Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, TBK madde 435/2'ye göre davalının feshinin haksız olduğu, TBK m.138 hükmünün şartları gerçekleşmediğinden işbu uyuşmazlıkta uygulama imkanının olmadığı, sözleşmenin Bölüm I 14, Bölüm II 12, Bölüm III 5 hükümlerinde cezai şartla birlikte kanundan doğan haklar saklı tutulduğundan bu husus TBK m.179 I'de yer alan aksinin kararlaştırıldığı bir husus teşkil ettiğinden davacının hem cezai şartı hem de tazminatı talep edebileceği, davacının sahibi olduğu "..." adlı spor programının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 2/1 maddesinde tanımlanan "herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler" kapsamında eser olarak değerlendirilmesi gerektiği, davalının sözleşmeyi haksız feshinden dolayı lisans bedeli/tazminat tutarı olarak davacı alacağının 175.000 TL, telif hakkı alacağının ise 105.000 TL olmak üzere toplam 280.000 TL talep edilebileceği, davacının sözleşmenin feshinden 5 hafta sonra iş bulabilmesi ihtimali kapsamında yapılan oranlama sonucu davacının 31.250 TL...

    Davalı, davanın zaman aşımına uğradığını sözleşmenin ifa edilmemesinden davacı yanın daha fazla kusurlu olduğunu, birinci ihale ile ikinci ihale arasında uzun bir süre geçtiğini buda zararın büyümesine sebep olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2008/8073-2009/603 2-Davalı, sözleşmenin 27.12.2005 tarihinde feshinden sonra yaklaşık bir yıl süre geçtikten sonra ikici ihalenin 9.11.2006 tarihinde yapıldığını belirtmiştir. Davacı sözleşmenin feshinden sonra derhal ikinci ihale yapımı için gerekli işlemleri yapıp 2.nci ihaleyi gerçekleştirmemekte kusurlu davranmış zararının artmasına neden olmuştur....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2022 NUMARASI : 2022/156 Esas - 2022/368 Karar DAVA KONUSU : Tazminat (Sözleşmenin Haksız Feshinden Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 4....

      Dava, Türk Ticaret Kanunu'nun 122. maddesi uyarınca acentelik sözleşmesinin haksız şekilde feshi nedeniyle denkleştirme tazminatı talebine ilişkindir. Davacı, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin, davalı yanca haksız şekilde feshedildiğini iddia ederek sözleşmenin haksız feshi nedeniyle denkleştirme tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, davalı taraf sözleşmenin 3 aylık fesih ihbar süresine uyularak ve davacının portföy geliştirme borcuna aykırı davranması nedeniyle feshedildiğini, tazminat talep edilemeyeceğini, sözleşmenin feshinden sonra davacı acentenin kazandırdığı müşterilerden önemli menfaat elde edilmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuş, Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile dava dilekçesi ile talep edilen miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır....

        İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat davası olduğu, uyuşmazlık kapsamında sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı, davacının bir alacağı olup olmadığı hususlarına ilişkindir....

          Sayılı kararının da belirli süreli iş sözleşmesinin sürenin bititmi ile sona ermesi durumunda, fesih bildirimine gerek olmaksızın sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğini, işveren tarafından yapılmış bir fesih söz konusu olmadığından, işçinin kıdem tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığı davacının dava dilekçesinde sözleşmenin haksız ve geçersiz feshinden dolayı tazminat/cezai şart talebinde bulunduğunu, sözleşmenin belirli süreli sözleşme olması ve sözleşmede kararlaştırılan sürenin dolması sebebiyle hukuka uygun olarak sona erdiğini, bu sebeple tazminat isteminde bulunulamayacağını, ayrıca sözleşmede kararlaştırılmış hiçbir ceza şartın bulunmadığını ve hiçbir ceza şartın oluşmadığını Ayrıca davacının bakiye süre alacağının bulunmadığını, davacının özlük dosyası içeriğinden de anlaşılacağı üzere ücretlerinin her ay düzenli olarak ödendiğini, çalıştığı son ayın ücretinin de ödendiğini, bakiye süre ücretinden kastedilen belirli süreli iş sözleşmesinin sona ereceği tarihten evvel iş...

          - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin müvekkili tarafından feshinden sonra, davalının dava dışı şirkete ödeyip, müvekkilinden talep ettiği 6.349.50.-YTL. proje bedelinin ihtirazi kayıtla davalıya ödendiğini ileri sürerek, bu miktarın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin 32. maddesinde sözleşmenin sona ermesi halinde müvekkilinin davacı bayiden proje bedeli giderini talep etme hakkının bulunduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının sözleşmenin feshinden sonra davacıdan 6.349.50.-YTL. proje bedelini sözleşme hükümlerine aykırı olarak haksız biçimde davacıdan tahsil ettiği, davacının bu miktarı davalıya ihtirazi kayıt ileri sürerek ödediği gerekçesiyle davanın kabulüne, 6.349.50....

            Uyuşmazlık, taraflar arasındaki franchise sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafça sözleşmenin feshinden dolayı talep edilen tazminat kapsamında 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanmasını gerektirir bir istem bulunulmadığına ve davanın taraflarının tacir olması ve dava konusu ihtilafın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması nedeniyle davanın ticari dava olmasına göre işin esasının incelenmesi gerekirken mahkemece görevsizlik kararı verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere, uzun süreli sözleşmelerin süresinden önce feshedildiği hallerde kar mahrumiyetinden kaynaklanan maddi zararın tespitinde öncelikle davacının sözleşmenin feshinden sonra aynı veya emsal nitelikte bir işi ikame etmesi için gereken makul sürenin ve bu süreye karşılık gelen zarar miktarının tespit edilmesi gerekmektedir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 08/01/2019 tarihli 2017/1390 E. 2019/118 K.). Makul sürenin tespitinde aynı iş olabileceği gibi emsal nitelikte işler de dikkate alınabilir....

                Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, iş sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan manevi tazminat isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu