Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Lastik Kapl inş Mad San ve Tic Ltd Şti hakkında verilen ek kararın tasfiye memuru ...’a “ ...” adresinde TK 35. maddeye göre tebliğ edildiği anlaşılmışsa da, Ticaret sicil Memurluğu tarafından bildirilen tasfiye memurunun adresinen “-...” adresi olduğu gibi, tasfiye memuru tarafından en son bildrilen adresin de aynı olduğu anlaşıldığından, ek kararın “-...” adresinde yöntemince tasfiye memuruna tebliği ile ek karara karşı temyiz süresinin geçirilmesi beklendikten sonra, gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, bu eksiklik giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi’nin 02/08/2018 tarihinde terkin ile tasfiye olduğunu, şirketin tasfiye memurunun davacı müvekkili olduğunu; şirketin tasfiyesi işlemi sırasında sehven yapılan tasfiye işleminin müvekkili tarafından sonradan fark edildiğini ve fark edilir edilmez şirketin ihyasını sağlamak ve İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasında şirketi temsil etmek için eldeki bu davanın açıldığını; İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasında tazminat davasında ... Turizm. İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi'nin davada temsil edilebilmesi ve dava sonunda gerekli işlemlerin yapılabilmesi için şirket tüzel kişiliğinin ihyası ve sicile tekrar tescilinin gerektiğini, şirketin tasfiyesi sırasında tasfiye memurunun davacı müvekkili olması sebebiyle bu davada husumeti, sadece İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yönelttiklerini belirterek, ... Turizm....

      nedenle davacılar adına yetkili olarak hareket ettiği iddia eden tasfiye memurunun takip ve dava açma yetkisinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir ....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 30.07.2015 tarihli cevabî yazısı ile davalı ... ... 05.02.2015 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, 09.03.2015 tarihinde tescil olduğu anlaşıldığından; a) Tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, kimlik ve adres bilgileri bildirilen tasfiye memuruna gerekçeli kararın yöntemince tebliğ edildikten, b) Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile davalı şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa, davalı şirketin ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın adı geçen davalı şirket tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432....

          Kararı, davalı tasfiye memuru temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memurunun tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Ancak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2. maddesi "Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmünü haiz olup, mahkemece, şirketin ihyasına karar verilmesinin yanı sıra 6102 sayılı TTK'nın 547/2. maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması ile tescil ve ilanı gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Bu durumda, şirket sicilden terkin edildiğinden gerekçeli kararın bu davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden söz edilemeyeceğinden; davacı tarafa şirketin ihyası için dava açmak üzere süre verilip, ihyası halinde şirket tasfiye haline geri döneceğinden, Türk Ticaret Kanunu'nun 556 ve 450. maddeleri yollamasıyla Türk Ticaret Kanunu'nun 219/1. maddesi uyarınca tasfiye halindeki şirket tüzel kişiliğini davalarda tasfiye memurunun temsil etmesi gerektiğinden, gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin önceki tasfiye memuru ...'ın 14.09.2009 tarihinde vefat ettiği temyiz formunda belirtildiğinden yeni atanacak tasfiye memuruna tebliği sağlanarak, temyiz süresinin beklenmesi ve temyiz edilmesi halinde temyiz dilekçesinin davacı vekiline tebliğ edilerek, temyize cevap süresinin beklenmesinden, sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğnuda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicili müdürlüğünnü sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, tasfiye sonucu kapanan şirketin, adına kayıtlı marka ile ilgili ek tasfiye amacıyla ihyası istemine ilişkindir. Ticaret sicil kaydı, Marka tescil belgeleri, davacının sunduğu belgeler dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir. İncelenen belgelerden, ek tasfiye amacıyla ihyası istenen Tasfiye Halinde ......

                Somut olayda mahkemece; tasfiye sürecinde tasfiye memurunca gerekli ilanların yapıldığı davacı tarafından ilan süresi içerisinde başvurulmadığı, tasfiye memurunun bu davanın konusundan haberdar olduğunun ispatlanamadığı dikkate alınarak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, davalı T4 davada yasal hasım konumunda bulunduğu, davalı tasfiye memurunun ise tasfiyeden aşamasında davacının alacağından bilgisi olduğunun sabit olmadığı, terkin tarihinin 23/08/2019 tarihi olduğu, davacının alacak davasının ise bu tarihten sonra 21/08/2020 tarihinde İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/266 esas sayılı dosyasında açıldığı, dolayısıyla davalı tasfiye memurunun kusurlu olduğunun da kabul edilemeyeceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır....

                Mahkememizce ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK'nın 547/2. maddesine göre, daha önce de ihyası istenilen şirketin tasfiye memurunun olduğu ve sadece tek bir mal varlığının tasfiyesi için işbu talebin yapıldığı anlaşılmakla----- yeniden tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir. Davalı ----yasal hasım olduğu, dava konusu tasfiyenin, davacı şirket ortağı tasfiye memurunun usulüne uygun işlemlerini yapmadan tasfiyeyi kapattığı anlaşılmakla, yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....

                  Davalı ..., şirketin 15.01.1998 tarihinde sicile kaydının yapıldığını, 08.10.2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak ...'ın seçildiğini, 11.01.2012 tarihinde tasfiye işlemlerinin tamamlanmasıyla şirket kaydının silindiğini, terkinin hukuka uygun yapıldığını, tasfiye işlemlerinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, davalının yalnızca yasal hasım olduğunu belirterek yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir. Davalı ..., 08.10.2019 tarihli ortaklar kurulu kararıyla tasfiye memuru olarak seçildiğini, tasfiye ilanlarının yapıldığını, bu süreçte işçilerin sigortasının yapılıp yapılmadığının bilinemeyeceğini, davacının kendisine başvurmadığını, bu nedenle kusurunun olmadığını, davada hukuki yararın olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, dava dışı Tasfiye halinde Zümrüt Giyim Tekstil Konfeksiyon San. ve Tic....

                    UYAP Entegrasyonu