İddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyadaki mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde eldeki dava, tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tescili ve TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı zararın tazmini istemlerine ilişkindir. -2- 2016/6139 - 2018/2175 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....
Tapu müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerinin yasalara uygun oluşması konularında görevli ve sorumludur. Şerhin terkinine ilişkin davaların şerh lehtarına husumet yöneltilerek açılması gerekmekte olup şerh lehtarının yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi halinde tapu sicilinin doğru tutulmasından sorumlu tapu müdürlüğüne husumet yöneltilmelidir. Somut olaya gelince; dosya içerisinde bulunan dava konusu taşınmaz üzerindeki şerhlerin yazıldığı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 956/1056 Esas, 957/421 sayılı Kararı incelendiğinde; davacıların ..., ..., ..., ..., ..., davalının ise ... ...; davanın tapu iptali, dava tarihinin 11.12.1956 olduğu, 21.05.1957 tarihinde 2377 ada 2 parsel sayılı sicilin iptali ile taalluk ettiği yerin 22.12.959 tarih ve 396/892 sayılı mirasçılık belgesinde yazılı payları oranında Zehra mirasçıları olan davacılar adına tapu siciline tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca ONANMASI hakkında Daireden çıkan 09.06.2022 tarihli ve 2021/37 Esas, 2022/10533 Karar sayılı ilama karşı, davacılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü; - K A R A R - Dosyada bulunan delil ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre, karar düzeltme isteği HUMK'un 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından REDDİNE, peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, HUMK'un 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 660,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak ...'ne gelir kaydedilmesine, 19.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 12.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 07.05.2014 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili Av. ... ve duruşmasız olarak davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. Dosya kapsamından ... ilçesi, 3684 ada 39 nolu parselin 590,04 m2 yüzölçümlü arsa niteliğiyle tapuda ... adına kayıtlı iken, tapuda müdürlüğünce düzenlenen 9203 yevmiye numaralı 28/12/2011 tarihli resmi senetle, tapu malikinin 92/590 hissesini davacı ...'na sattığı, satım sözleşmesinde taşınmaz bedelinin nakden ve peşinen alındığının belirtildiği, ancak bu satış işleminin tapu memurlarınca tapu siciline işlenmediği, 05/10/2011 tarihinde yapılan imar uygulaması ile de 3684 ada 39 parselin 5793 ada 1, 3, 4 ve 5494 ada 1, 2 parsellere şuyulandırılarak, 5493 ada 3 parselin tamamının... adına, 5493 ada 4 parselin ise 1976/12095 hissesinin ......
Mahkemece, fotoğrafı değiştirilmiş nüfus cüzdanının ve buna göre düzenlenen vekâletnamenin aldatma kabiliyeti olduğundan, noterin, noterce düzenlenen vekâletname ile satış yapan tapu memurunun dolayısıyla .....nin kusursuz sorumluluğu ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. 1) Davacı vekili tarafından davalı Noter ... yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; Noterlerin hukukî sorumluluğunu düzenleyen 1512 sayılı Noterlik Kanununun 162. maddesine göre; “Stajiyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar....
CEVAP Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça dava konusu taşınmazın tapu kaydının orman olarak iptaline ilişkin karara karşı temyiz talebinde bulunulmuşsa da temyiz incelemesi üzerine verilen onama kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunulmadığını, davacının kendi iradesiyle iç hukuk yollarını tüketmekten vazgeçtiğini, bu sebeple de tazminat talebinde bulunamayacağını, tazminat şartlarının oluşmadığını, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı bir zarar bulunmadığını, davanın orman idaresine ihbarı gerektiğini, davacı taraf lehine oluşturulan kadastro tespitinin aslında yok hükmünde olduğunu, bir bakıma davacı tarafın ormanlık alanı işgal ettiğini, davacı tarafından işgal edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile yeniden orman sınırlarına dahil edilmesi ile taşınmazın başka kişiler tarafından bedel ödenerek satın alınmasının önüne geçildiğini, orman alanına işgal eden davacıya, tapu kaydının hukuka uygun olarak iptal edilmesi sebebiyle tazminat ödenmesinin...
(mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 125. maddesindeki) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması söz konusu olacaktır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (YHGK'nun 05/03/2003 gün ve 2003/19- 152 E. - 2003/125 K.; 29/09/2010 gün ve 2010/14- 386 E. - 2010/427 K.; 15/12/2010 gün ve 2010/13- 618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı)....
Hukuk Dairesi Başkanlığının 10.03.2014 tarih, 2013/21859 Esas ve 2014/6384 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; [...4721 sayılı TMK'nın "sorumluluk" kenar başlığını taşılan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, davanın anılan madde hükmü uyarınca Hazine yerine temsilcide yanılma sonucu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi, Devletin TMK'nın 1007. maddesi uyarıca tapu sicilinin hatalı tutulmasından doğan zararlardan sorumlu tutulabilmesi için sicilin hukuka aykırı olarak tutulması yeterli olmayıp, zararın da gerçekleşmesi gerekir. Tapu sicilinin tutulması nedeniyle zarar gerçekleşmeden, Devlete başvurulması imkansızdır....