Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, TMK.nun 713/....maddesinde yazılı maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan sebebine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mülkiyetin aktarılmasına ilişkin iptal ve tescil davalarının kayıt malikleri, onlar ölü ise usulen belirlenecek mirasçılarına karşı açılması gerekir. TMK.nun 713/....maddesine dayalı iptal ve tescil davaları taraf teşkili bakımından özellik arzeden davalardır. Bu tür davalarda da davanın kayıt maliki veya maliklerinin usulen belirlenecek mirasçılarına ve Hazineye karşı açılması gerekir. Görülmekte olan davada ... davalı gösterilmiştir. Tapu kaydından malikin kim olduğunun anlaşılamaması halinde TMK.nun 501.maddesi hükmü uyarınca taşınmazlar Devlete kalacağından Hazinenin bu tür davaların sonucu ile ilgisinin bulunması, ayrıca tapu sicillerinin sağlıklı olarak tutulmasından sorumlu olması nedeniyle Hazineye davanın yöneltilmesi gerekir.Açıklanan nedenlerle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Tapu sicilinin tutulmasında kişi çıkarlarının korunması bakımından uyulması gereken kurallar tapu mevzuatı ile sınırlı olmayıp, bu mevzuat dışındaki hukuk kurallarına ve hukukun genel ilkelerine de uyulması gerekmektedir. Tapu müdür ya da memurlarının ihlal ettikleri hukuk kuralları ister genel olsun ister salt sicilin tutulmasıyla ilgili olsun her iki halde de ortaya çıkan sonuç tapu sicilinin hukuka aykırı tutulmuş olmasıdır (Dr. Lale Sirmen, Tapu Sicilinin Tutulmasından Doğan Zararlardan Devletin Sorumluluğu, Ankara, 1976 Sh.63 vd). Bu nedenle sicilin hukuka uygun tutulması kavramı tapu mevzuatına uygunlukla sınırlı bir kavram olmayıp, hukukun genel ilkelerine uygunluk da gerekmektedir. Bunun dışına çıkan her hukuka aykırı davranıştan Devletin sorumluluğu asıldır....

      Dava, TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece TMK’nın 1007. maddesi gereğince davalı ... davacının zararından sorumlu olduğuna hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının zararı hesaplanırken taşınmazın satış tarihindeki değeri üzerinden bulunan değer davacının hissesi (4000/18669) dikkate alınarak hesaplandığı halde, mahkemece bu hususun gözardı edilerek, bilirkişilerce davacının hissesine bulunan değerin tekrar davacının hissesine göre hesaplanarak bu değere hükmedilmiş olması doğru değildir. Bunun dışında davacı dava dilekçesinde davacının tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olarak uğradığı zarar için 80.000.00.-TL'nin, işlemiş 93.218,00.-TL yasal faizi ile birlikte, 326782,00.-TL munzam zarar olmak üzere toplam 500.000,00....

        Davalı vekili 27/11/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından açılan davaya ilişkin dilekçede Kamulaştırma Kanunun uygulanmasının talep edildiğini ancak kamulaştırma davaları ile tapu kaydının tutulmasından kaynaklı tazminat davaları farklı nitelikte olup, davalı aleyhine açılan dava TMK'nun 1007....

        -TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından, ayın hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan, zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir....

          -TL tazminatın tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten işleyecek yasal faiziyle birlikle davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiş, 18/02/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere tazminat miktarı 2.285,84.-TL’ye yükseltilmiş, arttırılan kısım yönünden iptal kararının kesinleştiği tarihden itibaren faiz uygulanmasını istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından esasa ilişkin temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. Dava konusu 5099 ada 11 parsel sayılı taşınmazın, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/04/2012 tarihinde kesinleşen .../... E. - ......

            -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Davacı, 2199 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı iken malikin ismi çizilerek davalı ... adına satış yoluyla tescilinin yapıldığını, tapu kütüğünde yazılı 506 ve 926 yevmiyeli numaralı işlemlerin çekişme konusu satış işlemine ilişkin olmadığını, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek satış işlemi ile davalı ... adına olan tapu kaydının iptalini istemiştir.Davalı, işlemin gerçek satış olduğunu, 1984 yılından bu yana taşınmazı kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, Tapu Sicili Tüzüğünde öngörülen usuli işlemlerin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

              Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/154 E. 2020/166 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacıları aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Merkez İlçesi, Kurtköy köyü, 145 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 1.034,30 m2'lik kısmının davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 11/09/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T6'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....

              Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın MK'nın 1007. maddesine göre açılmış bir tazminat davası olduğunu, zarardan davalının sorumlu tutulabilmesi için zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olması gerektiğini, olayda tapu sicilinin tutulmasından önce veya sonra bir yanlışlık yapılmadığını, istenilen tazminat miktarının da çok yüksek olduğunu, davacı yanın taşınmazları dava dışı 3. kişilerden aldığından davanın reddini talep etmiştir. Hazine vekili ıslah dilekçesine karşı süresinde verdiği cevabında ise ıslah talebini kabul etmediklerini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirtmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 33.000.-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/439 E 2014/506 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı adına kayıtlı olan Bursa ili, Karacabey ilçesi, Boğazköy Mahallesi, 1451 parselde kayıtlı taşınmazın 579,64 m² lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 26/02/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

                UYAP Entegrasyonu