Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro Müdürlüğü tarafından ...’ya hitaben düzenlenen, 3402 sayılı Kanun’un 41. maddesi gereğince 107 ada 81 parsel sayılı taşınmazda, ekli rapora göre düzeltme yapılacağını bildiren yazı üzerine davacı ..., kendisine ait 107 ada 81 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının sabit olduğunu, ancak gerçek yüzölçümü ile tapu kaydında geçen yüzölçümünün farklı olduğunu belirterek taşınmazın yüzölçümünün 36345 metrekare olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmış, yargılama sırasında kadastro yapılırken taşınmazın sınırlarının küçültüldüğünü davanın kadastro işlemine karşı açıldığını belirterek davayı ıslah etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının, dava konusu Diyarbakır İli, Bismil İlçesi, Şahintepe Köyü 153.250,00 m2 yüzölçümlü 288 parsel sayılı taşınmazın 38/192 oranında hissesini maliklerinden 10.09.2009 tarihinde satın aldığı, 2012 yılında yapılan incelemelerde taşınmazın gerçek yüzölçümünün 54.306,70 m2 olması gerektiğinin tespit edildiği ve taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca işlem yapıldığı ve 25.01.2012 tarihinde düzeltme işleminin tapuya tescil edildiği, davacının yapılan bu işlem sonrasında, taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğradığı zararın tazminini istediği eldeki davanın 09.05.2016 tarihinde zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 436 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının ve yüzölçümünün 08.02.2016 tarihli bilirkişi raporu ve eki krokide gösterildiği şekilde ve 20.624,79 metrekare yüzölçümlü olarak düzeltilmesine ve tapuya bu şekilde yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve Tapu Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacının 436 parsel sayılı taşınmazın maliki olup, taşınmazın davacının kullanımında bulunduğu, taşınmazın sınırlarının sabit olduğu ve kadastro çalışmalarından sonra sınırlarında bir değişme olmadığı ve taşınmazın yüzölçümünün tescilinde tersimat hatası yapılarak 20.000 metrekare olarak yazıldığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir....

        Bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle dava konusu taşınmazın 1/1000 lik plan içerisinde kalan alanı tespit edildikten sonra belirlenen kısmının arsa olarak değerlendirilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile dava konusu taşınmazın tamamını tarla olarak değerlendiren bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi, 2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde dava konusu 2920 parsel sayılı taşınmazın 4410,00 m² olduğu ve tamamının bedel tespitinin ve tescilinin istenildiği, hükme esas alının bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki yüzölçümü üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle bedelin belirlendiği ancak kadastro bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın fiili yüzölçümünün 4496,98 m² olarak belirlendiği ve bu konuda kadasto müdürlüğü ile yazışmalar devam etmesine rağmen mahkemece dava konusu taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi yönünde yapılmış bir işlem ve alınmış bir karar bulunup bulunmadığı araştırılmadan dava...

          Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü; - K A R A R - Dava, tapuda kayıtlı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince yapılan çalışma sonucu yüzölçümünün düzeltilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince bozma ilamına uyularak karar verilmiş olup; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir....

            e satıldığı, anılan kişinin 03.03.2011 tarihli dilekçe ile yaptırdığı aplikasyon sonucu 152 ada 3093 sayılı parselin yüzölçümünün 176 m² olarak belirlendiğini ileri sürerek düzeltme istemiyle kadastro müdürlüğüne başvurduğu, kadastro müdürlüğünün 09.03.2011 tarihli düzeltme formu ile "152 ada 3093 parsel sayılı taşınmazın paftası ile zeminin uyumlu olduğunu, 1/1000 ölçekli mülkiyet paftasından 1/2000 ölçekliymiş gibi okunan tomson hesabı ile yüzölçümünün sehven hatalı tespit edildiğini, tersimatının doğru yapıldığını, düzeltme işleminin komşu parselleri etkilemediğini" belirterek taşınmazın yüzölçümünü 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca 176,57 m² olarak düzeltilmesi gerektiği yönünde karar aldığı, ancak bunun üzerine Tapu Müdürlüğünce herhangi bir düzeltme yapılmadığı, 12.02.2014 tarihinde yapılan imar uygulamasıyla 694 m² olan çekişmeli taşınmazdan 277,60 m² düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra davacının 384 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 91,95 m², 385 ada 2...

