Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... vekili, tasfiye işlemlerinin tasfiye memurunun sorumluluğunda olduğunu, davanın açılmasına sebeb olmayan müvekkilinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını savunmuştur. Davalı şirket tasfiye memuru davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından açılan davaların derdest olduğu, bu durumda davalı şirketin tasfiye işlemlerinin tam olarak sona ermediği gerekçesiyle, davalı şirketin tüzel kişiliğinin tasfiye haliyle yeniden ihyasına karar verilmiştir. Kararı, davalı şirket tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, ticaret sicilinden kaydı silinen limited şirketin ihyası istemine ilişkindir. Anayasa'nın 36 ve HUMK'nun 73. maddeleri uyarınca taraflar dinlenmeden (taraf teşkili sağlanmadan), iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden karar verilemez....

    Diğer yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2. maddesi gereğince talebin kabulü halinde, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekir. Mahkememizce terkinden önceki tasfiye memuru olan davalının, yeniden tasfiye memuru olarak atanması uygun bulunmuştur. Hal böyle olunca ek tasfiye koşulları mevcut olduğundan aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: 1-Davanın kabulü ile Kocaeli Ticaret sicilinin Derince/.... sicil numarasında kayıtlı iken resen terkin edilen ... NAKLİYE SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ'nin resen terkin işleminin iptali ile ticaret siciline YENİDEN TESCİLİ suretiyle İHYASINA, şirketin önceki yetkilisi ....'...

      Bu durumda iş mahkemesindeki davalarla sınırlı olmak üzre taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasına, son tasfiye memurunun ek tasfiye için tasfiye memuru olarak atanmasına ve davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı tasfiye memurunun tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Esas sayılı dosyasından taraf teşekkülü ile ipoteğin paraya çevrilmesi takibi ile sınırlı ve takip sonuçlanıncaya kadar ihyası ile tekrar Ticaret siciline tescil ve ilanına, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru veya yeni bir tasfiye memuru atanmasına, takip süreci tamamlandığında tekrar terkinine, yargılama giderlerinin borçlu şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle: Tasfiye Halinde ... Alüminyum Doğrama Ve Karo Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi'nin 02/04/1996 tarihinde kuruluş ile Müdürlüğe tescil edildiğini, 30/12/2013 tarihli genel kurulu kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak ...'...

          ın 16/04/2019 tarihinde açılmış davalar bulunduğundan, tasfiye işlemlerinin gerçekten tamamlanmamış olduğu ve eksik bırakıldığı, davacılar tarafından işçilik alacakları ile ilgili açılan davalar için şirketin ihyası gerektiği ve davacıların bu davaya açmakta hukuki yararının bulunduğu ..." gerekçesiyle, davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilmiş olan TASFİYE HALİNDE ... LİMİTED ŞİRKETİ'nin, dava dilekçesinde belirtilen beş adet iş davasının görülmesi ve infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan ...'in şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın tescil ve ilanına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı tasfiye memuru tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

            tasfiye işlemlerinin tamamlanmasını gerektirdiğini, şirketin borçları ödenmeden usulüne aykırı biçimde tasfiye işlemi gerçekleştirildiğinden müvekkili nezdinde telafisi imkansız zararların meydana geldiğini, müvekkilinin, şirketten olan alacağının doğum tarihinin, terkin tarihinden öncesine tekabül ettiğini, borçlu şirketin ihyası dışında müvekkilinin alacağını tahsil imkanının olmadığını belirterek, ...’nin ihyasına, tüzel kişiliğin ticaret siciline yeniden tescili ve işlemlerin gerçekleştirilmesi için son tasfiye memurunun veya yeni bir tasfiye memurunun atanarak tescil ve ilan ettirilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin tasfiye memuru davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

              Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacı tarafça davalı Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu Buca ... Kooperatifi tasfiye memuru ...'nın vefat ettiğinden bahisle kooperatife tasfiye memuru atanmasına karar verilmesine yönelik olarak Mahkememize dava açıldığı, davalı kooperatifin 24/02/1974 tarihinde yapılan 1973 yılı olağan genel kurul toplantısında kooperatifin fesih ve tasfiyesine ve tasfiye işlerinin ... ile ... tarafından yürütülmesine karar verildiği , tasfiye memuru ... ' nin vefat ettiği ve Mahkememizin 1985/148 Esas , 1985/263 Karar sayılı kararıyla müteveffa tasfiye memuru... yerine ...' nın tayinine karar verildiği , davalı kooperatifin tasfiye memurlarının vefat ettiği ve kooperatifin organsız kaldığı , bu husus göz önüne alınarak davalı kooperatifi dosyamızda temsil etmek üzere İzmir ... ATM nin ......

                nin tasfiye memuru olarak atanmasına, şirketin son yetkilisi ve tasfiye memuru olması nedeniyle tasfiye memuruna takdiren ücret verilmesine yer olmadığına, kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına, yargılama giderlerinin tasfiye memuru ...'den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karara karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; TTK'nın 547.maddesindeki ek tasfiye işlemleri için şirketin ihyası isteminin koşullarının oluştuğu, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesi ile, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Karara karşı, Şanlıurfa Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur....

                  Cevap dilekçesi ile istinaf başvurusunda sözü edilen hususlar itirazın iptali davasına ilişkin olup, davalı tasfiye memurunun bu iddiaları ihya sonrası görülecek olan itirazın iptali davasında değerlendirilebilecektir. İhya davasında, itirazın iptali davasına konu davacının alacağı bulunup bulunmadığı veya şirketin husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı değerlendirilemez. TTK'nın 547/2. maddesine göre, ek tasfiye işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurları veya yeni bir veya birkaç kişi tasfiye memuru olarak mahkemece atanarak tescil ve ilan edilir. Bu davada tasfiye memurunun hasım gösterilmesi gerektiğinden, dava dilekçesinde açıkça davalı olarak tasfiye memurunun gösterilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesi tarafından, daha önce şirketi tasfiye eden tasfiye memuru atanmasında da hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

                  'nin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiği, ancak yargılama sırasında ...'nin vefat ettiğinin davacı vekilince bildirilmesi üzerine bu kez ... tarihli ek karar ile ...'nin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça dava dilekçesinde davalı şirkete son olarak tasfiye memuru olarak atanan ...'nin Kayseri ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas - ... Karar sayılı dosyasında mirası reddettiğini, bu nedenle davalı şirkete yeni bir tasfiye memuru atanmasını talep ettiği görülmekle, söz konusu talebin ihya kararı verilen mahkememizin ... Esas sayılı dosyasından talep edilebileceği ve ek bir karar ile talebin değerlendirileceği, ayrı bir dava konusu olmadığı, dolayısıyla işbu davanın açılmasında davacının hukuki bir yararının bulunmadığı kanaatine varılmakla, bu davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu