WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı Maliye Hazinesi vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; müvekkil idarenin yapmış bulunduğu işlemlerin yasal prosedüre uygun olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye yönelik olarak açılan davanın reddi gerektiğini, davacının tapu kaydının yolsuz tescile dayanmakta olduğundan iptal edildiğini, davacının tazminat isteme hakkı bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, Mahkemece davacı lehine tazminat için gerçekleşmesi ve ispatlanması gereken tüm yasal koşullar gerçekleşmeden kabul kararı verildiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davalarıdır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaz ile ilgili tazminat taleplerinin tam kabulüne karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin isabetsiz olduğundan bahisle istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İstinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede; Davacının sahibi olduğu taşınmazın tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması sonucu sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 27.05.2014 gün ve 2013/29328 Esas - 2014/14925 Karar sayılı ilama karşı davalılardan ... vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada; mahkemece ... hakkında açılan davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın ise kabulüne dair verilen karar Dairemizce onanmış, davalı ... vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

    Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. 5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir....

      Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Ancak kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez....

      tapu sahiplerinin oluşan gerçek zararlarının saptanması gerekmektedir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.04.2004 tarih ve ... sayılı kararıyla ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 947 ada 31 parsel sayılı 15.840,97 m² yüzölçümlü taşımazının tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile ... adına tescil edildiklerini, kararın temyiz incelemesinden geçerek 17.02.2012 tarihinde kesinleştiğini, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklı maddi ve manevi zararının karşılanması gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup 10.000.-TL maddi, 50.000.-TL manevi tazminat istemleriyle dava açmıştır. Daha sonra 11.02.2014 havale tarihli ıslah dilekçesiyle toplam 731.454,88.-TL tazminat isteğinde bulunmuştur.. Davalı ...; davanın idare mahkemesinde açılması gerektiğini, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğundan tazminat istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

          anlaşılması halinde davacının zararının oluşmayacağı, davacının tapu maliklerine karşı tapu iptal davası açarak zararı giderme imkanının bulunduğu düşünülmeli, aksi takdirde tapunun ormanda kalması vs. nedenlerle revizyon görmemesi halinde verilmiş olan tapunun arazi kadastrosu sonucu geçersiz hale gelmesi sebebiyle tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı olarak devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının karşılanması gerektiği kabul edilerek taşınmazın arazi vasfına göre bilirkişiler aracılığıyla dava tarihi itibariyle taşınmazın değeri tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir....

          Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Ancak kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı TMK 1007 dayalı Devletin sorumluluğuna dayanılarak açılan tazminat davasıdır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilinin zamanaşımının dolduğuna ilişkin yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinde; Medeni Kanunun 1007. maddesine göre; ''Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.'' TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan dolayı açılacak davalar için kanunda özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu