Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (MK.705, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri).O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz .Resmi şekilde yapılmayan sözleşmelerdeki ceza-i şartta geçersizdir. Mahkemenin kabulü de bu doğrultuda olup ilke olarak doğrudur. Ne varki geçersiz sözleşmelerde 2009/7888-2010/207 taraflar aldıklarını birbirlerine iade ile yükümlüdür. Ancak bu tip sözleşmede alıcı iyiniyetli zilyet durumundadır. TMK 994....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/255 Esas 2019/5 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava öncelikle harici satışa dayalı tapu tescil veya temliken tescil bu iki talep yerinde görülmediği takdirde tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Davacının harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil talebi değerlendirildiğinde; bilindiği üzere tapulu bir taşınmazın mülkiyetin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez....

    Somut olayda; dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak, Alanya Kadastro Mahkemesinin 23.07. 2009 tarih, 1989/ 439 esas ve 1999/122 karar sayılı ilamı ile davacı (söz konusu dosyada müdahil olan) ... yönünden davanın görev yönünden reddine karar verildiği, görevsizlik kararı nedeni ile de ,davacı tarafca Asliye Hukuk Mahkemesinde harici gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak , taşınmazın bir bölümüne yönelik tapu iptali ve tescil davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından,asliye hukuk mahkemesinde 26.08.1999 tarihinde,15.01.1996 tarihli harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığı, dava konusu taşınmazların 20.08.1981 tarihinde tespitlerinin yapıldığı, eldeki davanında tespit tarihten sonra düzenlenen 15.01.1996 günlü, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılarak açıldığı anlaşılmaktadır....

      Köyü, 177 parsel sayılı taşınmazın 500 m²'sini 10.09.1991 tarihli harici satım senedi ile aldığını, satış bedelini peşin olarak ödediğini, dava konusu taşınmaz üzerinde imar uygulaması yapıldığını ve imar uygulaması sonucu taşınmazın üçünçü şahıslar adına çıktığını, dava konusu taşınmazın ... Köyü 298 ada 1 Parsel olarak revizyon gördüğünü, taşınmazda müvekkilinin halen zilyet olduğunu, davalının taşınmazın bedelini müvekkilinden aldığı halde tapuyu vermediğini ve verme imkanının da kalmadığını, bu nedenlerle HMK 107 maddesi gereği belirsiz alacak davası alacağın 5.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili duruşmada; "10/09/1991 tarihli harici satım sözleşmesinin doğru olduğunu, 19.000,000 TL (yeni 19,00 TL) parayı ...'...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : İlk derece mahkemesi tarafından açılan dava harici satış ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil şeklinde nitelendirilse de davacı tarafından davaya konu taşınmazın tapulu iken bedeli ödenmek sureti ile haricen alındığı, ancak tapusunun kendisi yerine muris babası üzerine devredildiği, muris babanın da tapuyu kendi üzerine devretmeyerek vefatı ile taşınmazın elbirliği şeklinde mirasçılarına kaldığı iddia edildiğinden eldeki davanın inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olmadığı, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu anlaşılmaktadır....

        Resmi şekilde düzenlenmemiş olan ve geçerli olmayan tapulu taşınmaz satış sözleşmesine istinaden tapu iptali ve tescil talep edilemez. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Bu itibarla davacının resmi şekilde düzenlenmemiş geçersiz (şifahi) sözleşme nedeniyle tapu iptali ve tescil talep edemeyeceği gözetilmelidir. Tapulu taşınmazların harici satışı geçersiz olup geçersiz sözleşme gereğince taraflar aldıklarını iade ile yükümlüdür. Davanın dayanağı sözleşme geçersiz olduğundan davacı taraf sözleşmeye konu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin tahsilini ve ödenmesini talep edemez. Geçersiz sözleşmeye dayanarak taşınmazın gerçek değerinin ödenmesine karar verilemez. Bu nedenle davacının taşınmazın bilirkişilerce tespit edilen dava tarihindeki bedelinin ödenmesine ilişkin talebi sözleşme geçersiz olduğundan kabulü mümkün değildir....

        Somut olayda; davacı tapuya kayıtlı taşınmazı harici satış sözleşmesi ile satın alıp üzerine 3 katlı bina etmiş olup harici sözleşme ile satın aldığı ve 7 parsele karşılık gelen arsanın bedeli karşılığında adına tesclini, tescilin mümkün olmaması durumunda da binanın değerini talep ettiği dikkate alındığında uyuşmazlığın HMK 722, 723 ve 724. maddeleri kapsamında çözümlenmesi gerekirken İDM'ce davanın harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescile dayalı olduğu şeklinde hukuki nitelendirmesi ve bu doğrultuda hüküm tesisi hatalı olmuştur....

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapulu taşınmazın harici satışından kaynaklanmaktadır. Sözleşme, BK 213, TMK 706, Tapu Kanunu 26.maddeleri hükmü gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Ancak, geçersiz sözleşmeden kaynaklansa dahi, sözleşmeden ... uyuşmazlıkta BK. 125.maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı uygulanır. Harici satışın yapıldığı 15.05.2000 tarihinden davanın açıldığı 14.05.2010 tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Mahkemece, zamanaşımı definin reddi ile işin esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          Dava, haricen satın almaya ve TMK’nin 713/2. maddesindeki ölüm nedeniyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki sebebine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olmayıp, tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı da TMK'nin 706, 6098 sayılı TBK'nin 237, (818 sayılı BK'nin 213), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nin 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı TBK'nin 237.maddesinde "Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” şeklinde açıklanmıştır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz....

            Her ne kadar mahkemece,''...tapulu taşınmazların devri şekle bağlı ise de görünüşteki şekle bağlı devir sözleşmesi için düzenlenecek muvazaa sözleşmesinin geçerliliği şekle bağlı değildir; ancak, ispatı yazılı delil ile mümkün olacaktır. Buna göre davacı tarafın, resmi satış senedindeki bedelde muvazaa yapıldığı ve bedelin daha düşük olduğu iddiasını ancak yazılı delille kanıtlaması mümkündür. Taraflar arasındaki 08/05/2012 tarihli harici yazılı satış sözleşmesine göre taşınmazın 180.000,00-TL bedelle satıldığı, resmi senette satış bedelinin 196.000,00-TL olarak gösterildiği muvazaa iddiasının davalı tarafından yazılı delille kanıtlandığı, bu sebeple davacının alacak isteminin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine...'' gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; dava konusu taşınmazın satışına ilişkin resmi tapu senedinde taşınmazın 1/2'sinin 98.000,00 TL bedelle ...'e, diğer 1/2'sinin 98.000,00 TL bedelle ...'...

              UYAP Entegrasyonu