WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tapusuz taşınmazlar menkul hükmünde olduğundan TMK'nin 763. maddesine göre taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerektiği, taraflar arasında menkul hükmünde olan taşınmazın mülkiyetinin devri için satış sözleşmesi yapıldığında ve taşınmazın zilyetliği alıcıya devredildiğinde alıcı mülkiyet hakkını kazanacağı, somut olayda tarafların 24.02.2009 tarihinde 300 m2 alanlı taşınmazın satışına yönelik sözleşme yaptığı, sözleşmede satışa konu taşınmazın sınırları belirtilmediği gibi satış bedeli de açıkça belirlenmediği, yine tüm dosya kapsamından sözleşme yapıldıktan sonra bu yerin davacının zilyedliğine geçtiği hususu ispatlanamadığı, şu halde davacı bu satış sözleşmesine dayanarak mülkiyet hakkını kazanamayacağı, dava konusu 816 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına esas belgelerinde 854,18 m2 yüzölçümlü olarak davalı ... adına tapuya kayıt ve tescil edildiği, 816 parsel sayılı taşınmaz ile 24.02.2009 tarihli satış senedinde bildirilen taşınmazın yüzölçümleri aynı olmadığı...

    Mahkemece 02.04.2014 tarihinde keşif yapılmış, tedavüllü tapu kayıtları, tanık beyanları, keşif rapor ve krokileri ile 22.07.2978 tarihli satış senedi değerlendirilmiş, tarafların murisleri arasında yapılan anlaşmaya göre tapulu taşınmazın harici sözleşme ile satıldığı, satışının geçerli olmadığı, buna göre dosyanın neticelendirileceği düşünüldüğünde adilane ve hakkaniyete uygun karar çıkmayacağı; harici satıma değer verilmesi gerektiği sonucuna varılmış, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve karşı davalı ... ve vekili temyiz etmiştir Asıl dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, karşı dava harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil olmaz ise TMK 724 maddesine dayalı temliken tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine harici satın almaya dayalı karşı davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Taraflar arasında sözlü yapılan ve bilahare tarihsiz gayrimenkul satışı durum tespiti tutanağı ve 2.1. 2006 tarihli ek sözleşme ile davacının tapulu taşınmazlarını davalıya haricen sattığı ve davalının 15.371 DM ödeme yaptığı anlaşılmaktadır, mahkemeninde kabulü bu yöndedir.Taşınmaz satışına ilişkin olarak düzenlenen harici sözleşme, M.K.’nun 634., B.K.’nun 213. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Her geçersiz satışta olduğu gibi taraflar aldıklarını sebepsiz iktisap hükümleri dairesinde iade ile yükümlüdürler. 10.7.1940 tarih ve 2/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme 2010/8251-15800 Kararına göre geçersiz taşınmaz satışında verilen satış bedeline alıcı faiz, taşınmazın kullanılmasından dolayı da satıcı ecrimisil veya kira bedeli isteyemez. Mahkemece, bağlayıcı nitelik taşıyan Tevhidi İçtihat kararına rağmen, ecrimisil bedelini belirleyerek buna hükmetmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

        Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (MK.705, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri).O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz .Resmi şekilde yapılmayan sözleşmelerdeki ceza-i şartta geçersizdir. Mahkemenin kabulü de bu doğrultuda olup ilke olarak doğrudur. Ne varki geçersiz sözleşmelerde 2009/7888-2010/207 taraflar aldıklarını birbirlerine iade ile yükümlüdür. Ancak bu tip sözleşmede alıcı iyiniyetli zilyet durumundadır. TMK 994....

          Resmi şekilde düzenlenmemiş olan ve geçerli olmayan tapulu taşınmaz satış sözleşmesine istinaden tapu iptali ve tescil talep edilemez. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Bu itibarla davacının resmi şekilde düzenlenmemiş geçersiz (şifahi) sözleşme nedeniyle tapu iptali ve tescil talep edemeyeceği gözetilmelidir. Tapulu taşınmazların harici satışı geçersiz olup geçersiz sözleşme gereğince taraflar aldıklarını iade ile yükümlüdür. Davanın dayanağı sözleşme geçersiz olduğundan davacı taraf sözleşmeye konu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin tahsilini ve ödenmesini talep edemez. Geçersiz sözleşmeye dayanarak taşınmazın gerçek değerinin ödenmesine karar verilemez. Bu nedenle davacının taşınmazın bilirkişilerce tespit edilen dava tarihindeki bedelinin ödenmesine ilişkin talebi sözleşme geçersiz olduğundan kabulü mümkün değildir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/255 Esas 2019/5 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava öncelikle harici satışa dayalı tapu tescil veya temliken tescil bu iki talep yerinde görülmediği takdirde tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Davacının harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil talebi değerlendirildiğinde; bilindiği üzere tapulu bir taşınmazın mülkiyetin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez....

          Köyü, 177 parsel sayılı taşınmazın 500 m²'sini 10.09.1991 tarihli harici satım senedi ile aldığını, satış bedelini peşin olarak ödediğini, dava konusu taşınmaz üzerinde imar uygulaması yapıldığını ve imar uygulaması sonucu taşınmazın üçünçü şahıslar adına çıktığını, dava konusu taşınmazın ... Köyü 298 ada 1 Parsel olarak revizyon gördüğünü, taşınmazda müvekkilinin halen zilyet olduğunu, davalının taşınmazın bedelini müvekkilinden aldığı halde tapuyu vermediğini ve verme imkanının da kalmadığını, bu nedenlerle HMK 107 maddesi gereği belirsiz alacak davası alacağın 5.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili duruşmada; "10/09/1991 tarihli harici satım sözleşmesinin doğru olduğunu, 19.000,000 TL (yeni 19,00 TL) parayı ...'...

            Somut olayda; davacı tapuya kayıtlı taşınmazı harici satış sözleşmesi ile satın alıp üzerine 3 katlı bina etmiş olup harici sözleşme ile satın aldığı ve 7 parsele karşılık gelen arsanın bedeli karşılığında adına tesclini, tescilin mümkün olmaması durumunda da binanın değerini talep ettiği dikkate alındığında uyuşmazlığın HMK 722, 723 ve 724. maddeleri kapsamında çözümlenmesi gerekirken İDM'ce davanın harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescile dayalı olduğu şeklinde hukuki nitelendirmesi ve bu doğrultuda hüküm tesisi hatalı olmuştur....

            Mahkemece, iptal ve tescile ilişkin istek bölümünün reddine karar verilmişse de dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Davacı yan, davalılar ve dahili davalının miras bırakanı olan tapu maliki Veli Karaca’dan haricen satın alma ve eklemeli zilyetliğe dayanarak iptal ve tescil isteğin de bulunduklarına, taşınmazın öncesi tapulu olduğuna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesi çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : İlk derece mahkemesi tarafından açılan dava harici satış ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil şeklinde nitelendirilse de davacı tarafından davaya konu taşınmazın tapulu iken bedeli ödenmek sureti ile haricen alındığı, ancak tapusunun kendisi yerine muris babası üzerine devredildiği, muris babanın da tapuyu kendi üzerine devretmeyerek vefatı ile taşınmazın elbirliği şeklinde mirasçılarına kaldığı iddia edildiğinden eldeki davanın inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olmadığı, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu