Ayrıca davacıların tasfiye memurunun azli talepleri ayrı bir davanın konusu teşkil etmekle, bu talep iş bu davadan tefrik ile mahkememizin 2019/357 Esasına kayıt edilmiş olup, halen derdesttir. Genel kurul toplantısında 8....
nin ana sözleşmesinde, rekabet konusunda izin verildiğine dair maddenin bulunmadığı, bu açıdan davalının anılan şirketteki müdürlük görevinden azli için haklı nedenin oluştuğu, ancak müdürlükten azli istenen şirketin davalı olarak gösterilmediğinden, davanın usulden reddinin gerektiği, davanın "tasfiye memurunun azli" davası olarak kabul edilmesi halinde ise tasfiye memuru olarak davalının azlini gerektiren haklı bir nedenin tespit edilemediği gerekçesiyle davanın usulden reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerinde Dairemizce bozulmuştur. Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesince, bir mahkemenin atadığı tasfiye memurunun haklı nedenle görevden alınması talebini değerlendirmeye tasfiye memurunu atayan mahkemenin görevli olduğu, davaya konu olayda ise İzmir 4 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu kanaatine varılarak dosyanın görevli İzmir 4 Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesince, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen karar gönderme kararı olarak ve kesin olmak üzere verildiğini, kanun yolu açık tutulmadığını, Mahkemenin, 6100 sayılı TTK’nın 5/3 maddesinde tanımlandığı şekilde özel ihtisas mahkemesi sıfatı bulunmadığını, eldeki azil davasının fesih ve tasfiye kararını veren mahkemede görüleceğine ilişkin yasal bir düzenleme olmadığını, bu çerçevede İzmir 3....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/482 esas 2017/982 karar sayılı dosyasında yürüyen davada davacının hiç bir bilgi ve talimatı olmaksızın tasfiye memuru olarak Tahsin Nergiz isimli kişinin atandığını, atanan tasfiye memuru ile fiili ve hukuki husumet halinde olduğunu, tasviye memurunun azli için dava açıldığını, tasfiye memurunun şirketin tek mal varlığı olan taşınmazı davalı şirkete 10/04/2018 tarih 7932 yevmiye nolu işlem ile 925.000- TL bedel göstermek suretiyle sattığını tespit ettiğini, beyanla dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline, davacının ortağı olduğu Yeta Otomotiv Yedek Parça Alım Satım Bakım San. Ve Tic. Ltd. Şti adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Dava, şirket ortağı tarafından tasviye memurunun yaptığı satış işleminin usule uygun olmadığı iddiası ile açılan dava konusu taşınmazın davalı şirket adına olan tapu kaydının iptali ile davacının ortağı olduğu şirket adına tescili istemine ilişkindir. İzmir 11....
Somut olayda, derdest bir davada taraf teşkilinin sağlanması için sicilden terkin edilen dava dışı şirketin ihya edilmesinde tasfiye memuru atanan o davaya münhasır olarak atanan tasfiye memurunun sağlık nedenleri ileri sürülerek tasfiye memurluğunu değiştirilmesi talebinin reddine ilişkin istinafa konu karar ek karar niteliğinde olup, şirketin ihyası ve tasfiye memuru atanmasına ilişkin esas karar kesinleşmiş ve istinafa konu edilmemiştir. Tasfiye memurluğundan affı istenen tasfiye memurunun bu talebinin reddine ilişkin ek karar nihai bir karar olmadığı gibi HMK 341 maddesinde talep edilen istinaf yolu caiz olan kararlardan değildir....
Dava şirket müdürünün azli davasıdır. Davalı ...’in şirket müdürü olduğu, Mer Zemin Kaplama Ltd. Şti.’nin fesih ve tasfiyesine karar verilip şirkete tasfiye memuru atandığı anlaşılmaktadır. Yapılan yargılama sonucunda başka bir davada şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi nedeniyle İlk Derece Mahkemesince müdürün görevinin sona erdiği ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince de ... aleyhine dayalı davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince davalının şirket defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle de davacının bu davayı açmakta haklı olduğu kabul edilerek yargılama gideri ve avukatlık ücreti davalıya yüklenmiş ise de, bu doğru olmamıştır. Şirket müdürü ve tasfiye memurunun farklı farklı konularda görevleri olup şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi şirket müdürünün görevinin sona ermesi sonucunu doğurmaz....
ün tasfiye memurluğundan istifası veya azli konusunda herhangi bir karar alınmadığını, bu nedenle davacı ...'ün tasfiye memurluğu görevinin devam ettiğini, Tasfiye memurları için TTK 274 ile 303 maddeleri arasında haklar ve yükümlülükler getirilmiş olmakla birlikte iş bu haklar tasfiye memuru TTK MADDE 303'de belirtildiği üzere, şirketin ticaret unvanının sicilden silinmesi ve bunun tescil ve ilanına kadar devam ettiğini, ... kendisine yasal olarak yüklenmiş bulunan tasfiye memurluğu görevini haklı bir sebep bulunmaksızın ve bu konuya dahi açıklama getirmeksizin sadece kendi lüzum gördüğü üzere görevden istifa etmektedir. Oysa ki, tasfiye memurunun yükümlükleri Türk Ticaret Kanunda belirtilmiş olmakla birlikte görevlerini hiç bir haklı neden olmaksızın yerine getirmekten kaçındığını ileri sürerek derneğe karşı açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava tescil istemine ilişkindir....
Noterliği .269 yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, inceleme yaptırılmaktan kaçınıldığı ve mali müşavirin bürosunda bulunmadığı, incelemenin engellendiği ve bu hususun tutanakla da sabit olduğu belirtilerek, belirtilen hususlarda inceleme yapılmasına izin verilmesi bir kez daha şirketten talep edildiğini, tasfiye memurunun azline yönelik derdest dava bulunmaktayken şirketin tasfiyesinin gerçekleştirildiğini, tüm bu nedenlerle tasfiye memurunun yargılama gideri ve vekalet ücretinden muaf tutulmasına dair hiçbir kanun hükmü bulunmadığından, tasfiyenin usulüne uygun şekilde tamamlanmaması, kendilerinin bilgi alma ve inceleme hakkının usulüne uygun şekilde kullandırılmaması, tasfiye memurunun azli talebi ile ikame edilen derdest dava bulunmakta iken tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle hükmün yargılama giderinin davacı yan üzerine bırakması ve tasfiye memurunun vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması şeklindeki kısmının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın...
un ortağı oldukları davalı şirketin 25/11/2008 tarihinde fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, tasfiye memuru olarak resen Av. ...'ın atanmasına karar verildiğini, tasfiye memurunun görevden istifası ile 12/05/2010 tarihinde ücret takdir edilmeksizin davalı Av. ...ın atanmasına karar verildiğini, tasfiye memurunun 2007/242 E. sayılı dosyasının davacısı...'un avukatı ... ... babası olduğunu, tasfiye memurunun tarafsızlıktan uzak olduğunu ileri sürerek, tasfiye memurunun değiştirilmesini, ücret takdir edilmeksizin...nin atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Karar düzeltme (kanunyolu) isteminde bulunan tasfiye memurunun 09.01.2018 tarihli dilekçesi ile kanunyolu talebinden vazgeçme mahiyetinde ve HMK'nin 74. maddesi gözetildiğinde sonuç doğurucu niteliktedir. Bu itibarla, tasfiye memurunun karar düzeltme isteminin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, tasfiye memurunun karar düzeltme isteminin feragat nedeniyle REDDİNE, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen tasfiye memuruna iadesine, 01/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....