WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

uygun sonlandırılmadığından davalı tasfiye memurunun HMK 326/1 gereği yargı gideri aleyhine hüküm verilen davalıdan alınacağından istinaf sebebleri yerinde bulunmamakla davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir." belirtmiştir....

    İlk derece mahkemesinin bu yöne ilişkin kararı isabetlidir.Davalı tasfiye memuru yönünden ise ilk derece mahkemesi, davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur. HMK'nın 332. maddesi uyarınca, yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedilir. Yani, yargılama giderlerinin hüküm altına alınabilmesi için tarafların talepte bulunmuş olmalarına gerek yoktur. HMK'nın 326. maddesi uyarınca, aksine düzenleme bulunmadıkça yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davalı, HMK'nın 312.maddesi gereğince davayı ilk duruşmadan önce kabul etmemiştir. Tasfiyenin kapatılabilmesi için, tüm tasfiye işlemlerinin tamamlanmış olması, tüm borçların ödenmiş olması gerekir. Şirket çalışanlarının iş hukukundan kaynaklanan ödemelerinin yapılmadan tasfiyenin kapatılması nedeniyle tasfiye memurunun kusurlu olduğu ve iş bu ihya davasının açılmasına sebebiyet verdiği açıktır....

      takkdirinde isabetsizlik olmadığı,ihya ve yeniden tasfiye memuru atanmasına ve tasfiye usulune uygun sonlandırılmadığından davalı tasfiye memurunun HMK 326/1 gereği yargı gideri aleyhine hüküm verilen davalıdan alınacağından istinaf sebebleri yerinde bulunmamakla davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir." belirtmiştir. --------- yapıldığı tarih itibariyle usulüne uygun yapılmış olsa bile tasfiye sonrası açılan davanın yürütülmesi amacıyla şirketin ihyası yasal zorunluluktur....

        ün davalı şirkete tasfiye memuru olarak atandığını, fakat davalı tasfiye memurunun görevini gereği gibi ifa etmeyerek tasfiyeyi sürüncemede bıraktığını, alacakları tahsil etmediğini, davalı şirketin taşınmazında haksız şekilde bulunan dava dışı şirketi tahliye etmediğini, diğer ortağı koruyucu şekilde hareketlerde bulunduğunu ileri sürerek davalı tasfiye memuru ...'ün tasfiye memurluğu görevinden alınmasına, yeni bir tasfiye memuru atanmasına, söz konusu usulsüzlüklerin yeni tasfiye memuru ile ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı Tasfiye Memuru, ... dışındaki şirketten olan alacak bakımından 50.000Euro'dan fazla masrafın gerekli olduğunu, şirket kasasında bu miktar paranın bulunmadığını, taşınmazın dava yoluyla tahliyesinin sağlandığını, dava dışı Aes Şirketinden olan alacaklar bakımından alacak davası açıldığını, üzerine düşen yükümlülük ne ise gereği gibi yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          İş Mahkemesinin 2016/123 esas sayılı dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere İstanbul Ticaret Siciline yeniden tescil ve ilânına, ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru olan davalı... tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,yargılama giderinin davalı tasfiye memurundan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı tasfiye memuru vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı tasfiye memuru vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

