DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 1007. maddesine dayalı tapu sicillerinin tutulamasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekilinin zarardan sorumlu olunmadığına ilişkin yapılan istinaf sebebinin incelenmesinde; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir. Burada Devlete yüklenen sorumluluk kusursuz sorumluluktur....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Urla Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 2017/80 E. - 2017/713 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2022 NUMARASI : 2022/90 ESAS 2022/210 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2018 NUMARASI : 2018/124 E- 2018/458 K DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : İzmir 2....
Şu durumda, tazminat isteğine dayanak taşınmazın yüzölçümü kadastro sırasında hatalı olarak tespit edilmiş ise de, davacının bu işlem nedeniyle zararının olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak, birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Ancak TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin sorumluluğu için salt tapu sicilinin hatalı tutulması yeterli olmayıp, öncelikle bir zararın ve bu zararın tapu sicilinin tutulmasından doğması veya kaynaklanması gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01/03/2016 gün ve 2016/841 - 2016/2490 sayılı ilâmıyla oy çokluğuyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı şirket ve davalı ... vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygundur....
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; Tapu sicilinin tutulmasından doğan zarar nedeniyle MK. 1007.maddesine dayanarak devlet aleyhine açılacak tazminat davalarında BK. 60. maddesindeki 1 ve 10 yıllık süreler uygulandığını, davada bahsedilen tazminatlar ile ilgili olarak hak düşürücü süreler ve zamanaşımı sürelerin geçtiğini, açılan bu dava M.K. 1007.Maddesindeki devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan kusursuz sorumluluğu kapsamında değerlendirilemeyeceğini, dosya kapsamına göre; "tamamen red kararı" verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmayla deliller isabetsizce takdir edilerek usul ve yasaya aykırı olarak karar verildiğini, mahkeme dosyasında bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....
Asıl dava, orman tahdidinden kaynaklı tapu iptali ve tescil istemine, karşı dava ise tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan (TMK'nin 1007. maddesi) tazminat istemine ilişkin olup, asıl dava istinaf yoluna başvurulmadığından kesinleşmiştir. Hüküm, karşı dava yönünden temyiz edilmiş olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 18.01.2024 tarih ve 1 Sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 23.01.2024 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle: davacının TMK 2. md. kapsamında iyi niyetli olmadığını, taşınmazda orman şerhi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, tapu iptal işleminin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayandığını, husumet yokluğu sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranının hatalı uygulandığını, faizin hatalı uygulandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dava konusu taşınmazın m2 birim bedeli 85,72 TL üzerinden davanın kabulü ile, 50.000,00 TL maddi tazminatın tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı idarenin husumetinin bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın orman olmasına rağmen tarla olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın 1. sınıf arazi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, münavebe ürün seçiminin hatalı olduğunu, gelir hesabı yapılırken ürünlerin verim miktarlarının yüksek, giderlerin ise düşük alındığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, tazminat miktarının yüksek hesaplandığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....