tespiti, meni ve haksız rekabet dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi istemlerini içerdiğini, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat istemlerine ilişkin davalar arabuluculuğa tabi ise de, tespit ve men'e ilişkin davalar, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi olmadığını, bu durumda, müvekkili, müşterilerine yatırım ve yatırım danışmanlığı hizmeti sunan davacı şirketin Sermaye Piyasası Kanunu (SPK) ve ikincil mevzuatına tabi olarak işlemlerini yürütmekte olduğunu, davalının, müvekkil şirketin ...'...
İcra Müdürlüğü'nün .../... dosyasında yer alan; a-31/01/2014 ödeme tarihli 40.000,00TL asıl alacak ve b-19/02/2014 ödeme tarihli 40.000,00TL asıl alacak kalemlerinin davacı tarafından, dava dışı sigortalısı ... Turizm İnş.AŞ.” ne neye istinaden ödendiğinin ve ödenen meblağın maddi manevi tazminat olup olmadığının açıklanması gerektiği, ayrıca bu meblağlar yönünden ... Turzm İnş.A.Ş. Tarafından 3. Kişilere yapılmış ödeme belgelerinin ibraz edilmesi gerektiği, bu hususların davacı tarafından ibraz edilen hasar dosyasında yer almadığı, c- 42.130,00TL asıl alacak kaleminin manevi tazminat ödemesi olduğu ve davalı sigorta şirketinin manevi tazminat ödemesinden dolayı poliçede manevi tazminat teminatı bulunmadığından sorub-19/02/2014 ödeme tarihli 40.000,00TL asıl alacak kalemlerinin davacı tarafından, dava dışı sigortalısı ... Turizm İnş.AŞ.” ne neye istinaden ödendiğinin ve ödenen meblağın maddi/manevi tazminat olup olmadığının açıklanması gerektiği, ayrıca bu meblağlar yönünden ......
İstinafa konu kararın takibin taliki veya iptaline dair olduğu, konu kararda davalı T4 vekili tarafından ödeme yapıldığı halde mükerrer olarak talep edilen 10.000,00- TL manevi tazminat, 5.000,00- TL maddi tazminat yine Büyükçekmece 1....
İstinafa konu kararın takibin taliki veya iptaline dair olduğu, konu kararda davalı T4 vekili tarafından ödeme yapıldığı halde mükerrer olarak talep edilen 10.000,00- TL manevi tazminat, 5.000,00- TL maddi tazminat yine Büyükçekmece 1....
KARŞI OY YAZISI Asıl ve birleşen davalar, yaralanmaya sebebiyet verilmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davalardaki maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, asıl ve birleşen dava davalılarının temyizi üzerine Dairemizce onanmış; asıl ve birleşen dava davalılarının karar düzeltme istemleri nedeniyle dosya yeniden incelenmiştir....
Zira, bu iddia ve gerekçeler yasal dayanağı olmayan davayı kabul edilebilir hale getirmediği gibi, açılacak alacak ve tazminat davaları ile birlikte İİK nun 264/1 maddesine göre istenecek ve mahkemece kabul edilecek ihtiyati haciz kararı ile yukarda ileri sürülen muhtemel tehlikede ortadan kaldırılabilir. Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...
Mahkemece, manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; davacının, dilekçesinde manevi zarar değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere asgari 3.000 TL manevi tazminata karar verilmesini istediği, harca esas değer olarak bu miktarı gösterip bu değer üzerinden harç ödediği anlaşılmıştır. Her ne kadar manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı konusunda mahkemenin değerlendirmesi doğru ise de; davacının asgari olarak 3.000 TL manevi tazminat miktarı bildirmesi karşısında, bu miktar üzerinden işin esasının incelenmesi gerekirken hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi doğru değildir. Kaldı ki, HMK’nın 119/1-ğ ve 119/2. maddeleri gereğince dava konusunun değeri ile ilgili dava dilekçesinin talep sonucu bölümünün açıklanması hususunda, mahkemece davacıya süre de verilmemiştir....
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davaya konu alacak miktarının Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2015/2679 esas sayılı dosyası ile tahsil edildiğini, alacak miktarının belirli olduğunu, davanın ise belirsiz alacak davası olarak açıldığını, dava şartının noksan olduğunu ve usulden reddi gerektiğini ayrıca davacı tarafından gönderilen ihtarnamede de alacağın miktarının belirli olarak talep edildiğini, 17/02/2016 tarihli ihtarnamede 2.948,57 TL maddi ve 4.000,00 TL manevi tazminat ödemesinin talep edildiğini, davalı müvekkilinin kendisine verilen vekaletname ile davacının vekilliğini üstlendiğini ve davacının Mersin 4....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, kooperatif ortaklığından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. HMK'nun 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açıldığı takdirde bu hususun dava dilekçesinde açıkca belirtilmiş olması ve talep edilen alacağın belirsiz olması gerekir. Somut olayda davacı eksik ve ayıplı imalat talebinde bulunmuş ancak davanın dava dilekçesinde belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmemiştir ayrıca eksik ve ayıplı imalat bedelinin tespiti dava açılmadan önce davacı tarafından belirlenemeyecek nitelikte yani belirsiz alacak davasına konu olabilecek nitelikte de değildir....
Mahkemece asıl davanın kısman kabulüne, karşılık davanın ise alacak talebinin esastan reddine, manevi tazminat talebinin ise asıl dava ile karşılık dava arasında irtibat bulunmadığından dinlenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiş ise de davalı-karşı davacı manevi tazminat talebini vekalet sözleşmesine dayandırarak vekaletten azil için tarafına çekilen ihtarda zimmetten bahsedildiğinden bahisl e manevi tazminat talebinde bulunduğuna göre karşılık davada istenen manevi tazminatın asıl dava ile irtibatlı bulunmadığından söz edilemeyeceğinden, mahkemece manevi tazminata yönelik taraf delilleri toplanarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasay aykırı olup bozma gerekirir....