Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/04/2013 gününde verilen dilekçe ile 4915 sayılı Kanun'a muhalefetten kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07/09/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Mahkeme gerekçeli kararında dava tarihinin 30/04/2013 tarihi olması gerekirken sehven 04/05/2018 olarak yazılması mahalde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır....

    Ancak; Mahkemece karar yerinde ceza dosyasında aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği belirtilmiş ise de, ceza dosyasında mevcut orman mühendisi bilirkişi tarafından tanzim edilen 21/04/2016 tarihli raporda orman idaresinin zararının kök tespiti yapılamadığı için sadece ağaçlandırma gideri olarak 8.985,87 TL olarak belirlendiğinin, tazminat hesabı yapılmadığının belirtilip hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda belirlenen tazminat miktarıyla; hükmedilen tazminat miktarı arasında çelişki ortaya çıkmış olup, bu çelişki giderilmeksizin karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur. Mahkemece yapılması gereken iş; Olayla ilgili daha önce rapor tanzim etmemiş kişiler arasından seçilecek olan Orman Yüksek Mühendisi bilirkişisinden dosyada mevcut tüm belgeler suç tutanağı ve ekleri incelenerek davacı kurumun ağaçlandırma gideri ve tazminat istemi hakkında rapor tanzim ettirilip sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet, 213 sayılı vergi usul Kanununa aykırılık HÜKÜM : Sanık ... hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefetten hükümlülük, HAGB, Sanık ... hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefetten hükümlülük, erteleme, 213 sayılı Vergi Usul Kanuna muhalefetten hükümlülük, Müsadere, nakil aracın müsaderesine yer olmadığına Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I-Sanık ... müdafiinin bu sanık hakkındaki hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde, Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 231/12. madde fıkrası uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yasa yolu açık olup, kararın temyizi olanaklı bulunmadığından temyiz dilekçesi itiraz mahiyetinde kabul edilerek ve itiraz merciinde mahallinde değerlendirilme...

      Ceza Dairesinin yönlendirmesi ile vergi usul kanununa muhalefetten açılmış sayılan davada mütalaa alma yönüne gitmiş zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle vergi usul kanununa muhalefetten mütalaa verilmeyincede vergi usul kanununa muhalefetten düşme kararı vermiş müştekilerin şikayeti üzerine açılmış özel belgede sahtecilik suçlarından da doğru olarak yeniden mahkumiyet hükmü kurmuştur. Yerel mahkemenin kararı doğrudur ve yeni bir hüküm niteliğindedir. Yargıtay 11. Ceza Dairesince yapılması gereken kendi yönlendirmesi ile açılmış sayılan vergi usul kanununa muhalefet suçundan verilen düşme kararını onamak, özel belgede sahtecilik suçu yönünden ise davayı esastan inceleyerek usul ve yasaya uygun bulması halinde bu kararı da ya onamak ya da eksik araştırma ve inceleme var ise bozmaktır. Bu nedenle Yüksek 11. Ceza Dairesinin yerel mahkemenin kısmen bozmaya uyma ve kısmen direnme kararının Ceza Genel Kurulu gündemine taşınması kararına katılmadığımı saygılarımla arzederim....

        Cumhuriyet Başsavcılığına zimmetine para geçirildiğinden bahisle suç duyurusunda bulunulduğunu, haklarında 4389 sayılı Bankalar Kanunun 22/3 maddesine muhalefetten kamu davası açıldığını, yargılandıklarını ve üzerlerine atılı suçtan beraat ettiklerini, davacının isnat edilen zimmet suçu ile bir alakasının bulunmadığını, davacının işten çıkarıldıktan sonra hakkında ileri sürülen bu yolsuzluk iddiasından dolayı iş bulamadığını, Banka Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen idari soruşturma raporunda dikkatsizlik, suistimale açık ortam yaratmak, basiretli ve tedbirli hareket etmemek , işinde suistimal yapmak, kişisel özellikleri açısından yetersiz olmakla suçlandığını ileri sürerek, manevi tazminat talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, idari soruşturma ve buna bağlı olarak ceza soruşturmasının kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilmeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Kabahatler Kanununa muhalefetten idari para cezası Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: İddianamede anlatılan fiilin TCK 257. maddede düzenlenen suça dönüşmeyeceği ve katılanın vasfa yönelik temyiz isteminin itiraz niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 29. maddesine göre sanıklar hakkında verilen idari para cezasına ilişkin kararın temyizi kabil kararlardan olmayıp, bu karara karşı itiraz yasa yoluna başvurulması mümkün bulunduğundan, katılan ve sanıklar müdafiin temyiz dilekçesi itiraz mahiyetinde kabul edilerek, gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; I)Sanık hakkında 6831 sayılı Kanun'un 91. maddesine muhalefetten kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığın imzasının bulunduğu 25/09/2013 tarihli suç tutanağından sanık tarafından ağaç kesme eylemini gerçekleştirdiği yönünde ikrarda bulunulduğunun ancak söz konusu eylemin 1998 yılında gerçekleştirildiğinin anlaşılması ve mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda da suça konu orman arazisinde 10-15 sene önce açma eyleminin gerçekleştirildiğinin belirtilmesi ve sanık hakkında iddianamenin 05/11/2013 tarihinde düzenlenmesi karşısında suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, suç tarihinden sanık hakkında düzenlenen iddianame tarihine kadar 8 yıllık...

              hangi orman sınır noktaları ilgili olduğunu belirten 42 numaralı düzeltme tutanağının Orman İdaresi arşivinde olduğu halde bu belgenin orman yönetimi tarafından dosyaya ibraz edilmediğini bu durumun H.Y.U.Y....

                Bu kısımların orman sayılan yerlerden olduğu kesinleşmiş mahkeme kararları ile belirlendiğinden, bu yönüyle verilen karar doğrudur. Ancak, taşınmazların kalan kısımlarının 6831 sayılı Kanunun 17. maddesine göre orman içi açıklığı olarak değerlendirilmesine gelince, 6831 sayılı Orman Kanunun uygulanmasını göstermek amacıyla çıkarılan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 26. maddesinde Devlet ormanı olarak sınırlandırılacak yerler belirlenirken (a) bendinde orman içi açıklık tanımlanmıştır. Buna göre, orman içindeki kültür arazileri dışında, 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaçcık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıklar, orman içi açıklık olarak nitelenmiş ve bir yerin orman içi açıklık sayılabilmesi için kültür arazisi olmaması ön koşul olarak konulmuştur....

                  Orman İşletme Şefliği vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/03/2010 gününde verilen dilekçe ile 6831 sayılı Kanun'dan kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/01/2012 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; 6831 sayılı Orman Kanununa aykırı olarak ormanlık alandan açma yapma nedeniyle oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; davalı tarafından, ormanlık alanda açma yapmak eyleminden dolayı hakkında suç tutunağı düzenlendiğini, davalının, bu eylemi nedeniyle ceza mahkemesinde yargılanıp cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek oluşan maddi zararın tazmini isteminde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu