"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satış ve teslimine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 24.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satış iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 30.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil ... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.03.2010 gün ve 438/96 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, harici satış ve eklemeli zilyetliğe dayanarak tescil harici bırakılan taşınmazın vekil edeni adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabul edilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı olarak tescil harici bırakılan taşınmazın TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince imar ihya ve zilyetliğe dayalı olarak açılmış tescil davasıdır....
etmekte olduğunu, keşif sırasında dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının da tarafların arasında satış yapılıp sözleşme düzenlendiğini göstermekte olduğunu, davalının tüm beyanlarının 4721 sayılı tmk'nın 2. maddesine aykırı olduğunu, davalı T5 bugüne kadar ilgili taşınmazın ipotekli olduğu bilgisini ne harici satış sözleşmesi kurulurken ne kurulduktan sonra ne de işbu davada cevap veya beyan dilekçelerinde hiçbir şekilde gündeme getirmemiş dava konusu taşınmazın üzerinde ipotek tesis edilmiş olduğu bilgisini gizlediğini, bu durumda; davalı İsmail'in 31.08.2018' de imzalamış olduğu harici satış sözleşmesinde beyan etmiş olduğu '' ...şimdilik yasa gereğince Tapuden kısmen satış mümkün olmadığından ileride satışın mümkün olması halinde bu 109 Ada 29 ve 30 parsel numaralı taşınmazların tamamını adı geçen kişiye satış suretiyle devir ve intikal yaptıracağım...'' vaadini taşınmazın ipotekli olduğunu bile bile nasıl verdiğini ve taşınmazı müvekkil adına tapuda nasıl devredeceğini, taraflarınca...
Mahkemece, tapulu taşınmazların harici satışının mümkün olmadığı gerekçesiyle iptal ve tescil davasının, harici satış sözleşmesinin yapıldığı tarih itibarıyla Borçlar Kanunu’nun 66.maddesindeki 1 ve 10 yıllık zamanaşımının geçtiği gerekçesiyle tazminat davasının reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Davanın, tapulu yerde sürdürülen zilyetliğe değil, 1961 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın idari yoldan ... adına tapuya tescil edildiği 2003 yılına kadar davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iktisap koşullarının oluştuğu iddiası ile açıldığı belirtilerek, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplandıktan sonra, 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde belirtilen koşulların davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
Mahkemece; davacı tarafça tapulu taşınmazın harici satın alınmış olduğu, bu nedenle tapu iptali ve tescili isteminin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 4721 sayılı TMK'nin 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Somut olayda; her ne kadar Düziçi Tapu Müdürlüğünün 13.03.2015 tarihli dilekçesinde dava konusu taşınmazın bir kısmının 67 parsel kapsamında bir kısmının tescil harici alanda kaldığı bildirilmiş ise de daha sonraki tarihte yapılan keşif akabinde 09/09/2015 havale tarihli fen bilirkişisi .. tarafından düzenlenen raporda ve ekindeki krokide elektronik alet ile ölçüm yapıldığı, elektronik ölçüm sonucunda dava konusu A harfiyle gösterilen kısmın tescil harici bırakılan yerde kaldığı belirtilmiştir....
Bozma Kararı Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 23.10.2018 tarihli ve 2016/9495 E-2018/6161 K sayılı kararı ile “...Taraflar arasında imzalanan 25.04.2000 tarihli noter tarafından düzenlenen "Düzenleme Şeklinde Zilyetliğin Devri Sözleşmesi" içeriğinde kök tapu kaydın sınırlarında yer alan zeytincilik taşlarının numaraları belirtilmek suretiyle taşınmazın sınırlarının tarif edilmesine rağmen, davalı tarafından tapusuz olduğu vurgulanarak taşınmazın zilyetliği devredilmiştir. Tapu maliki ... ... tarafından taşınmazın tapulu olduğunu gizlenerek davacı tarafın yanıltıldığı, aslında tapulu olan taşınmazın davalı tarafından, tapusuz gibi gösterilmek suretiyle "satış vaadi sözleşmesi" yerine "Zilyetliğin Devri Sözleşmesi" yapıldığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece dava tarihinden sonra yapılan toplulaştırma işlemi gerekçe gösterilerek ve Hazine adına 2011 yılında oluşturulan tapu kaydının dayanağı toplulaştırma işleminin idari yoldan iptali sağlanmadıkça davanın dinlenme olanağı olmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne varki dava; tapulu yerde sürdürülen zilyetliğe değil, 1975 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan taşınmazın dava tarihi olan 09.09.2008 tarihine kadar davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iktisap koşullarının oluştuğu iddiası ile açılmış olup dava tarihi itibariyle taşınmaz tespit harici yerdir. Öte yandan taşınmazın toplulaştırması sonucu oluşan 212 parsel sayılı taşınmaz da halen Hazine adına tapuda kayıtlıdır....
KARAR Davacı, davalının babasına ait 6 parselde kayıtlı taşınmazdaki payını 14.9.2002 tarihli harici senetle 11.000.00 YTL’ye satın aldığını,satışın geçersiz olduğunu ileri sürerek ödediği bedelin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı,davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen “harici satış senedi” başlıklı belge ile davalının murislerinden intikal edecek olan tapulu taşınmazdan 8.550 metre kare’nin davacıya satışı ve zilyetlik haklarının devrine ilişkindir. Satışa konu tapulu taşınmazın haricen satışı Medeni Kanun 706 madde, Borçlar kanunun 213 madde, Tapu Kanunu 26. madde, Noterlik Kanunun 60 madde hükümleri çerçevesinde geçersizdir....