Davacılar ise, 04.04.1985 tarihli harici satış senedine dayanmaktadırlar. Ayrıca, 108 ada 3 parselin belediye encümen kararı ile davalılar adına tescil edildiği, encümen kararının iptali için davacılar tarafından idare mahkemesinde açılan davanın reddedildiği görülmüştür. Tapulu taşınmazın satışına dair sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (TMK. 705, BK. 213, Tapu K. 26 ve Noterlik K.60 maddeleri) Resmi biçimde yapılmayan geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğinden, davacıların tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satışına dayalı tapu iptali ve tescil, olmaz ise tazminat isteğine ilişkin olup, temyiz incelemesi Yüksek Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan, dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 02.04.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İlk derece mahkemesince; tapulu taşınmazın harici satış yolu ile tapu kaydının iptal edilemeyeceği gerekçesi ile açılan davanın reddine dair karar verilmiştir. Hükme karşı davacılar vekili tarafından yargılama aşamasında ileri sürülen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, tapulu taşınmazın harici satışına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur (743 SK 634; 4721 sayılı TMK m. 706; BK m. 213; Tapu Kanunu m. 26; 1512 sayılı Noterlik Kanunu m. 60, 89). Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez. Yasa hükümlerinin öngördüğü biçimde yapılmayan sözleşmeler hukuken geçersizdir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ......'nun 545 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın hissedarlarından ....'in gerek babası Ramazan gerekse teyzesi ....den gelen tüm hak ve hisselerini 1989 yılında adi yazılı belge ile satın aldığını, satıştan 3 yıl kadar sonra .....'...
Dava, 03.02.1986 tarihli harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde geçersiz sözleşmeye dayalı bedelin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemenin, dosya kapsamıyla örtüşmeyen bir gerekçeyle bedel yönünden de davanın reddine karar verilmesi yönündeki görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 2393 parselin kadastro tespiti 29.07.1977 tarihinde yapılmış olup, kadastro tutanağının 26.01.1978 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydı oluşmuş ve 02.09.2003 tarihinde kayıt maliki ...’ın mirasçılarına paylı mülkiyet şeklinde intikalin .//.. 2013/2202-2014/1152 -2- sağlandığı tapu kaydı ile belirlenmiştir. Saptanan durum karşısında söz konusu parsel 26.01.1978 tarihinden beri tapulu olup, harici satışın yapıldığı 02.03.1986 tarihinde de tapuda kayıtlı bir yerdir....
Tapulu taşınmazların satışı TMK.nun 706, BK.213, 2644 sayılı Tapu Kanunun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmazlar ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK.nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şekli olmayıp bir şekil şartıdır. Bu nedenle davacı tarafın resmi memur önünde yapılmayan harici satış senedine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Davacılar vekilinin, tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan buna ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Ne var ki, davacılar tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde bedelin uyarlanması suretiyle hüküm altına alınması isteğinde bulunmuşlardır. Terditli açılan bu davada tapu iptali ve tescil isteği açıklanan nedenlerle yerinde bulunmadığına göre bedelin uyarlanması yoluyla hüküm altına alınması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapulu taşınmazın haricen satın alınması ve satın alınan yere yapı yapılması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapulu taşınmazın harici satışına değer tanınamayacağından bahisle dava reddedilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili özetle; Dava konusu taşınmazda 1993 ile 2011 yılları arasında ailesi ile ikamet ettiğini davalıların yakın akraba olması sebebiyle güven duygusu ile hareket ederek döviz vererek satın aldığını, taşınmazın adına tescili yapılmadan 25 yıl aralıksız kullandığını, 2011'den 2018 yılına kadar taşınmazı kiraya verdiğini, karşı tarafın hiç ihtarına ya da davasına muhatap olmadığını haklı iken haksız duruma düştüğünü, kararın kaldırılması belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Tapulu taşınmazın tapu dışı satış sözleşmesi ile satılıp satılamayacağı ile bedelin ödenmesinin ispatlanıp ispatlanmadığı uyuşmazlık konusudur. DELİLLER : Tapu kaydı, Keşif, Bilirkişi raporu, Yemin v.s. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, tapulu taşınmazın harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil olmazsa bedel istemine ilişkindir....
Davacı, dava konusu taşınmazın 1386 m2 bölümünü 12.9.2006 tarihli harici senetle davalıların yakın miras bırakanı kendisinin kardeşi Kazım Dilaver’den satın ve devraldığını açıklayarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davacının dayandığı 12.09.2006 tarihinde yapılan sözleşme tapulu bir taşınmazın haricen satışına ilişkindir. Tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın haricen satışı Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26.maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Davanın bu nedenle reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 296,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 25.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, “DAVANIN KABULÜNE, dava konusu ...parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı olan 1/2 payının TAPU KAYDININ İPTALİNE, taşınmazın 1/2 payının davacı adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, haricen satışa dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı ... vekili, vekil edeninin, davaya konu taşınmazı haricen satın aldığını beyanla, dosyaya, 29.08.2007 tarihli satış sözleşmesi ibraz etmiş olup, davaya konu taşınmaz satış tarihi olan 29.08.2007 tarihinde tapuda kayıtlıdır. Bilindiği üzere; tapulu taşınmazların satışı TMK'nun 706, BK'nun 213 (6098 sayılı TBK'nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartı ispat şekli olmayıp geçerlilik şartıdır....