Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İplik Makine Tesktil San ve Tic Ltd Şti’ne tasfiye memuru olarak atanan Davalı ...’ın tasfiye memurluğu görevinden alınarak azline, tasfiye memuru olarak tarafsız 3. bir kişinin veya müvekkilinin atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. CEVAP:Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Limited Şirket tasfiye memurununu azli ve yeni tasfiye memuru atanması istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı tasfiye memurunun tasfiyeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, azli için haklı sebep bulunup bulunmadığı hususlarındandır. ... İplik Makine Tesktil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; şirketin kuruluşunun 28/11/2011 tarihinde tescil edildiği, kurucularının ... ve ... oldukları, ...'ın %10, ...'ın %90 hisseye sahip oldukları, müdür seçilen davalı ...'...

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açıldığı, anılan mahkemece verilen 15.12.2005 tarihli esasa ilişkin kararın kesinleştiği, verilen kararın kesinleşmesi sonrasında davalı-karşı davacılar ..., ..., ... ve ... tarafından mahkemece atanmış tasfiye memurunun azli için temyize konu 25.01.2019 havale tarihli dilekçeyle talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince; "....Tasfiye memuru Himmet Yaşar'ın tasfiye memurluğu görevinden azledilmesi talebinin REDDİNE...." şeklinde hüküm kurulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar T5 T4 ve Ticaret A.Ş., T13 T8 T10 T7 ve T9 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şirketin S.G.K borcu bulunmadığını, bu nedenle 7326 sayılı yasa hükümlerinden faydalanmasını gerektiren borcu olmadığını, arz edilen nedenlerle tasfiye memurunun kararın kesinleşmesinden itibaren uzun süre tasfiye işlemlerini başlatmaması, işinin yoğunluğunu ileri sürmesi nedeni ile değiştirilmesini, mevcut kayyım T14 in tasfiye memuru olarak görevine devam etmesi açısından tasfiye memurunun T.T.K.275- 276- 277 maddeleri gereğince değiştirilmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmişlerdir....

      nin müvekkilinin pay sahibi olduğu tasfiye halindeki diğer davalı şirkete 24.8.2007 tarihli olağan genel kurul toplantısında tasfiye memuru olarak atandığını, davalı tasfiye memurunun şirketin tasfiye işlemlerinin yürütülmesi sırasında TTK'nın 225. maddesine aykırı davrandığını, davalı şirketin dava dışı ....'ye verdiği kredi karşılığında davalı şirket lehine tesis edilen ipoteklerin borç ödenmeden fek edildiğini, bu nedenle şirket alacağının teminatsız bırakılıp tahsilinin zorlaştığını, davalı tasfiye memurunun bu nedenle şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek tasfiye memurunun azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davalı tasfiye memuru tarafından davalı şirket lehine dava dışı borçlu şirket tarafından tesis edilen ipoteklerin borcun ödenmiş olması nedeniyle kaldırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....

        in tasfiye memurluğundan azline ve tasfiye memuru olarak ...'un atanmasına karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, istinaf aşamasında olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; mahkememizin .../... Esas sayılı dava dosyasında tasfiye memurunun azli ve temsil kayyumu atanması istemiyle açılan davada yargılama sırasında ...tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir mahiyetinde olmak üzere Davalı ...'in kayyum olarak atanmasına karar verildiği, ilgili dava dosyasının yargılamasının istinaf aşamasında olduğu, henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Davacının eldeki davada dayanmış olduğu sebepler göz önünde alındığında talebin ihtiyati tedbir kararına itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiği ve söz konusu tedbir mahiyetinde kayyum atanmasına kararının verildiği .../... Esas - .../......

          in azli için haklı sebepler olup olmadığı, tasfiye memurunun azline karar verilecek olması halinde yerine seçilecek tasfiye memurunun belirlenmesine ilişkin olduğu anlaşıldı. Tasfiye Halinde ... Şirketi'nin ticaret sicil dosyasının onaylı bir suretinin celp edilmiştir. Davacı tarafça tasfiye memuru olan davalı ...'...

            Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/354 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan ve yargılaması devam eden tasfiye memurunun azli ve ek tasfiye sürecine başlanması davası olduğunu, şirket tasfiye halinde olduğu için aktifleri ve pasifleri değerlendirilerek ve açılmış olan davalar sonuçlandırılmaya çalışılarak tasfiye sürecinin tamamlanacağını, tasfiye halinde olan bir şirketten doğrudan ödeme yapılmasının talep edilemeyeceğini, muhtıra talebinde belirtilen dört adet ek dosyadan yapılan tahsilatların tasfiyenin amacı kapsamında yapılan tahsilatlar olduğunu ve bu tahsilatlar örnek gösterilerek şirketin parası olduğunu iddia etmenin kanunun amacı ile bağdaşmayacağını beyanla, davanın kabulü ile 01/08/2018 tarihli muhtıranın iptaline karar verilmesini istemiştir....

            nin ana sözleşmesinde, rekabet konusunda izin verildiğine dair maddenin bulunmadığı, bu açıdan davalının anılan şirketteki müdürlük görevinden azli için haklı nedenin oluştuğu, ancak müdürlükten azli istenen şirketin davalı olarak gösterilmediğinden, davanın usulden reddinin gerektiği, davanın "tasfiye memurunun azli" davası olarak kabul edilmesi halinde ise tasfiye memuru olarak davalının azlini gerektiren haklı bir nedenin tespit edilemediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, mahkemece, davalının müdürlüğünden azli istenen şirkete husumet yöneltilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir. Oysa, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir....

              Somut olayda; istemin tasfiye memurunun azline ilişkin olduğu, azil davasının azli istenen tasfiye memuruna yöneltilmesi yeterli olduğu anlaşılmakla şirket hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı tasfiye memuru hakkında açılan davada davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu göz önüne alınarak yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

                Ayrıca davacıların tasfiye memurunun azli talepleri ayrı bir davanın konusu teşkil etmekle, bu talep iş bu davadan tefrik ile mahkememizin 2019/357 Esasına kayıt edilmiş olup, halen derdesttir. Genel kurul toplantısında 8....

                  UYAP Entegrasyonu