Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kabulü ile davalının Karabük 2.İcra Müdürlüğünün 2012/479 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline takibin 5.470 TL asıl alacak 169,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.639,94 TL üzerinden aynen devamına, 5.470 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyet kuralına dayanılarak itirazın iptali şeklinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir....

    Dava; sözleşmenin feshinden kaynaklanan Tazminat davasıdır. 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü uyarınca ''konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda'' dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, eş söyleyişle arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır....

      Mahkemece, davacıların babası olan Çapan Dede'nin 1979 yılında şehit olması nedeniyle müteveffanın mirasçılarına tazminat ödenmesine karar verildiği, bu tazminatın kime ödendiğine dair dosya kapsamında yeterli delil bulunmadığı, davacı, tazminatların davalılar tarafından alındığını iddia etmiş ise de iddialarını ispatlayamadıklarından söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıda yazılı neden dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, tapu iptali ve tescil, alacak istemine ilişkindir. Davacılar, dava dilekçesinde dava konusu taşınmazda iptalini istedikleri pay veya alacak miktarını açıklamamışlardır....

        İcra Müdürlüğü'nün .../... dosyasında yer alan; a-31/01/2014 ödeme tarihli 40.000,00TL asıl alacak ve b-19/02/2014 ödeme tarihli 40.000,00TL asıl alacak kalemlerinin davacı tarafından, dava dışı sigortalısı ... Turizm İnş.AŞ.” ne neye istinaden ödendiğinin ve ödenen meblağın maddi manevi tazminat olup olmadığının açıklanması gerektiği, ayrıca bu meblağlar yönünden ... Turzm İnş.A.Ş. Tarafından 3. Kişilere yapılmış ödeme belgelerinin ibraz edilmesi gerektiği, bu hususların davacı tarafından ibraz edilen hasar dosyasında yer almadığı, c- 42.130,00TL asıl alacak kaleminin manevi tazminat ödemesi olduğu ve davalı sigorta şirketinin manevi tazminat ödemesinden dolayı poliçede manevi tazminat teminatı bulunmadığından sorub-19/02/2014 ödeme tarihli 40.000,00TL asıl alacak kalemlerinin davacı tarafından, dava dışı sigortalısı ... Turizm İnş.AŞ.” ne neye istinaden ödendiğinin ve ödenen meblağın maddi/manevi tazminat olup olmadığının açıklanması gerektiği, ayrıca bu meblağlar yönünden ......

          tespiti, meni ve haksız rekabet dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi istemlerini içerdiğini, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat istemlerine ilişkin davalar arabuluculuğa tabi ise de, tespit ve men'e ilişkin davalar, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi olmadığını, bu durumda, müvekkili, müşterilerine yatırım ve yatırım danışmanlığı hizmeti sunan davacı şirketin Sermaye Piyasası Kanunu (SPK) ve ikincil mevzuatına tabi olarak işlemlerini yürütmekte olduğunu, davalının, müvekkil şirketin ...'...

            Eldeki dava belirsiz alacak davasıdır. Tesbit davası değildir. Kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat davalarında sigortacı azami poliçe limitine kadar gerçek zararın tazmininden sorumlu olup, davanın taraflarının ya da hakimin davanın başında gerçek zararı hesap etmesi mümkün değildir. Yani alacak belirlenebilir değildir. Gerçek alacak, tazminat bilirkişi raporu ile belirlenebilir. Böyle bir durumda ve yukarda yapılan açıklamalar ışığında, davacının kısmi dava açmakta hukuki yararının olmadığından söz edilemeyeceğinden mahkeme hükmünün bozulması doğru görülmemiş, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29.05.2014 gün 2014/8860 esas, 2014/8728 karar sayılı bozma ilamı kaldırılarak mahkeme hükmünün onanması gerekmiştir....

              KARŞI OY YAZISI Asıl ve birleşen davalar, yaralanmaya sebebiyet verilmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davalardaki maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, asıl ve birleşen dava davalılarının temyizi üzerine Dairemizce onanmış; asıl ve birleşen dava davalılarının karar düzeltme istemleri nedeniyle dosya yeniden incelenmiştir....

                İstinafa konu kararın takibin taliki veya iptaline dair olduğu, konu kararda davalı T4 vekili tarafından ödeme yapıldığı halde mükerrer olarak talep edilen 10.000,00- TL manevi tazminat, 5.000,00- TL maddi tazminat yine Büyükçekmece 1....

                İstinafa konu kararın takibin taliki veya iptaline dair olduğu, konu kararda davalı T4 vekili tarafından ödeme yapıldığı halde mükerrer olarak talep edilen 10.000,00- TL manevi tazminat, 5.000,00- TL maddi tazminat yine Büyükçekmece 1....

                Zira, bu iddia ve gerekçeler yasal dayanağı olmayan davayı kabul edilebilir hale getirmediği gibi, açılacak alacak ve tazminat davaları ile birlikte İİK nun 264/1 maddesine göre istenecek ve mahkemece kabul edilecek ihtiyati haciz kararı ile yukarda ileri sürülen muhtemel tehlikede ortadan kaldırılabilir. Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...

                  UYAP Entegrasyonu