Şti' nin son sicil kaydının istenmesi, adı geçen davalı şirketin faaliyette olup olmadığının, sicilden terkin edilip edilmediğinin sorularak yazı cevabı eklendikten, a)Ticaret Sicil Memurluğunca davalı şirketin sicilden terkin edilmediğinin bildirilmesi halinde, gerekçeli kararın davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edildikten, b) Davalı limited şirketinin tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c)Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile limited şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın adı geçen davalı şirket tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde...
Mahkemece iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre, davacının dava dışı şirkete karşı açtığı dava devam ederken şirketin sicilden terkin edildiği, tasfiye işlemleri gerçek olarak tamamlanmamış olduğu için şirketin sicilden terkin edilmiş olsa bile ...'nun 208 ve 439. maddeleri gereğince tüzel kişiliğinin tasfiye amacıyla sınırlı olarak devam ettiği gerekçesiyle, Kurşunlu Emaye Soba ve Makine Sanayi Ticaret Ltd. Şti'nin ihyasına karar verilmiştir. Kararı, tasfiye memuru temyiz etmiştir Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, tasfiye memurunun tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, tasfiye memurunun bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,......
Şti.nin son sicil kaydının istenmesi, adı geçen davalının faaliyette olup olmadığının, sicilden terkin edilip edilmediğinin sorularak, a- Ticaret Sicil Memurluğunca davalının sicilden terkin edilmediğinin bildirilmesi halinde gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz dilekçesinin adı geçen davalının ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edildikten, b- Adı geçen davalının tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorularak gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz dilekçesinin tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c- Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile davalı ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa adı geçen davalının ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz dilekçesinin adı geçen davalının tasfiye memuruna yöntemince...
Sayılı dosyası ile dava açtığını, takipler ve davadan çok kısa bir süre sonra Kuşadası Ticaret Siciline kayıtlı ihyası istenen şirketin tasfiye sürecine girdiği ve 06/03/2018 tarihinde sicilinden terkin edildiğini, şirketin tasfiye memurunun ise şirketin büyük ortağı ... olduğunu, aynı zamanda tasfiye memurunun kötü niyetli olarak şirketin tasfiye işlemlerini tamamlayarak sicilden terkin ettiğini, hacizlerin kesinleşmesi ve iş davasının ikamesinin tasfiye kararından önce olduğunu, şirketin ihyasına ihtiyaç duyulduğunu beyanla Kaptan Ortak Sağlık Güvenlik Birimi İş Sağlığı ve Güvenliği Ticaret Ltd. Şti. isimli şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle tasfiye memurunun Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükme yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Limited Şirketi' ne dava açmış olduğunu, şirketin hali hazırda tasfiye memuru olmamasından kaynaklı olarak açmış olduğu iş davasının sürüncemede kaldığını, bu sebeple tasfiye memurunun atanması amacıyla huzurdaki davanın açıldığını, ancak mahkemece tasfiye memurunun ücreti olan 7.000 TL' nin davacı tarafından yatırılmadığı için davanın reddine karar verildiğini, ilk derece mahkemesinin bu şekilde karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, açılan davanın asıl amacının müvekkilinin işçilik alacaklarının tahsil edilmesi olduğunu, ilk derece mahkemesince tasfiye memuruna 7.000 TL'lik ücret ödenmesi kararı verilmesi ve bunun davacı işçi tarafından karşılanmasının başlı başına davanın içeriğine aykırı olduğunu, alacağını tahsil edemeyen işçinin tasfiye memurunun ücretini ödeyemeyeceğinin gayet açık bir durum olduğunu, zira bu durumun aksinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tasfiye memurunun ücretinin işçi olan müvekkile ödettirilmemesi gerektiğini, istinaf gerekçelerini daha...
ile Bakırköy 16.İş Mahkemesine bildirilmiş olduğu, tasfiye halindeki şirketin tek ortağı ve tasfiye memurunun vefatı üzerine mirasçısı Yusuf Kenan Özdoğan'ın İstanbul Anadolu 11....
ile Bakırköy 16.İş Mahkemesine bildirilmiş olduğu, tasfiye halindeki şirketin tek ortağı ve tasfiye memurunun vefatı üzerine mirasçısı Yusuf Kenan Özdoğan'ın İstanbul Anadolu 11....
Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerekir. Buna göre tasfiyenin gereği gibiyapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK'nun 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı ----, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamaz....
(Prof.Dr.Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Şerhi, s.2666) Davacının talepleri; şirketin tasfiye memuru olan davalının tasfiye işlemleri sırasında yaptığı kusurlu eylemleri nedeniyle alacağını tahsil edemeyerek doğrudan zarara uğradığına yönelik olup, alacağın davalıdan tahsiline yöneliktir. TTK’nun 546/2. Maddesi tasfiye memurunun sorumluluğu bakımından 553. maddeye atıfta bulunmaktadır. Tasfiye memurları, tasfiye işlemlerinde yasa, ortaklık sözleşmesi veya iş görme koşullarını saptayan kurallara aykırı işlem yaparak üçüncü kişileri veya ortakları zararlandırdıkları takdirde sorumlulukları söz konusu olacaktır....