, durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.Hizmet sözleşmesi; bildirimin diğer tarafa ulaşmasından başlayarak, hizmet süresi bir yıla kadar sürmüş olan işçi için iki hafta sonra; bir yıldan beş yıla kadar sürmüş işçi için dört hafta ve beş yıldan fazla sürmüş işçi için altı hafta sonra sona erer....

    Davacı vekili 17/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını tamamen ıslah yoluna giderek; davalının sözleşmeyi haksız yere feshettiğini iddia ederek sözleşmede kararlaştırılan cezai şart sebebiyle net 11.129,70 TL'nin fesih tarihinden itibaren; haksız fesih nedeniyle TBK 432, 438/1 maddeleri gereğince brüt 8.791,16 TL; fesih hakkının kötüye kullanılmasına ilişkin TBK 434 maddesi gereğince brüt 26.373,48 TL kötüniyet tazminatı; TBK 438/3 maddesi uyarınca da brüt 37.676,40 TL tazminatın dava tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Maddesinde düzenlenen "Haklı Nedene Dayanmayan Fesih" hali mevcut olup, davacı TBK 438/1 ve 438/3. maddesindeki tazminatları talep etmekte haklıdır. Davacının, davalı şirketteki çalışma süresi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2016/22- 2722 E.,2020/21 K. sayı ve 16.01.2020 tarihli içtihadı gözetilmek suretiyle TBK 438/3 maddesi uyarınca davacı lehine 6 aylık ücreti geçmemek üzere muhik bir tazminata hükmedilmesi gerekir. Ancak mahkemece alınan bilirkişi raporunda hesaplama Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde yapılmamış olup, hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda alanında uzman başka bir bilirkişiden rapor alınarak, TBK 432. Maddesi gereğince brüt ücret üzerinden hesaplanacak 6 haftalık ihbar süresine denk gelen ihbar tazminatının eksik ödenip ödenmediği tespit edilerek, eksik ödenmiş olması halinde, artık TBK'nun 438....

    Buna göre davaya konu taşınmaz TBK.'nun çatılı işyeri kiralarına ilişkin hükümlerine tabi olacaktır. Çatılı işyerlerinde kiraya verenin TBK.347/1-son dışında sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdirmesi mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece süre bitimine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      UYAP Entegrasyonu