              e satıldığı, anılan kişinin 03.03.2011 tarihli dilekçe ile yaptırdığı aplikasyon sonucu 152 ada 3093 sayılı parselin yüzölçümünün 176 m² olarak belirlendiğini ileri sürerek düzeltme istemiyle kadastro müdürlüğüne başvurduğu, kadastro müdürlüğünün 09.03.2011 tarihli düzeltme formu ile "152 ada 3093 parsel sayılı taşınmazın paftası ile zeminin uyumlu olduğunu, 1/1000 ölçekli mülkiyet paftasından 1/2000 ölçekliymiş gibi okunan tomson hesabı ile yüzölçümünün sehven hatalı tespit edildiğini, tersimatının doğru yapıldığını, düzeltme işleminin komşu parselleri etkilemediğini" belirterek taşınmazın yüzölçümünü 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca 176,57 m² olarak düzeltilmesi gerektiği yönünde karar aldığı, ancak bunun üzerine Tapu Müdürlüğünce herhangi bir düzeltme yapılmadığı, 12.02.2014 tarihinde yapılan imar uygulamasıyla 694 m² olan çekişmeli taşınmazdan 277,60 m² düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra davacının 384 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 91,95 m², 385 ada 2...

                Köyü Köyiçi Mevkiinde kain 33 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un Ek 4. ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmalarında 2.200 m² olan yüzölçümünün, 1.128 m²'ye düşürülerek tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın eklemeli zilyetlik yoluyla müvekkili olana davacıların kullanımında olduğunu ileri sürerek, yeniden ölçüm yapılarak taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmaza ilişkin 6831 sayılı Kanunun Ek 4. Maddesi uyarınca kullanım kadastro çalışması yapılmadığından, hukuki yarar bulunmaması nedeniyle zilyetlik şerhi talebine ilişkin davanın reddine, dava konusu 70 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları dışına çıkartılan yer olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili, davalı ......

                  . - 2003/18 K. sayılı hükmünde, davaya konu 1854 sayılı taşınmazın tesbit tutanağında belirtilen yüzölçümü ile mahkeme kararında belirtilen yüzölçümü arasında fark bulunduğu gerekçesiyle, taşınmazın yüzölçümünün tavzihen düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, Orman Yönetimi temsilcisi tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.10.2010 gün ve 12833 - 13212 sayılı karar bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararı özetle; "Tavzih, hükmün müphem olması veya birbirine aykırı fıkralar ihtiva etmesi halinde gerçek anlamının ortaya çıkması için başvurulan bir yoldur ve H.U.M.K.'nun 456. maddesi gereğince hükmü veren mahkemeden istenebilir. Somut olayda, taşınmazın bilirkişi raporundaki yüzölçümü ile tapu kaydında yazılı yüzölçümü farklıdır....

                    Mahkemece, İzmir Tapulama Mahkemesinin 1977/395 - 1982/6250 sayılı kararı ekindeki teknik bilirkişi raporu infazı kabil olmadığı için tapulama harici bırakılan 2480 m2’lik bölümünün ifraz edilmeden 1849 sayılı parselin 1170 m2 olarak tescil edildiği, ancak; pafta örneği ve bilirkişi raporlarına göre parselin yüzölçümünün 3721 m2 olduğu, bu nedenle açılan davanın yüzölçümünün düzeltilmesi davası olarak kabul edilerek 1849 sayılı parselin yüzölçümünün 3721 m2 olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu 1947 yılında 3116 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu, 1987 yılında aplikasyon ve 2/B uygulaması yapılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu