Tapu kaydının yüzölçümünün düzeltilmesi davası ile taşınmazın orman sayılan yerlerden olması konusunda açılan davaların hukuki sebepleri farklı olduğundan H.Y.U.Y.'nın 237. maddesindeki kesin hükümden söz edilemeyeceği gibi kök tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olmaması halinde yine yüzölçümün düzeltilmesi davası bu dava yönünden kesin hüküm olmaz. 1971/216-45 sayılı yüzölçümün artırılmasına ilişkin kararın kapsamının memleket haritası ile kadastro paftası ve tahdit haritası ölçekleri denkleştirilerek gösterilmesi gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü; - K A R A R - Dava, tapuda kayıtlı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince yapılan çalışma sonucu yüzölçümünün düzeltilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince bozma ilamına uyularak karar verilmiş olup; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir....
e satıldığı, anılan kişinin 03.03.2011 tarihli dilekçe ile yaptırdığı aplikasyon sonucu 152 ada 3093 sayılı parselin yüzölçümünün 176 m² olarak belirlendiğini ileri sürerek düzeltme istemiyle kadastro müdürlüğüne başvurduğu, kadastro müdürlüğünün 09.03.2011 tarihli düzeltme formu ile "152 ada 3093 parsel sayılı taşınmazın paftası ile zeminin uyumlu olduğunu, 1/1000 ölçekli mülkiyet paftasından 1/2000 ölçekliymiş gibi okunan tomson hesabı ile yüzölçümünün sehven hatalı tespit edildiğini, tersimatının doğru yapıldığını, düzeltme işleminin komşu parselleri etkilemediğini" belirterek taşınmazın yüzölçümünü 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca 176,57 m² olarak düzeltilmesi gerektiği yönünde karar aldığı, ancak bunun üzerine Tapu Müdürlüğünce herhangi bir düzeltme yapılmadığı, 12.02.2014 tarihinde yapılan imar uygulamasıyla 694 m² olan çekişmeli taşınmazdan 277,60 m² düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra davacının 384 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 91,95 m², 385 ada 2...
e satıldığı, anılan kişinin 03.03.2011 tarihli dilekçe ile yaptırdığı aplikasyon sonucu 152 ada 3093 sayılı parselin yüzölçümünün 176 m² olarak belirlendiğini ileri sürerek düzeltme istemiyle kadastro müdürlüğüne başvurduğu, kadastro müdürlüğünün 09.03.2011 tarihli düzeltme formu ile "152 ada 3093 parsel sayılı taşınmazın paftası ile zeminin uyumlu olduğunu, 1/1000 ölçekli mülkiyet paftasından 1/2000 ölçekliymiş gibi okunan tomson hesabı ile yüzölçümünün sehven hatalı tespit edildiğini, tersimatının doğru yapıldığını, düzeltme işleminin komşu parselleri etkilemediğini" belirterek taşınmazın yüzölçümünü 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca 176,57 m² olarak düzeltilmesi gerektiği yönünde karar aldığı, ancak bunun üzerine Tapu Müdürlüğünce herhangi bir düzeltme yapılmadığı, 12.02.2014 tarihinde yapılan imar uygulamasıyla 694 m² olan çekişmeli taşınmazdan 277,60 m² düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra davacının 384 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 91,95 m², 385 ada 2...
Köyü Köyiçi Mevkiinde kain 33 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un Ek 4. ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmalarında 2.200 m² olan yüzölçümünün, 1.128 m²'ye düşürülerek tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın eklemeli zilyetlik yoluyla müvekkili olana davacıların kullanımında olduğunu ileri sürerek, yeniden ölçüm yapılarak taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmaza ilişkin 6831 sayılı Kanunun Ek 4. Maddesi uyarınca kullanım kadastro çalışması yapılmadığından, hukuki yarar bulunmaması nedeniyle zilyetlik şerhi talebine ilişkin davanın reddine, dava konusu 70 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları dışına çıkartılan yer olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili, davalı ......
. - 2003/18 K. sayılı hükmünde, davaya konu 1854 sayılı taşınmazın tesbit tutanağında belirtilen yüzölçümü ile mahkeme kararında belirtilen yüzölçümü arasında fark bulunduğu gerekçesiyle, taşınmazın yüzölçümünün tavzihen düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, Orman Yönetimi temsilcisi tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.10.2010 gün ve 12833 - 13212 sayılı karar bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararı özetle; "Tavzih, hükmün müphem olması veya birbirine aykırı fıkralar ihtiva etmesi halinde gerçek anlamının ortaya çıkması için başvurulan bir yoldur ve H.U.M.K.'nun 456. maddesi gereğince hükmü veren mahkemeden istenebilir. Somut olayda, taşınmazın bilirkişi raporundaki yüzölçümü ile tapu kaydında yazılı yüzölçümü farklıdır....
Mahkemece, İzmir Tapulama Mahkemesinin 1977/395 - 1982/6250 sayılı kararı ekindeki teknik bilirkişi raporu infazı kabil olmadığı için tapulama harici bırakılan 2480 m2’lik bölümünün ifraz edilmeden 1849 sayılı parselin 1170 m2 olarak tescil edildiği, ancak; pafta örneği ve bilirkişi raporlarına göre parselin yüzölçümünün 3721 m2 olduğu, bu nedenle açılan davanın yüzölçümünün düzeltilmesi davası olarak kabul edilerek 1849 sayılı parselin yüzölçümünün 3721 m2 olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu 1947 yılında 3116 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu, 1987 yılında aplikasyon ve 2/B uygulaması yapılmıştır....
Davacı ... ve arkadaşları ... parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik yazıldığını belirterek taşınmazın yüzölçümünün 357,00 metrekare olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmışlardır....
Köyü çalışma alanında bulunan 574 parsel sayılı 2925 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davacılar muris ... adına, 573 parsel sayılı 14520 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise davalılar muris ... adına tespit ve tescil edilmiş; davacının, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayanarak yaptığı teknik hataların düzeltilmesi talebi Kadastro Müdürlüğünce reddedilmiştir. Davacı, kadastro sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün hatalı olarak davalıya ait taşınmazın yüzölçümü olarak yazıldığı ve tapuya tescil edildiği iddiasına dayanarak, taşınmazların yüzölçüm hatasının düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın mülkiyet değişikliğine neden olacağı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 2/1 maddesi uyarınca mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde mahkemeye başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili ......
Davacı ... de; dava konusu 118 ada 47 parsel sayılı taşınmazın eski tapu kayıtları ile kadastro tutanağındaki yüzölçümünün farklılık arzettiği gerekçesiyle, Kadastro Müdürlüğünü hasım göstererek yüzölçümünün düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ...'in davasının reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine, davacı ... tarafından açılan dava dosyasının ise, husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 15.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....