WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan tüm bu gerekçelerle; tasfiye memurunun istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- a.4- 6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine, karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Tasfiye Memurunun; İstinaf Başvurusunun ESASTAN KABULÜNE, 2- Sakarya 2....

İlk derece mahkemesinin ek kararı ile tasfiye memuru olarak atanan ...'in tasfiye memurunun değiştirilmesine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine gelince, HMK'nın İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar başlıklı 341. maddesinin 1. Fıkrasına göre de; "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir." hükmü düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesince duruma göre her zaman tasfiye memurunun görevinin sona erdirilebileceği veya değiştirebileceği ve tasfiye memurunun kişiliğine karşı kararların HMK'nun 341.maddesinde sayılan istinafa tabi kararlardan olmadığı anlaşılmakla tasfiye memuru ...'in istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ek kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden tasfiye memuru ...'...

    Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerekir.Buna göre tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK'nun 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamaz.TK'nun 547.maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memuru bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin ticaret siciline yeniden tescilini isteyebilirler....

      (TC No: ...) tasfiye memuru olarak atanmasına, ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru tarafından yürütülmesine, ek tasfiye işlemleri bitinceye kadar tasfiye memurunun görevine devam etmesine karar verilmesini talep ettiklerinden bahisle Tasfiye Halinde ---------- Şirketi'nin 6102 Sayılı TTK'nın 547. maddesi gereğince --------- plaklı aracın satışının ve satış bedelinin dağıtımının yapılması ile sınırlı olmak üzere, sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle ihyasına, ---------Ticaret Sicil Müdürlüğüne yeniden tesciline, Tasfiye Memuru olarak en son tasfiye memuru olan --------- TC Kimlik Numaralı ... atanmasına, ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru tarafından yürütülmesine, ek tasfiye işlemleri bitinceye kadar tasfiye memurunun görevine devam etmesine, kararın ---------- ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Tasfiye memurunun tasfiye kurallarına uymayarak ortak veya 3.kişiyi zarara uğratmasında şahsi sorumluluğu bulunmaktadır. Tasfiye memurunun davacının açtığı dava ve bu davanın sonuçlanması neticesinde alacağın tasfiye işlemlerine dahil etmesi gerekir. Bu işlemlerin yapılmamasında tasfiye memurunun kusurunun bulunup bulunmadığının veya tasfiye memurunun kusursuz olup olmadığı yapılan yargılama ile belirlenecektir. Tasfiye memurunun sorumluluğu davalarında tazminatın şirkete ödenmesi şeklinde bir düzenleme de mevcut değildir. Tasfiye memuruna yönelik açılmış davanın esastan incelenerek karara bağlanması gerekirken, tasfiye memuru davalı Atilla'ya yönelik açılmış dava yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin çoğunluk görüşüne katılmamaktayım. Bunun haricinde ilk derece mahkemesince dava 6102 sayılı kanunun 553 ve devamı maddelerine göre çözümlenme yoluna gidilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere 6762 sayılı TTK nun hükümlerinin uygulanması gerekir idi....

          nin ihyasına yönelik olarak iş bu davanın açıldığı, ihyası talep edilen şirketin 29/12/2016 tarihinde tasfiyeye girdiği ve tasfiye memurunun davalı ... olduğu ve tasfiye sonunda 22/12/2017 tarihinde adı geçen şirketin ticaret sicilden tasfiye sonu terkin olduğu, İzmir ... İş Mahkemesinin Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında davacı tarafından ihyası talep edilen şirket aleyhine açılan davada Mahkemece adı geçen şirketin ihyasına yönelik dava açmak üzere süre verildiği, söz konusu dosyada taraf teşkilinin sağlanması yönünden davacı tarafın iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalı ... Müdürlüğünün iş bu davada yasal hasım konumunda olup yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluğun bulunmadığı, tasfiye usulüne uygun şekilde tamamlanmadan şirketin terkin edilmiş oluşuna göre davalı tasfiye memurunun yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu sonucuna ulaşılarak aşağıdaki karar verilmiştir....

            nin ihyasına yönelik olarak iş bu davanın açıldığı, ihyası talep edilen şirketin 29/12/2016 tarihinde tasfiyeye girdiği ve tasfiye memurunun davalı ... olduğu ve tasfiye sonunda 22/12/2017 tarihinde adı geçen şirketin ticaret sicilden tasfiye sonu terkin olduğu, İzmir ... İş Mahkemesinin Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında davacı tarafından ihyası talep edilen şirket aleyhine açılan davada Mahkemece adı geçen şirketin ihyasına yönelik dava açmak üzere süre verildiği, söz konusu dosyada taraf teşkilinin sağlanması yönünden davacı tarafın iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalı ... Müdürlüğünün iş bu davada yasal hasım konumunda olup yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluğun bulunmadığı, tasfiye usulüne uygun şekilde tamamlanmadan şirketin terkin edilmiş oluşuna göre davalı tasfiye memurunun yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu sonucuna ulaşılarak aşağıdaki karar verilmiştir....

              Mahkemece, davalılar ... ile ... hakkında, görevi ihmal, zimmet, görevi kötüye kullanma, 1163 sayılı Kooperatifler Yasası'na aykırı davranma suçlarından kamu davası açıldığı, henüz sonuçlanmamış olsa bile bu tasfiye kurulu üyelerine isnat olunan suçların mahiyetine göre davacıdan bu duruma katlanmasının beklenemeyeceği, azli istenen davalılardan ..., ... ve ...'ın tasfiye memuru sıfatlarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalı kooperatif tasfiye yönetim kurulu üyeleri ... ve ...'...

                Davalı tasfiye memuru tasfiye işlemlerini eksik bıraktığından dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerekir. Buna göre tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamaz. TTK.547.maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin ticaret siciline yeniden tescilini isteyebilirler....

                  Davacının iş bu davayı açmasında, terkin olan şirketle ilgili devam eden icra takibi kapsamında yasal işlemlerin yapılabilmesi için yeniden tescilini talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır Mahkemece, TTK'nın 547. maddesi uyarınca tasfiye sonucu terkin olan şirketin ihyasına karar verilmiş olmakla, anılan madde hükmü uyarınca son tasfiye memuru olduğu anlaşılan davalı tasfiye memurunun ek tasfiye işlemleri için de tasfiye memuru olarak atanmasında da yasa ve usule aykırılık bulunmamaktadır. Tüm bu nedenlerle davalı tasfiye memurunun aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davalı tasfiye memurunun istinaf başvuru nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu