Davalı, davanın zaman aşımına uğradığını sözleşmenin ifa edilmemesinden davacı yanın daha fazla kusurlu olduğunu, birinci ihale ile ikinci ihale arasında uzun bir süre geçtiğini buda zararın büyümesine sebep olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2008/8073-2009/603 2-Davalı, sözleşmenin 27.12.2005 tarihinde feshinden sonra yaklaşık bir yıl süre geçtikten sonra ikici ihalenin 9.11.2006 tarihinde yapıldığını belirtmiştir. Davacı sözleşmenin feshinden sonra derhal ikinci ihale yapımı için gerekli işlemleri yapıp 2.nci ihaleyi gerçekleştirmemekte kusurlu davranmış zararının artmasına neden olmuştur....
Sayılı kararının da belirli süreli iş sözleşmesinin sürenin bititmi ile sona ermesi durumunda, fesih bildirimine gerek olmaksızın sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğini, işveren tarafından yapılmış bir fesih söz konusu olmadığından, işçinin kıdem tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığı davacının dava dilekçesinde sözleşmenin haksız ve geçersiz feshinden dolayı tazminat/cezai şart talebinde bulunduğunu, sözleşmenin belirli süreli sözleşme olması ve sözleşmede kararlaştırılan sürenin dolması sebebiyle hukuka uygun olarak sona erdiğini, bu sebeple tazminat isteminde bulunulamayacağını, ayrıca sözleşmede kararlaştırılmış hiçbir ceza şartın bulunmadığını ve hiçbir ceza şartın oluşmadığını Ayrıca davacının bakiye süre alacağının bulunmadığını, davacının özlük dosyası içeriğinden de anlaşılacağı üzere ücretlerinin her ay düzenli olarak ödendiğini, çalıştığı son ayın ücretinin de ödendiğini, bakiye süre ücretinden kastedilen belirli süreli iş sözleşmesinin sona ereceği tarihten evvel iş...
Yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere, uzun süreli sözleşmelerin süresinden önce feshedildiği hallerde kar mahrumiyetinden kaynaklanan maddi zararın tespitinde öncelikle davacının sözleşmenin feshinden sonra aynı veya emsal nitelikte bir işi ikame etmesi için gereken makul sürenin ve bu süreye karşılık gelen zarar miktarının tespit edilmesi gerekmektedir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 08/01/2019 tarihli 2017/1390 E. 2019/118 K.). Makul sürenin tespitinde aynı iş olabileceği gibi emsal nitelikte işler de dikkate alınabilir....
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki franchise sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafça sözleşmenin feshinden dolayı talep edilen tazminat kapsamında 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanmasını gerektirir bir istem bulunulmadığına ve davanın taraflarının tacir olması ve dava konusu ihtilafın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması nedeniyle davanın ticari dava olmasına göre işin esasının incelenmesi gerekirken mahkemece görevsizlik kararı verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ek bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın sözleşmenin haksız feshi nedeni ile ---- sözleşmenin feshinden ----- bir ödeme yapılmadığı, yapılmayan ücret karşılığının 56.567,34 TL olduğu,---olduğu ve alacağına eklenmesi gerektiği, davacı ---- edebileceği alacak toplamının 40.839,21 TL olduğu, davacı --- davalı tarafa iadeli taahhütlü mektup ile gönderilen 14.04.2016 tarihli ihtarnamenin davalı tarafa 15.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile davalı tarafa-- olduğu, tarafların tacir ve yapılan işin ticari iş olması nedeniyle kanuni temerrüt faizi talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin müvekkili tarafından feshinden sonra, davalının dava dışı şirkete ödeyip, müvekkilinden talep ettiği 6.349.50.-YTL. proje bedelinin ihtirazi kayıtla davalıya ödendiğini ileri sürerek, bu miktarın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin 32. maddesinde sözleşmenin sona ermesi halinde müvekkilinin davacı bayiden proje bedeli giderini talep etme hakkının bulunduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının sözleşmenin feshinden sonra davacıdan 6.349.50.-YTL. proje bedelini sözleşme hükümlerine aykırı olarak haksız biçimde davacıdan tahsil ettiği, davacının bu miktarı davalıya ihtirazi kayıt ileri sürerek ödediği gerekçesiyle davanın kabulüne, 6.349.50....
Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, iş sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan manevi tazminat isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şirketi; davacı ile aralarında sözlü kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, davacı ... kuruluşu olduğundan yazılı sözleşme yapamayacaklarını bildirip, temsilcilerine vekaletname verilerek inşaatla ilgili ruhsat vs. işlemlerin yaptırıldığını, haksız işgalci olmadıklarını bildirip, davanın reddini savunmuş, karşı dava ile de; yaptığı harcamaların ve zararın tahsilini istemiştir. Birleşen dava davacısı Etem; davacı ile aralarında sözlü eser sözleşmesi yapıldığını, davacının sözleşmeyi haksız yere feshettiğini ileri sürüp, yaptığı harcamaların tahsili ile sözleşmenin feshinden dolayı maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece, asıl, karşı ve birleşen davaların kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece;"kısa kararla, gerekçeli kararın çelişkili olduğu gerekçesiyle" bozulmuş, bozma ilamına uyularak asıl, karşı ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
-TL.nın(KDV dahil) Müvekkilini hesabına yatırıldığını belirttiğini, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu, yapılan kesintilerin haksız olduğunu, gecikme cezasının hatalı hesaplandığını, kesin teminatın alacaktan kesilmesinin mümkün olmadığını, herhangi mahkeme kararı olmadan zararın tazmini için kesinti yapılamayacağını açıklanan nedenlerle; sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespitine, Müvekkilinin alacağından yapılan kesintilerin ticari faiz ile iadesine, sözleşmenin haksız feshinden dolayı uğranılan şimdilik 5.000,00.-TL. Maddi ve 5.000,00....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2014/927 Esas KARAR NO: 2018/703 KARAR TARİHİ: 05/07/2018 DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2014/653 ESAS SAYILI DOSYASINDA DAVA: Tazminat(Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 02/03/2022 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: ASIL DAVA: Davacı ... Tur. Ltd. Şti. vekili dava dilekçesi ile; davalı şirketlerle 09.12.2010 tarihli Pos Ürünü ve Hizmetleri Sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin konusunun ... Üye İşyeri ve Pos Modülü ve ... Modülü ürünlerinin davalı ...'...