            Bölge adliye mahkemesince, terkin öncesinde davacı taleplerine yönelik ihtarın ve hizmet tespiti dava dilekçesinin davalı tasfiye memurunun adresine veya şirket adresinde şirket çalışanına tebliğ edildiği, davalı tasfiye memurunun şirketin tek pay sahibi ve yetkilisi olduğu dikkate alındığında söz konusu tebliğlerden haberdar olmadığı yönündeki iddialarının yersiz olduğu, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında da isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Davanın, TTK 547 maddesi gereğince açılan ek tasfiye davası olduğu, gelen ticari kayıtlarda tasfiye halindeki ---------tasfiyeyi sonuçlandırıp, ---- başvurmak suretiyle ---- kendisini terkin ettirdiği görülmüştür.Davaya dahil edilen ------ tasfiye memuru olarak atanan şahıs olduğu, davanın ----yılında açılmış olduğu, dava dilekçesinin davalı şirkete terkinden çok önce tebliğ edildiği ancak davalı tasfiye memurunun iş bu davanın açıldığından haberdar iken şirketi tasfiye ettiği, bu nedenle haksız olduğu, açılmış bir dava sonuçlanmadan tasfiyeyi tamamlamaması gerektiği nazara alınarak, davanın kabulü halinde yargılama gideri ve vekalet ücretlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır.Bu tür ihya davalarında, terkin edilen şirketin alacaklıları tarafından başka mahkemelerde dava açılmış olmasının ihya davası yönünden yeterli hukuki menfaati sağlayacağı; zira o davaya devam edilip, alınacak muhtemel bir kararın infazı aşamasında da karara muhatap şirketin mutlaka...

                Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/166 Esas sayılı dosyasında 03.02.2021 tarihli ek karar ile; tasfiye memuru olarak atanan ... tarafından düzenlenen şirketin tasfiye sonucu bilançolarının tasdikine ve tasfiye memurunun ticaret sicil memurluğundan tasfiye sonu genel kurul adına onay verme konusunda yetki verilmesine karar verildiği, söz konusu dosyada tasfiye memurunun dava dışı gerçek kişinin şirket aleyhine açmış olduğu hizmet tespit davasında taraf teşkili sağlanması ve tasfiyenin tamamlanması amacıyla atanmış olduğu, şirketin tasfiye sonucunda 19.02.2021 tarihinde sicilden terkin edildiği, davalı olarak gösterilen tasfiye memuru ... tarafından iş bu dava dosyasına 06.12.2023 havale tarihli olarak UYAP üzerinden gönderilen dilekçede mahkemenin 2023/845 Esas sayılı dosyasında tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine karar verildiği, ikametgahının İstanbul ili dışına (Antalya) taşıdığından iş bu dava dosyasında tasfiye memuru olarak görev yapmasının mümkün olmadığının belirtildiği ve...

                  Esas sayılı dosyası mevcut iken adı geçen şirketin 03/11/2020 tarihinde tasfiye sonu terkin olduğu, şirketin tasfiye memurunun ... olduğu, söz konusu dosyalarda taraf teşkilinin sağlanması yönünden davacı tarafın iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalı ...nün iş bu davada yasal hasım konumunda olup yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluğun bulunmadığı, tasfiye usulüne uygun şekilde tamamlanmadan şirketin terkin edilmiş oluşuna göre davalı tasfiye memurunun yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu sonucuna ulaşılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davanın KABULÜ ile;...nün Merkez-...sicil numarasında kayıtlı iken 03.11.2020 tarihinde terkin olan Tasfiye Halinde ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi 'nin İzmir 2. Tüketici Mahkemesinin .../... Esas ve Urla İcra Müdürlüğünün .../... Esas sayılı dosyalarıyla sınırlı olmak kaydıyla İHYASINA, 2-Tasfiye memuru olarak ...'...

                    Bir başka deyişle tasfiye memurunun da hasım gösterilmesi gerekir. Mahkemece davacıya tasfiye memuruna da dava yöneltilmesi yönünde ara karar ile süre tanınmış, davacı tarafından tasfiye memuruna da dava yöneltilmiştir. Buna göre davalı tasfiye memuru vekilinin müvekkiline başlangıçta dava yöneltilmemesi nedeniyle yapılan işlemlerin ve kararın usule aykırı olduğu yönündeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Yine mahkemece TTK 547 maddesi uyarınca tasfiye sonucu terkin olan şirketin ihyasına karar verilmiş olmakla, TTK 547 maddesindeki yasal düzenleme uyarınca son tasfiye memuru da olduğu anlaşılan davalı tasfiye memurunun ek tasfiye işlemleri için de tasfiye memuru olarak atanmasında yasa ve usule aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin aksi yöndeki istinafı da yerinde değildir. Davacıların, davalı aleyhine İstanbul Anadolu 2....

                      UYAP Entegrasyonu