Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın mahkemeye verdikleri 28/03/2013 havale tarihli müşterek imzalı dilekçe ile davayı kabul ettiklerini belirttikleri, davacı vekili, davalı ve vekilinin birlikte verdikleri aynı tarihli dilekçe ile de duruşma günü verilerek dosyanın ele alınmasını talep ettikleri, bunun üzerine mahkemece duruşma günü verilerek 29/03/2013 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği ve kararın temyiz edilmeden 29/05/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu karara istinaden 2607 ada 26 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ...'a ait 1/5 pay 27/01/2015 tarihinde ... adına tescil edilmiştir. Somut olaya gelince; davacı 29/06/2006 tarinde davalı ... vekili ile aralarında düzenlenmiş olan geçerli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak 31/05/2013 tarihinde açtığı davada tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. ... ile ... arasındaki 2607 ada 26 parsel sayılı tapulu taşınmazın harici satış sözleşmesi ile satımına dayalı olarak açılan ve yukarıda açıklandığı gibi Gaziantep 1....

    Dava, harici satım ve kazanmayı sağlayan zilyetlik, hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu 101 ada 216 parsel 31.03.1988 tarihinde davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Tapuya kayıtlı bir taşınmazın devrinin TMK.nun 706, BK.nun 213 (6098 sayılı TBK.nun 237) ve Tapu Kanununun 26.maddesine göre tapu sicil memuru huzurunda resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Tapu sicilinde kayıtlı bir taşınmazın resmi memur önünde yapılmayan tapu dışı satış ve devri hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz. Somut olayda taraflar arasında düzenlenen ve taşınmazın mülkiyetini nakil borcu doğuran 13.01.1994 tarihli sözleşme açıklanan nedenlerle geçerli bir sonuç doğurmayacağı gibi, tapulu taşınmazda sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyecektir....

      nun 2. maddesi hükmü de dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazların harici satış tarihlerinde tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmeler resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (MK.705, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler....

        Bundan ayrı, harici satış senetleri sadece tapulu taşınmazın satın alındığı tarihten itibaren kural olarak satın alan kişi veya kişilerin zilyetliğinin hangi tarihte başladığı bakımından kabul edilebilir. Bunun dışında tapulu taşınmazların TMK'nin 706, TBK'nin 237, 2644 sayılı TK'nin 26. maddesi gereğince alım ve satımları resmi şekilde yapılmadığı sürece hukuken geçerli bir sonuç doğurmayıp, alıcıya herhangi bir hak bahşetmez, TMK'nin 713/1. maddesine dayalı istek hakkında da hiç şüphesiz olumlu bir sonuç doğurmaz. Yani, tapulu taşınmazların kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilmesi mümkün değildir. Sadece bunun tek istisnasını TMK'nin 713/2. fıkrasında yer alan hukuki sebeplere dayalı olarak açılan davalar oluşturmaktadır....

          dayalı tapu iptal ve tescil talebinin değerlendirilmesine, noter satış vaadine konu 402 parsel sayılı taşınmaz için satılan hisse değerinin dava tarihindeki değerinin tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL'nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, harici satış sözleşmesine konu 231 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin tespitine, satış bedelinin verildiği tarihteki alım gücünün dava tarihi itibariyle alım gücüne denkleştirici adalet kuralları gereğince uyarlanmasını ve bedelin tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 18.07.2012 tarihli dilekçe ile; dava dilekçesinde adı geçen ... ile kayden tapuda adı geçen ...’nin aynı kişi olmadığını, tapuda adı geçen ...’nin ... karısı ... ve bilinmeyen kişi olduğunu belirterek TMK'nin 713/2. maddesinde...

            Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. Dava, adi yazılı satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin iadesi ve munzam zararın tahsili istemine ilişkindir. ...-)Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (TMK'nun md.706, BK.md.213, Tapu Kanunu md.26 ve Noterlik Kanunu md.60). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse, onu iade ile yükümlüdür. Düzenlenen ......2004 tarihli harici satım sözleşmesi, taşınmazın devrini sağlamayan geçersiz bir sözleşmedir. Geçersiz sözleşmenin bulunması halinde taraflar aldıklarını birbirlerine geri vermek zorundadır....

              Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; mahkemece, dava konusu tapulu taşınmazın haricen satışının geçersiz olduğu ve taşınmaz üzerine inşa ettikleri yapıların bulunduğu kısımların taşınmazdan ifrazının mümkün olmadığı göz önüne alınarak, davacılar ... ile ... mirasçıları dışındaki davacıların, harici satıma ve zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil talepleri ile temliken tescil taleplerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 7. Ne var ki, davacıların satış bedelini geri isteyebilmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 97 nci maddesi uyarınca ancak kullanımında bulunan taşınmaz bölümlerinin zilyetliğini bırakmaları halinde mümkün olacağından mahkemece, satış bedelinin davalılardan alınmasına karar verilmekle birlikte, aynı zamanda ve karşılıklı olarak taşınmazın zilyetliğinin de davalılara teslimine karar verilmesi gerekir. 8....

                İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: "...davaya konu taşınmazın kadastro tutanağının incelenmesinde Ummuhan Tota adına kayıtlı olduğu ve kadastro tutanağının 03/08/1963 tarihinde kesinleştiği, tapulu taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran sözleşmenin yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz olduğu, bu hali ile geçersiz sözleşmeye dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davası dinlenemeyeceğinden tescil talebinin reddine, davacının terditli talebi olan taşınmazın davalıların hisselerinin rayiç bedeli olmadığı takdirde satış bedelinin iadesi talebinin harici satış sözleşmesinin geçersiz olması "gerekçesiyle" davanın reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.05.2010 gün ve 409/316 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı, dava konusu 143 ada 339 parsel numaralı taşınmazı 1.1.2000 tarihinde harici senetle satın aldığını açıklayarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, tapulu taşınmazın harici satışının geçersiz olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu 143 ada 339 numaralı parsel kadastro tutanağı 31.08.1999 tarihinde düzenlenmiş, tutanak 17.5.2001 tarihinde itirazsız olarak kesinleşmiş ve tapu siciline işlenmiştir. Davaya konu edilen harici satış ise, 01.01.2000 tarihli olup, tespit tarihinden sonra tutanağın kesinleşmesinden öncedir. Dolayısıyla satış tarihi itibariyle taşınmaz tapusuzdur....

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/168 esas sayılı tapu iptal ve tescil davasında taşınmazın müvekkilinin adına tescilinin istendiği ancak bahse konu taşınmazın Tavas -Yenidere barajı göl sahası içinde kaldığını, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup kazandırıcı zamanaşımıyla kazanılmayacağından bahisle davanın reddedildiği ve Yargıtay 8....

                    UYAP Entegrasyonu