Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ve heyet raporunda güncel tapu kaydında davacının payının 1920/1167300 olduğu belirtilmişse de uyapta taralı ve dosya arasında bulunan tapu kayıtlarında davacının payına ilişkin bir tescilin bulunmadığı, kamulaştırmasız el atma dosyasındaki kayıtlarda ise davacının payının 480/1167300 olduğu anlaşılmakla, davacının payının tesciline ilişkin belgeleri de içerir şekilde eski ve güncel (aktif- pasif) tapu kaydının dosya arasına alınması gerekmektedir. Ayrıca hatılı bir tescil işleminin bulunup bulunmadığı, varsa hatanın giderilmesi bakımından davacıya süre tanınmalı, hata giderilmişse tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı bir hata tespit edilmesi durumundan tazminat yönü ile değerlendirme yapılmalıdır....

Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra ......... ile ilgili davanın reddine, diğer davalıya ilişkin davanın kabulüne, 64.960,00-TL'nin 10.000,00-TL'sine dava tarihi olan 16/10/2002 tarihinden geçerli, 54.960,00-TL'sinin ıslah tarihi olan 12/09/2003 tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından tapu sicil müdürlüğünün tazminat ödemekle sorumlu olduğu belirtilerek temyiz edilmiştir. Dava, gerçek kişi yönünden haksız fiilden kaynaklı tazminat istemine, davalı ... yönünden ise tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/668 E. - 2001/170 K. sayılı tapu iptali ve tescil davasında davacıların sahte vekaletname ile satış yapan vekil, emlakçı ve tapu memurları hakkında C....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre kesinleşen orman kadastrosu, 1991 yılında kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması ile 1957 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilmek ve gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine karar verilmiş ise de karar dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı kabul edilmektedir....

        Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak, birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Ancak anılan madde uyarınca Devletin sorumluluğu için öncelikle bir zararın bulunması ve bu zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olması gereklidir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından, ayın hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan, zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir....

        Dosyadaki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; tapu memurlarının eylemi ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının mevcut olduğu kanaatiyle davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı, ihbar olunanlar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun istinaf etme hakları bulunmadığından reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklı bir zarar söz konusu olmadığı gerekçesi ile TMK'nın 1007.maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkin koşullar oluşmadığından davanın reddine karar verilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nun 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          -TL maddi tazminat talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ...'e yükletilmesine, ...den harç alınmasına yer olmadığına 18/05/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

            -TL para cezasının davalı ...den tahsiline, 2) Ancak; davacı ... ... vekilinin, zorunlu olarak açılan tapu iptali tescil ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama giderleri ile ücreti vekâletten davalı ...nin sorumlu tutulamayacağına ilişkin bozmanın düzeltilmesi talebinin kabulü ile, Dairenin 12/05/2015 gün ve .../... E. - .../... K. sayılı ilâmının ikinci sayfasının sonuçtan önceki "Ayrıca, TMK'nın 1007. maddesi uyarınca açılacak davalarda tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tüm zararları istenebileceği, davacı tarafından istenen Asliye 2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı devletin hukukî sorumluluğuna ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21/01/2013 tarih ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi 5. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 01/10/2013 gününde oy birliği ile karar verildi...

                Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

                UYAP Entegrasyonu