Davaya konu taşınmaz, harici satışın yapıldığı tarihte tapuya kayıtlı bir yerdir. Tapulu taşınmazların satış ve devirleri TMK.'nun 706, Borçlar Kanununun 213, Tapu Kanununun 26, Noterlik Kanununun 60/3 ve 89.maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuki sonuç doğurmazlar. Yapılan bu tür satışlar mutlak butlanla batıl (yok hükmünde) sayılmaktadır. 07.06.1939 tarih 1936/31 Esas ve 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında; “Taşınmazın haricen satışına ve satışı vaadine ilişkin muameleler kanunen geçerli bulunmamış ise de, satıcının bu işte görevli memur önünde ferağın icrasını ve aksi takdirde almış olduğu bedelin geri verileceğini taahhüt etmiş ve alıcıyla aralarında kararlaştırılmış bulunan bedeli bu şartla satıcıya vereceğini üstlenmiş ise bu gibi uyuşmazlıklar Borçlar Kanununun 125.maddesine göre on yıllık zamanaşımına bağlıdır. Zamanaşımı süresinin başlangıcı, ferağdan dönme ve vazgeçme tarihidir” denilmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava tapulu taşınmazın kadastro tahdidinden önce 20.03.1978 tarihli satış senedi ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 11.12.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının, ..., ... ve ...'a yönelik tüm, ... ve ... için aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı ile davalılar ... ve ... arasında yapılan harici satış sözleşmesi içeriği ve davalılar vekilinin cevap dilekçesindeki beyanları itibariyle toplam 40.000 DM bedel üzerinden taşınmaz satışının yapıldığı, bu satışa ilişkin olarak peşin 9.000 DM satış bedelinin davacı tarafından, sözleşmenin tarafları olan davalılar ... ve ...’a ödendiği, taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde de bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
in 27/08/1968 tarihinde vefat ettiği, tapuda intikalin 25/11/2010 tarihinde yapıldığı, davacı tarafından dosyaya sunulan harici satış senedine göre, dava konusu taşınmazın ... mirasçıları ve davalıların yakın mirasbırakanı olan......... Ekiz'in eşi davalı ... tarafından 21/08/1990 tarihinde davacıya satıldığı, davacı tanıklarının beyanlarına göre, davacının dava konusu taşınmazı harici olarak satın aldıktan sonra malik sıfatı ile kulllandığının beyan edildiği anlaşılmaktadır. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün değildir. Ancak kanunun açıkça izin verdiği ayrık durumlarda tapulu bir taşınmazın tamamının veya belli bir payının koşulları oluştuğu takdirde olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılması mümkün olabilir. Kanunda düzenlenen ayrık hallerden biri de, TMK'nin 713/2. maddesidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Harici satış senedine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; Davacı vekili, Tarsus ilçesi, Panzinçukuru, Yukarı mezarlık mevkii 149 ada 21 parsel kök muris Mustafa Tekin'e ait olup davacının, teyzesi Lütfiye Koca'nın hissesini 09.09.1988 tarihli harici satış senedi ile satın aldığı, devreden Lütfiye'nin vefatı ile hissesinin dava dışı Fadime ve davalı Hacca'ya intikal ettiği, Fadime'nin hissesini devir ettiği, davalının ise devir yapmadığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; harici satış senedi ile tapulu taşınmaz satışı yapılamayacağı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür....
Davacı, 951 ada 29 parsel sayılı taşınmazın kayden maliki olan ... ile yaptığı harici satış sözleşmesiyle taşınmazdan 289 m2’ye tekabül eden yer satın aldığını ifade etmekte ve iddiasının haklılığını belirtmiş olduğu bu harici satış sözleşmesine dayandırdığı anlaşılmaktadır. Taşınmazın bulunduğu alanda 2007 yılında yapılan imar uygulaması sonucu harici sözleşmeyle satın almış olduğu 951 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 11312 ada 2 parsel sayılı taşınmaza şuyulandırıldığını ve düzenleme ortaklık payının fazla kesildiğini iddia etmektedir. Öncellikle tapulu taşınmazın harici sözleşmeye dayalı olarak devri mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Mahkeme kararında yapılan nitelendirmeye göre dava, tapulu taşınmazın harici satışı ve zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay (8) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
İli'nin mülki sınırlarının Büyükşehir Belediye sınırı olarak belirlendiği ve Büyükşehir Belediye sınırları içindeki köy ve beldelerin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı dikkate alınarak taşınmazın bulunduğu ... Belediye Başkanlığı yanında ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı; dava konusu edilen taşınmazın imar uygulaması sonucu oluşan tapulu taşınmaz olduğunun anlaşılması halinde tapu maliklerinin davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınarak yöntemince taraf teşkili sağlanmalı; bundan sonra, tesis kadastrosunun ve imar uygulamasının hangi tarihlerde yapıldığı ilgili yerlerden sorularak tesis kadastrosuna ait pafta ile imar uygulamasına ait karar, harita ve ekleri, dava konusu taşınmaz ile komşu taşınmazlara ait ifraz, tevhit, vs. işlemlere ait tüm bilgi ve belgeler dosya arasına getirtilmeli, dava konusu edilen taşınmaz tescil harici bırakılan bir yer ise tescil harici bırakılma tarihi ve nedeni ......
İlk derece mahkemesince; tapulu taşınmazın harici satış yolu ile tapu kaydının iptal edilemeyeceği gerekçesi ile açılan davanın reddine dair karar verilmiştir. Hükme karşı davacılar vekili tarafından yargılama aşamasında ileri sürülen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, tapulu taşınmazın harici satışına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur (743 SK 634; 4721 sayılı TMK m. 706; BK m. 213; Tapu Kanunu m. 26; 1512 sayılı Noterlik Kanunu m. 60, 89). Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez. Yasa hükümlerinin öngördüğü biçimde yapılmayan sözleşmeler hukuken geçersizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. TMK'nun 706, 2644 sayılı Tapu Kanunun 26, TBK'nun 237. Maddesi ile Noterlik Kanunun 89.maddesi hükümleri uyarınca tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmelerin geçerliliği resmi şekil şartına bağlıdır. Bilindiği üzere ve kamu düzeni gereğince tapulu taşınmazların harici satışı geçersizdir. Tapulu taşınmazların satışı resmi şekil koşuluna bağlıdır. Taraflar arasında imzalanan "tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme" resmi şekilde yapılmadığı için hukuken geçersizdir. (TMK. m 706, BK. m 213, Tapu Kanunu 26 ve Noterlik Kanunu 60) Bu nedenle de geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Davacı (alıcı) ancak ödediği satış bedelini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilir. Satışa konu taşınmazın zilyetliği alıcıya devredilmiş ise zilyetlik devam ettiği süre zamanaşımı işlemez....