"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası, reddedilen manevi tazminat talebi ve ziynete dayalı alacak davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davacı-davalı ... 22.08.2016 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.09.2016 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat, alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat ve alacak davasına dair karar, davacı ve davalılar tarafından süresi içinde ayrı ayrı temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına, 10.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat ve alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat ve alacak davasına dair karar, davalı ve k.davacı-birleşen davada davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak ve tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve tazminat davasına dair karar Dairemizin 05.12.2013 gün ve 2013/14513-2013/16347 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı vekilinin kararı temyiz aşamasında 130 TL gider avansı yatırdığı anlaşıldığından ve kararın duruşmalı olarak incelenmesi istemi bulunduğundan gider avansından Yargıtay'da yapılacak duruşma için pul temini ile eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak ve Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm resmi nikahları bulunmayan taraflar arasında menkul eşyalara ilişkin alacak ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli ....ayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2013 (Pzt.) .......
Açılan davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğunun belirlenmesi iş kazasından kaynaklanan tazminat istemli davada yargılama sonucunda belirlenen tazminatın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında önemlidir. 16. Somut olayda davacının 25.09.2003 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde davacı vekilince 12.07.2013 tarihli dava dilekçesi ile davanın belirsiz alacak davası olduğu belirtilmek suretiyle 25.000,00 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi tazminat istemi ile fazlaya ilişkin haklar açıkça saklı tutularak eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 17....
dava tam anlamıyla bir belirsiz alacak davası olduğunu, Zira davacı müvekkilinin yasal halefi haline geldiği "Dr. ......
Davacı taraf, harca esas dava değerini 10.000,00 TL. göstermek suretiyle ve belirsiz alacak davası olarak açtığı davada, taleplerini ayrıştırmadan maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş; sorumluluk ve maddi zararın kapsamının belirlenmesinden sonra, talep edilen manevi tazminat miktarlarını bildireceklerini dava dilekçesinde ifade etmiş; mahkeme tarafından verilen süre üzerine de 09.10.2013 tarihli "talep açıklama dilekçesinde" 10.000,00 TL. maddi tazminat ve toplam 140.000,00 TL. manevi tazminatın tahsilini istediklerini bildirmiş; daha sonra verdiği talep artırım dilekçesiyle, davacı ... için maddi tazminat taleplerini 69.691,00 TL'ye yükseltmiştir....
Bu açıklamalar doğrultusunda, davaya konu iş kazasından kaynaklı tazminat davalarında davacının maddi tazminat alacağının tespiti, yargılama sürecinde taraflarca gösterilecek delillere göre belirlenip hesap edilecek olmasına göre davanın açıldığı tarih itibariyle davacının maddi tazminat alacağını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyecek olması nedeniyle ve hukuki nitelendirmenin Hakime olduğu hususu da dikkate alınarak davayı 6100 sayılı H.M.K’nun 107.maddesine dayalı belirsiz alacak davası olarak değerlendirerek dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin de bu doğrultuda irdelenmesi, sonucuna göre yargılama sürecinde sunulan maddi tazminatın artırılmasına dair istemin de ıslah olarak değil; talep artırım talebi olarak değerlendirilmesi ve buna göre de zamanaşımının dava tarihi itibariyle tüm alacak yönünden kesildiğinin kabul edilerek talep artırıma yönelik dilekçeye yönelik zamanaşımı def’inin reddine karar verilmesi gerektiği açıktır....
Zira, bu iddia ve gerekçeler yasal dayanağı olmayan davayı kabul edilebilir hale getirmediği gibi, açılacak alacak ve tazminat davaları ile birlikte İİK nun 264/1 maddesine göre istenecek ve mahkemece kabul edilecek ihtiyati haciz kararı ile yukarda ileri sürülen muhtemel tehlikede ortadan kaldırılabilir. Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...