FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/150 KARAR NO : 2022/246 DAVA : Markaya Tecavüzden Kaynaklanan Tazminat DAVA TARİHİ : 07/06/2021 KARAR TARİHİ : 29/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 05/12/2022 Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 2015 yılında TPMK'ya müracaat ederek "........." markasını kendi adına tescil ettirdiğini, "......." isimli internet sitesinden, müvekkili şirket faaliyetlerinin 31/10/2003 tarihinden bu yana devam ettiğinin tespit edilebileceğini, davalı şirketin 2018 yılında "......" isimli bir internet sitesi açarak kendisine ait ürünlerin satış ve pazarlamasını yapmaya başladığını, müvekkili tarafından uzun yılların birikimi olarak oluşturulup büyük emek ve gayretle piyasaya sunulan markasının taklit edildiğini, haksız bir şekilde daha kalitesiz olarak hizmete sunulduğunu, davalının 06/08/2018 tarihinde yayına...
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/1 Esas KARAR NO: 2022/126 DAVA: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 06/01/2022 KARAR TARİHİ:18/10/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM/ davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının uzun yıllardan bu yana ---------- faaliyet gösterdiğini, --- yılında davalı ---------, --- yılı --- ortaklığın sona erdiğini, davacının davalıya ait hisseyi --- bedelle devraldığını, kendi adına tescilli ---- markasını kullanarak faaliyetine devam ettiğini, davalının -----------açtığını ve bu şekilde haksız rekabette bulunduğunu, ayrıca marka tescili için ------ başvurduğunu, müşterileri ----- yönlendirerek haksız kazanç elde ettiğini belirterek, markaya tecavüzün men’ine, bu kapsamda ------- yayınının durdurulmasına, markaya ----- toplatılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla, şimdilik -- maddi ve ------manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte...
İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/108 Esas KARAR NO : 2024/116 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/07/2023 KARAR TARİHİ : 27/06/2024 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardır her türlü nargile, tütün ve tütün ürünlerinin imalatını ve ihracatını yaptığını, her türlü kafeterya, restoran işletmeciliği işi ile iştigal ettiğini, müvekkili şirketin ......
bu istemler yönünden davanın açılmamış sayılmasına, markaya tecavüz, haksız rekabet vs. ilişkin taleplerin uzun süreli sessiz kalma nedeniyle hak kaybına uğraması nedeniyle reddine, yine manevi tazminat talebinin reddine, birleşen davada, davalı markasının hükümsüzlüğü ile ilgili talep yönünden, davalı adına tescilli bir marka olmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ticaret unvanı terkin talebinin uzun süreli sessiz kalma nedeniyle hak kaybına uğraması nedeniyle reddine karar verilmiştir....
adına tescilli "ESCAPE" markasının kullanılmasının markaya tecavüz teşkil ettiğinin tespiti ile, tecavüzün men'ine, markaya tecavüzün ref'i talebi konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına, 2.665,39 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin 10.661,56 TL tazminat talebinin husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....
İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO:2019/432 Esas KARAR NO:2021/256 DAVA:Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:30/12/2019 KARAR TARİHİ:08/06/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı vekili, "..." markasının Türk Patent Ve Marka Kurumu nezdinde "..." tescil numarası ile davacı şirket yetkilisi adına kayıtlı olduğununu ve sicilde marka hakkı sahibi olarak kayıtlı olan kişi İle davacı şirket arasında akdedilmiş olan 15.05.2019 tarihli Lisans Sözleşmesi ile; "..." ibareli markayı kullanma, marka adı altında her türlü ticari faaliyette bulunma, markaya tecavüz eylemlerine karşı dava açma ve markanın korunması için her türlü tedbir ve önlemleri alma hak ve yetkisinin davacı şirkete verildiğini, davalı tarafından ...'...
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalının 2014/30649 sayılı markasının 19.sınıfta "binalar, rezidanslar, konutlar, apartmanlar, emtialarında tescilli olduğu, internet sitesinde ve linklerde “İstanbul216” isimli inşaat projesinin tanıtımının “İstanbul216” markası altında yapıldığı, tanıtımın 19.sınıf kapsamını aşar şekilde 37. hizmet sınıfı kapsamında değerlendirilebileceği, ancak davacının tescilli markasını devrettiği, haksız rekabete dayalı da dava açılmadığı, markaya tecavüzün tespiti ve markaya tecavüzden kaynaklanan tazminat talepli dava açıldığı, davacının markası ile davalının markasının tek ortak noktasının “216” rakamı olduğu, bu rakamın İstanbul Anadolu yakasının telefon kodu olduğu, ayırt ediciliği düşük, tanımlayıcı ve herkesin kullanımına açık bir ibare olduğunun dosya kapsamına alınan bilirkişi raporları ile de tespit edildiği, markaların görsel, işitsel ve bütünü itibari ile bıraktıkları izlenimin farklı olduğu, davacı markasının tanınmışlığı yönünde kanaat...
Dava, marka hakkına tecavüzden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 04.07.2014 tarih 6703/12896 sayılı ilamında, davalının iş yerinde ele geçirilen 20 kilogramlık 40 adet yangın söndürme tozu ürünün üzerinde TSE ibaresinin bulunduğunun tespit edildiği, davalı tarafın ürün iade faturasını dava devam ederken düzenlediği, buna göre markaya tecavüzün 556 sayılı KHK'nin 61. ve devamı maddeleri kapsamında vuku bulduğunun kabulü gerekeceği, davalının hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerektiği açıkça ifade edilmiştir....
Şti. vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, markaya tecavüzden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK'nun 382. ve sonradan yürürlüğe giren HMK’nun 294. maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün, açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın, kısa karara uygun olması gerekmektedir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına güven sarsılmış olacaktır. Hatta, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 esas 1992/4 sayılı kararında da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılacağı içtihat edilmiştir....
Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma, tüm dosya kapsamına göre; davalı işyerinde yapılan tespite ve çekilen fotoğraflara göre davalının işyerinde davacıların murisi adına tescilli markanın üzerlerinde bulunduğu ambalaj, naylon ve satış reyonunda ambalajlı süt ürünlerinin yer aldığı, bu haliyle davalının eyleminin marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, davalı tarafından ticari defterlerin mahkemeye sunulmadığından tazminat hesabının yapılamadığı, ancak davalı tarafından davacının iddialarının aksi ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının markaya müdahalesinin menine, TBK 50. madde hükmü gereği tecavüzden kaynaklanan 7.200 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....