WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti.ne gerekçeli kararın Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edilmesi nedeniyle usulsüz olduğu anlaşılmakla, ilgili ticaret sicili müdürlüğünden durumu ve adresi sorularak faal olması durumunda güncel adresine gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. ve 433. maddelerindeki prosedür işletildikten sonra; tasfiye halinde ise tasfiye memurlarına gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçelerinin adrese tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. ve 433. maddelerindeki prosedür işletildikten sonra; terkin edilmiş ise adı geçen şirketin ihyasının ve tasmiye memurunun atanmasının ve bu kararların sicile tescilinin sağlanması için davacı vekiline uygun süre verilerek gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçelerinin adı geçen davalı şirkete atanacak tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edilerek...

    Sayılı kararının 2. bendinde kooperatifin tasfiye memuru atanmasına ilişkin fıkranın kaldırılması ve kooperatifin amacı doğrultusunda ihyası ile faaliyetine devam etmesine ilişkin olarak ek karar verilmesi talebinin, reddine karar verilmesi yerindedir. Zorunlu hallerde tasfiye memurunun değiştirilebileceği nazara alınarak ve atanan tasfiye memuru T13 in 2017/232 esas sayılı dosyada sağlık sebepleri ve yaşı nedeniyle tasfiye işlemini başaramayacağını ve görevden istifa ettiğini bildirir dilekçe sunduğu da dikkate alınarak ; tasfiye memurunun istifa nedeniyle değiştirilmesi hususunda hukuki yarar bulunduğu, TTK 547/2'ye göre "Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." denildiği, bununla birlikte 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 81....

    İcra Müdürlüğü'nün 2012/10275 Esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamlı takibe ilişkin olmak üzere ihyasına ve belirtilen icra dosyasına ilişkin ek tasfiyesinin yapılması için TTK'nın 547. m. uyarınca ticaret siciline tesciline, tasfiye memuru olarak son tasfiye memuru olan davalı E.. K..'nın atanmasına ve kararın tescil ve ilanına karar verilmiştir. Kararı, davalı tasfiye memuru temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memurunun tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı tasfiye memurunun bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı tasfiye memuru ... vekili cevap dilekçesinde; şirketin terkininden yaklaşık 25 yıl sonra açılan davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, şirketin sicil kaydının terkinine ilişkin işlemlerin ilgili mevzuata uygun yapıldığını, şirketin ihyasını gerektirir bir sebep bulunmadığını, tasfiye memurunun davanın açılmasına sebep olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... İhyası istenen Tasfiye Halinde ... Tic. Ltd. Şti'nin sicil kaydı alınıp incelendiğinde tasfiye sonucu kaydının kapandığı, tasfiye sonucu kaydının kapanması nedeniyle tasfiye memurunun davaya dahil edildiği görülmüştür. TTK 547....

        Sayılı dosyası ile hizmet tespit davası açtığını, dava safahatında davalı şirketin tasfiye edildiğini, tasfiye memuru olarak ...'ın atandığını, ancak tasfiye memurunun vefat ettiği için şirket ile yapılacak işlemlerde taraf bulunamadığından İstanbul BAM 33. Hukuk Dairesinin 2021/1134 E. Sayılı dosyası ile bu davayı açması için kendisine süre verildiğini belirterek, ...nün sicilinde kayıtlı ...Şti unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı İdare vekili cevabında; İhyası istenen müflis şirketin iflas ve tasfiye sürecinin devam ettiğini, hükmi şahsiyetini kaybetmediğini, ticaret sicilden terkin edilmediğini, bu nedenle davacının ihya davası açmakta hukuki yararının olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Şirketin incelen sicil dosyasından, tasfiye aşamasında olduğu, henüz tasfiyenin kapatılmadığı, tüzel kişiliğinin devam ettiği ancak tasfiye görevlisi ...'...

          Davalı ----------- yasal hasım olması dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve davacının Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı davanın şirketin terkin edilmesinden önceki tarihe ait olması karşısında tasfiye memurunun davanın varlığından haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak şirketin --- terkinini usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı ---------yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış, davalı tasfiye memuru sorumlu tutulmuştur. Davalı tasfiye memuru tasfiye işlemlerini eksik bıraktığından dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerekir. TTK.547.maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin ticaret siciline yeniden tescilini isteyebilirler....

            Somut olayda davacının sicilden terkin edilen şirket nedindeki çalışmalarının kuruma bildirilmediği gerekçesi ile hizmet tespit davası açmış olup iddia edilen dönem tasfiye tarihinden önceki bir döneme aittir. Bu nedenle davalı tasfiye memuru yargılama giderlerinden ve davacının vekalet ücretinden sorumludur. ---- BAM ----. HD.-----. Sayılı ilamında "...İlk derece mahkemesince davanın kabul edilerek davacı lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Bu bağlamda tasfiye sürecinde tasfiyenin gereği gibi yapılmamasından tasfiye memuru sorumlu olup, davada taraf sıfatı bulunan tasfiye memurunun mahkemece hükmedilen harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Tasfiye memuru, bu giderleri, ek tasfiye için ihya edilen şirketin tasfiye giderlerine ekleyebilecektir." belirtmiştir.HMK'nın 326. maddesi uyarınca, aksine düzenleme bulunmadıkça yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir....

              Davalı tasfiye memuru T6 vekili cevap dilekçesinde; şirketin terkininden yaklaşık 25 yıl sonra açılan davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, şirketin sicil kaydının terkinine ilişkin işlemlerin ilgili mevzuata uygun yapıldığını, şirketin ihyasını gerektirir bir sebep bulunmadığını, tasfiye memurunun davanın açılmasına sebep olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... İhyası istenen Tasfiye Halinde Hasteks Halı ve Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti'nin sicil kaydı alınıp incelendiğinde tasfiye sonucu kaydının kapandığı, tasfiye sonucu kaydının kapanması nedeniyle tasfiye memurunun davaya dahil edildiği görülmüştür. TTK 547....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen tasfiye kurulu üyelerinin azli davası davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 09.03.2012 gün 2011/1362 Esas 2012/1833 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacılar vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacılar vekili, müvekkillerinin ortağı olduğu kooperatifin tasfiye aşamasında olduğunu, 25.06.1997 tarihli genel kurulda alınmasına karar verilen ve üzerinde kooperatif tarafından konut yapılan arsanın önceki tasfiye kurulu üyesi ... adına tescil edildiğini, müvekkillerinin ihtarlarına rağmen tasfiye kurulu üyelerince taşınmazın kooperatif adına tescili için dava açılmadığını, davalıların tasfiye kurulundan beklenecek dikkat ve özeni göstermediklerini ileri sürerek, tasfiye kurulu üyesi olan davalıların azledilerek yerlerine ..., ... ve ...'ın tasfiye kuruluna seçilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı şirketin 2007 yılında tasfiyeye girdiği, ancak bugüne kadar herhangi bir işlem yapıldığını gösteren belge kaydının sunulmadığı, şirketin bilançosunun bugüne kadar düzenlenmediği, davalı tarafından sadece iflas başvurusu için harç ve masraflar gerektiğinin bildirildiği, tasfiye memurunun, şirketin tasfiyesini yönetmek haricinde iflası için mahkemeye başvurma hakkının bulunmadığı, buna göre davacının iflas istemek için gerekli olan harç ve masrafları isteme hakkının da olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, tasfiye memurunun ücretinin ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu