in bir gayrimenkulü tek başına alması, diğer mirasçıların da öteki gayrimenkulü mirasçılık oranlarına göre paylaşmasının kararlaştırıldığını, buna uygun olarak da tapuda işlemlerin yapıldığını, ancak müvekkillerinin miras oranına aykırı bir tapu kaydının ortaya çıktığını, tapu memurunun işlemini hatalı yaptığını, bu hatanın gayrimenkulün satışında kullandırılan kredinin mirasçılara ödenmesi sırasında fark edildiğini, kredinin kullanıldığı İşbankası ...Şubesinin tapu kaydındaki hisse oranlarına göre ödeme yaptığını, bunun da müvekkillerinin ana mirasçılar oldukları halde kendilerinden sonra gelen mirasçılardan daha az satış bedeli almalarına ve zarara uğramalarına neden olduğunu, sicil memurluğunun hatalarını kabul etmekle birlikte dava açmalarını ya da mirasçıların kendi aralarında hesaplaşmasını salık verdiklerini, müvekkillerinin zararlarını gidermeye yanaşmadıklarını, bu nedenlerle müvekkillerinin uğradığı zararın işlem tarihinden itibaren faiziyle birlikte taraflardan müştereken ve...
İcra müdürlüğünün 2018/2355 talimat sayılı dosyasına kıymet takdiri ve satış işlemleri için 7.800.00 TL bedelin yatırıldığı, talimat icra dairesince kıymet takdirinin yapıldığı, taşınmazın açık artırma ile satış ilanının da yapıldığı, ancak satış tarihinden önce Küçükçekmece Tapu müdürlüğünce kişinin kimlik bilgilerinin takbis sistemine girilmesi sırasında dava konusu taşınmazın T.C nolu Fatih Yılmaz adına sehven girildiği, taşınmazın gerçek tapu malikinin T.C.nolu Fatih Yılmaz olduğunun bildirilmesi üzerine davacı vekili tarafından tazminat talep hakları saklı tutularak satış talebinden vazgeçildiği ve icra müdürlüğünce talep doğrultusunda satışın düşürüldüğü, davacı tarafından takbis bilgilerinin yanlış girilmesi sonucu tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklı olarak yapmış olduğu satış masraflarına ilişkin zararın giderilmesi istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının da hissedarı olduğu taşınmazların bir kısmının tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....
a satılan taşınmazın tapu kaydının yüzölçümünün hatalı olarak belirlendiğinin satıştan sonra anlaşıldığı iddiasıyla, 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca davalı ... aleyhine açılan tazminat ve davalı (alıcı) ... aleyhine açılan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece birleşen davaların ayrı ayrı kabulüne dair verilen hüküm, davalılar ... ve ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile kabul edilen İş Bölümü Kararının "Ortak Hükümler" başlıklı bölümünün 8. maddesinde; "Bir davada, bir kaç hukuk dairesinin görevine giren uyuşmazlık sözkonusu ise, temyiz incelemesi, uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait hüküm ve kararları inceleyen daire tarafından yapılır." hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki; tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 20. Hukuk Dairesinindir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. 1) Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Davacı vekili, Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davası açtığı, davacı adına tescilli bulunan ......
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/05/2014 NUMARASI : 2013/1059 - 2014/497 Taraflar arasındaki tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 27/05/2014 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14.04.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı Hazine vekili Av. G. Ş.ile diğer taraftan davacı B Ziraat Sanayi ve Tic. A.Ş. vekili Av. İ. Ç.geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 19.09.2013 havale tarihli dilekçe ile, vekil edeni adına tapu siciline kayıtlı Susanoğlu köyü 226 ilâ 238, 241 ilâ 245 ve 247 parsel sayılı taşınmazların, Asliye 2....
maddesi gereği tapu sicilin tutulmasından bütün zararlardan devletin sorumlu olduğunu, oluşan gerçek zararın neyse tazminat miktarının da o kadar olması gerektiğini, gerçek zarar tapu malikin malvarlığında meydana gelen azalma olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulun 15.10.2010 tarihli 2010/668 K sayılı kararında da belirtildiği gibi tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararlardan devletin sorumlu olduğunu, Avrupa İnsan hakları Mahkemesinin 2013/1012 başvuru nolu ve 16.04.2013 tarihli kararında ‘’Tapulu taşınmazların orman alanı içinde kaldığı gerekçesiyle herhangi bir tazminat ödenmeksizin iptal edilmesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin EK 1 nolu protokolun 1.maddesinin ihlali ‘’olarak nitelendirildiğini, tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleriyle tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlardan yapılan hatalardan 4271 sayılı kanunun 1007....
gerekçesi ile hiçbir bedel ödemeksizin taşınmazın belirli kısmının tapu kaydı iptal olunarak hazine adına tescil edildiğini, TMK 1007.maddesi gereği tapu sicilinin hatalı tutulmasından dolayı devletin sorumlu olduğunu ve müvekkilin zararının tazmini gerektiğini, davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı MK’nın 1007. maddesine dayalı tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılardan T1 vekili tarafından istinaf edilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur” hükmünü içermektedir. Bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece, Devletin memuruna rücu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK'nun 1007.maddesine göre açılan tapu sicilinin hatalı tutulmasından doğan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 10/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....