WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın gerekli işlemleri yapmadığını ileri sürerek, TTK'nın 548 maddesi gereği ortaklar kurulu kararı uygulanarak şirketin tasfiye halinin kaldırılması ile tasfiye halinin kaldırılması kararına kadar geçecek sürede telafisi mümkün olmayan zararlar doğabileceğinden tasfiye memurunun görev ve yetkilerinin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. Mahkemece, şirketin tasfiyesinin diğer ortak ...'in açtığı haklı nedenlerle fesih ve tasfiye davası sırasında iki ortağında şirketin feshini istemeleri üzerine yani bir anlamda %100 pay sahiplerinin oy birliğiyle aldıkları karar sonucunda fesih ve tasfiyeye karar verildiği, tasfiyenin kaldırılması için de oy birliğiyle karar alınması gerektiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Davalı vekili, 21.03.2013 tarihli dilekçesi ile, tasfiye halinin kaldırılması ve tasfiye memurunun azli talebinde bulunmuştur. Ancak bu dilekçenin esas defterine bağımsız kaydı yapılmamış ve harcı da ödenmemiştir....

    Tasfiye memurunun bilirkişi ve konkordato komiserliği listesinden hakkında yapılan şikayet ile çıkartıldığı belirtilerek tasfiye memurunun görevden azli talep edilmiş ise de; tasfiye memurunun bilirkişi listesinde ve konkordato komiser listesinde bulunma zorunluluğunun bulunmadığı, ancak mahkemelerce daha kolay ulaşılabildiği ve yeminlerinin yaptırılmış olduğu düşünülerek bilirkişi listesinden görevlendirme yapılması yoluna gidildiği, davalı tasfiye memurunun daha önceki bilirkişi listesi ve konkordato komiseri listesinde mevcut iken daha sonra bu listede yer almamasının tasfiye memurlarının görevini etkileyecek nitelikte olmadığı, bu iddianın görevden alınma talebine ilişkin haklı bir neden olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilmiştir. Toplanan tüm deliller karşısında İzmir ... ATM'nin ... Esas ... Karar sayılı kararı ile .... Makine San ve tic aş'nin fesih ve tasfiyesine tasfiye memuru olarak ....'...

      Şti'nin feshine karar verildiğini, atanan tasfiye memurunun görevini yapamadığını belirterek, tasfiye memurunun görevden asli ile yeni tasfiye memuru atanmasını talep ve dava etmiştir. Dava, limited şirkete atanan tasfiye memurunun azli ile yeni tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 166. maddesinin 1. fıkrasında "Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar." hükmüne yer verilmiş, 4. fıkrasında ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının var sayılacağı düzenlenmiştir....

        HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; Davanın kısmen kabulü ile; Davalı tasfiye memurunun TTK....

          Maddesi; “Pay sahiplerinden birinin istemiyle ve haklı sebeplerin varlığında, mahkeme de tasfiye memur kişileri görevden alabilir ve yerlerine yenilerini atayabilir. Bu yolla atanan tasfiye memurları, mahkeme kararına dayanılarak tescil ve ilan olunurlar” hükmünün haiz olduğunu, Neticeden gelinen aşamada, tasfiye memurunun özellikle tasfiye sürecini geciktirmesi ve sürüncemede bırakması ve belirtmiş olduğumuz diğer nedenler, müvekillerimiz yönünden objektif ve makul şüpheye yol açacak güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğundan tasfiye sürecini tüm hissedarların menfaatini gözetecek şekilde tarafsız, adil ve sağlıklı olarak yürütmediği ve yürütemeyeceği açıkça anlaşılmış olmakla, davalı tasfiye memurunun azli ile sayın mahkemece res’en belirlenecek tarafsız bir tasfiye memurunun atanmasının talep zorunluluğunun hasıl olduğunu, 6102 s. TTK’nun 543/2. Maddesi; “Alacaklılara üçüncü kez yapılan çağrı tarihinden itibaren üç ay geçmedikçe kalan varlık dağıtılamaz....

            maddesi gereğince de ortaklar karar vermedikçe tasfiye memurunun şirket mallarını toptan satamayacağını, ortaklar kurulunun şirketin tek taşınmazını satmaya yetki verebilmesi için TTK’nın 388 maddesinin 3. ve 4. fıkralarındaki nisapların şart olduğunu, 05/09/2011 tarihinde alınan kararların toplantının belirtilen yerde yapılmaması, çağrı usulüne uyulmaması, toplantıya davacıların katılmasının engellenmesi, tasfiye memurunun iyiniyetli olmaması gibi nedenlerle geçerli sayılamayacağını ileri sürerek, tasfiye memurunun iyiniyetli davranmayarak görevini kötüye kullanması nedeniyle tasfiye memurunun azlini, yeni bir tasfiye memuru tayin edilmesini, 05/09/2011 tarihli ortaklar kurulu toplantısında alınan kararlar ile şirket mevcudunun ortaklara tasfiye payı olarak dağıtılmasına ilişkin 21/09/2011 tarihli kararın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket tasfiye memuru, davanın reddini istemiştir. Müdahiller vekili, davanın reddini istemiştir....

              ne satıldığını, satışlardan davacının haberinin bulunduğunu, müvekkilinin dürüst ve basiretli davrandığını, tasfiye memurunun azli için haklı sebebin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ....'nin 06/05/2001 tarihinde yapılan ortaklar kurulu kararı ile şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği, tasfiye memurluğuna ...'nın atandığı, tasfiye memurunun tasfiye işlemleri sırasında aynı iş yerinde .... ünvanını çağrıştıran dava dışı ....'...

                İplik Makine Tesktil San ve Tic Ltd Şti’ne tasfiye memuru olarak atanan Davalı ...’ın tasfiye memurluğu görevinden alınarak azline, tasfiye memuru olarak tarafsız 3. bir kişinin veya müvekkilinin atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. CEVAP:Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Limited Şirket tasfiye memurununu azli ve yeni tasfiye memuru atanması istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı tasfiye memurunun tasfiyeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, azli için haklı sebep bulunup bulunmadığı hususlarındandır. ... İplik Makine Tesktil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; şirketin kuruluşunun 28/11/2011 tarihinde tescil edildiği, kurucularının ... ve ... oldukları, ...'ın %10, ...'ın %90 hisseye sahip oldukları, müdür seçilen davalı ...'...

                  Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/06/2014 tarih ve 2013/302-2014/257 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Asıl davada davacılar vekili, müvekkillerinin ortağı olduğu davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemli açılan davada şirketin fesih ve tasfiyesine ve tasfiye memurluğuna M.. G..'ün atanmasına karar verildiğini, tasfiye memurunun TTK'da belirlenmiş olan görevlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, tasfiye memuru M.. G..'ün azli ile tasfiye memurluğuna şirket ortağı A.. K..'in atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen davada davacı vekili davanın kabulünü talep etmiştir. Asıl davada M.....

                    Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açıldığı, anılan mahkemece verilen 15.12.2005 tarihli esasa ilişkin kararın kesinleştiği, verilen kararın kesinleşmesi sonrasında davalı-karşı davacılar ..., ..., ... ve ... tarafından mahkemece atanmış tasfiye memurunun azli için temyize konu 25.01.2019 havale tarihli dilekçeyle talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu