Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle: davacının TMK 2. md. kapsamında iyi niyetli olmadığını, taşınmazda orman şerhi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, tapu iptal işleminin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayandığını, husumet yokluğu sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranının hatalı uygulandığını, faizin hatalı uygulandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dava konusu taşınmazın m2 birim bedeli 85,72 TL üzerinden davanın kabulü ile, 50.000,00 TL maddi tazminatın tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı idarenin husumetinin bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın orman olmasına rağmen tarla olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın 1. sınıf arazi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, münavebe ürün seçiminin hatalı olduğunu, gelir hesabı yapılırken ürünlerin verim miktarlarının yüksek, giderlerin ise düşük alındığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, tazminat miktarının yüksek hesaplandığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, MK. 1007 maddesine göre Hazinenin sorumlu olabilmesi için tapu sicilinin tutulmasından zarar doğmuş bulunması, memurun hukuka aykırı eylemi olması, zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunması ve zararın tapu sicilinin hukuka aykırı biçimde tutulmasından doğması hususlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiğini, Kadastro Müdürlüğü açısından ise dava konusu olan zarara neden olan işlem kadastro çalışmaları sırasında gerçekleşmiş idari bir işlem olduğunu, bilirkişi heyetince yapılan hesaplamanın hatalı olduğu, değerin fahiş olarak belirlendiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, dava konusu İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, Erenköy Mahallesi, 1167 ada 25 parsel B Blk....

    İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranı uygulanmamasının hatalı olduğunu, bu miktar üzerinden davayı ıslah ettiklerini belirterek davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının hatalı uygulandığını, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, adil bir tazminat belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca ONANMASI hakkında Daireden çıkan 09.06.2022 tarihli ve 2021/37 Esas, 2022/10533 Karar sayılı ilama karşı, davacılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü; - K A R A R - Dosyada bulunan delil ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre, karar düzeltme isteği HUMK'un 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından REDDİNE, peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, HUMK'un 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 660,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak ...'ne gelir kaydedilmesine, 19.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 12.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2019/482 ESAS, 2021/174 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Kütüğünün Tutulmasından Dolayı Devletin Sorumluluğu) KARAR : Mut 1....

        Tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından Türk Medeni Kanunu’nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan ötürü devletin doğrudan sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir. Sicillerin doğru tutulmasını üstlenen Devlet, sicillerdeki yanlış kayıtlardan doğan zararları ödemeyi de üstlenmektedir. Dayanaksız ya da hukuki duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, yeni oluşan hukuki durumları tapu kaydına işlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamda düşünülmüştür. Bu sorumluluk asli ve objektif sorumluluk olduğundan zarara uğrayan doğrudan devletten zararın ödetilmesini isteyebilir. Devletin bu sorumluluğu, tapu sicilini oluşturan tapu sicil müdürü veya memurunun ya da bu işleri yapan yardımcı kişilerin eylem ve işlemlerinden doğan bütün zararları kapsamaktadır....

          Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Ancak kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez....

          Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur....

          UYAP Entegrasyonu