Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in bir gayrimenkulü tek başına alması, diğer mirasçıların da öteki gayrimenkulü mirasçılık oranlarına göre paylaşmasının kararlaştırıldığını, buna uygun olarak da tapuda işlemlerin yapıldığını, ancak müvekkillerinin miras oranına aykırı bir tapu kaydının ortaya çıktığını, tapu memurunun işlemini hatalı yaptığını, bu hatanın gayrimenkulün satışında kullandırılan kredinin mirasçılara ödenmesi sırasında fark edildiğini, kredinin kullanıldığı İşbankası ...Şubesinin tapu kaydındaki hisse oranlarına göre ödeme yaptığını, bunun da müvekkillerinin ana mirasçılar oldukları halde kendilerinden sonra gelen mirasçılardan daha az satış bedeli almalarına ve zarara uğramalarına neden olduğunu, sicil memurluğunun hatalarını kabul etmekle birlikte dava açmalarını ya da mirasçıların kendi aralarında hesaplaşmasını salık verdiklerini, müvekkillerinin zararlarını gidermeye yanaşmadıklarını, bu nedenlerle müvekkillerinin uğradığı zararın işlem tarihinden itibaren faiziyle birlikte taraflardan müştereken ve...

    Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen 04/10/2018 tarih 2017/127 esas 2018/353 karar sayılı kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizde yapılan istinaf incelemesi neticesinde 2018/3739 Esas 2020/450 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/222 E. 2016/321 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı Maliye Hazinesi tarafından davalı Mehmet Bulut ve diğerleri aleyhine tapu iptali ve tescil davası açıldığı, mahkemece davanın kabulü ile Yalova İli, Altınova İlçesi, Tavşanlı Köyü, 476 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 09/02/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

    gerekçesi ile hiçbir bedel ödemeksizin taşınmazın belirli kısmının tapu kaydı iptal olunarak hazine adına tescil edildiğini, TMK 1007.maddesi gereği tapu sicilinin hatalı tutulmasından dolayı devletin sorumlu olduğunu ve müvekkilin zararının tazmini gerektiğini, davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı idarenin husumetinin bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın orman olmasına rağmen tarla olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın kaçıncı sınıf arazi olduğunun değerlendirilmemesinin hatalı olduğunu, münavebe ürün seçiminin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, tazminat miktarının yüksek hesaplandığını, tazminat bedelinin tazminat davası karar tarihine göre belirlenmesi gerektiğini, faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davalı idare aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T4'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

      Hukuk Mahkemesinin 02.11.1994 gün ve 1994/38-443 sayılı karar ile tapu kaydının iptaline karar verildiği gerekçesiyle mülkiyete ve tazminata ilişkin açılan davaların reddine karar verilmiş ise de, taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı nazara alınmadan hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı tarafından açılan dava, dava konusu 102 ada 1 parselin Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nin 02.11.1994 gün ve 1994/38-443 sayılı kararı ile tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle tesciline karar verildiği, ancak hâlen tapu sicilinde infazının yapılmadığı belirtilerek yeniden adına tescili, aksi takdirde Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı devletin hukukî sorumluluğundan kaynaklı tazminat istemli olarak terditli dava açmıştır....

        SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın klasik bir TMK 1007' ye göre tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davası olmadığını, söz konusu taşınmaza dair bir kamulaştırma iddiası bulunduğunu, buna göre taşınmaz miktarındaki eksilme bir tapulama işleminden kaynaklı olamayacağını, yapılan bir kamulaştırma işlemi varsa bunun karşılığının da ödendiğini, evvelki malike davanın ihbarı ile davayı takibinin sağlanmasını talep ettiklerini bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 23/03/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dava konusu taşınmazın m2 birim bedeli 50,08 TL üzerinden davanın kısmen kabulü ile, 21.801,00 TL maddi tazminatın tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı idarenin husumetinin bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın orman olmasına rağmen tarla olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, münavebe ürün seçiminin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye T7'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

          UYAP Entegrasyonu