Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi TMK'nın 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. Somut uyuşmazlıkta, dava dışı ..........'ya ait .... İli ..... İlçesindeki 134 ada 140-141 parsel, 3 ada 4 parsel, 285 ada 47 parsel sayılı taşınmazlarının tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini talep edilmiştir. Haciz şerhi taşınmazın tasarruf yetkisinin kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmazın aynına ilişkindir....

    parseldeki diğer taşınmazların tapu iptali-tescil davalarının devam ettiği süreçte davalı kurum tarafından haciz kaydı konulduğunun görüldüğünü, müvekkilinin Edremit 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/412 E ve 2018/74 K sayılı dosyası ile tapu iptali-tescil talebinde bulunurken dava konusu yerin davalı kurum tarafından haczinin olduğunu farkettiğini, bu taşınmazın üzerindeki haczin haksız ve mesnetsiz olarak konulduğunu belirterek müvekkil adına kayıtlı Balıkesir İli Edremit İlçesi Altınoluk Beldesi Demirci Mevkii 619 Ada (1447 ADA) 1 Parselde bulunan A 3 Blok İkinci Kat 5 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki 05.06.2017 tarih ve 10799 yevmiye numaralı haciz kaydının kaldırılması ile dava masrafları ile vekalet ücretinin davalı kuruma tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.02.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin kaldırılması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki vasiyet şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin satın aldığı 25 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın tapu kaydındaki vasiyet şerhinin vasiyetin hükümsüz hale geldiğini belirterek kaldırılmasını istemiştir....

      Ancak; 1- Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haczin bedele yansıtılmaması, 2- Davalı idarenin harçtan muaf olduğuna karar verildiği halde davacı tarafça ödenen peşin harç ile ıslah harcının iadesine hükmedilmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2019/1109E.- 2019/1029 K. sayılı ilamının hüküm fıkrasının; a-3 nolu bendinin sonuna (Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haczin bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, b-Harca ilişkin 4 nolu bendindeki (bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,)ibaresinin çıkartılmasına, yerine (harç alınmasına yer olmadığına, peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 5....

        ndan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haczin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru görülmemiştir.Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı ...'ndan peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, davalı ...'ndan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Tapu kaydındaki ipoteğin ve haczin bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, ...) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun ....maddesine 6459 sayılı Yasanın ....maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, belirlenen kamulaştırma bedeline 26.06.2011 tarihinden itibaren, faiz yürütülmemiş olması, Doğru değilse de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasındaki harç ile ilgili bulunan (Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına) cümlesinin çıkarılmasına yerine (Alınması gereken; ...,......

            Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı satış vaadi sözleşmesinin ifasına dayanan tapu iptali ve tescili davası sonunda mahkemenin 24/03/2017 tarih 2016/96 esas 2017/215 sayılı kararı ile davalı Halpa Gıda Pazarlama Ticaret Limited Şirketi adına olan tapusunun iptali ve davacı T1 adına tapuya tesciline karar verilip kararın kesinleştiğini, Toros Vergi Dairesinin haczinden önce noter satış vadi sözleşmesi olduğundan haczin kaldırılması gerektiğini, ayrıca haczin konulduğu 20/11/2015 tarihinden itibaren Vergi Usul Kanunundaki amme alacaklarının tabi olduğu 5 yıllık zaman aşımı süresinde satışa esas kıymet takdiri yapılmadığını ve taşınmaza el konulmadığını, satışa çıkartılmadığını, haczin 5 yıllık zaman aşımına uğradığını, hukuki değeri olmayan tapu kaydında görünen haczin kaldırılması gerektiğini beyan ederek davanın kabulünü talep etmiştir....

            Somut olayda, şikayetçi üçüncü kişinin, ihtiyati hacze konu taşınmaz hakkında açmış olduğu sözleşmenin geçmişe etkili olarak feshi davasının kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptaline ve şikayetçi adına tesciline karar verildiği görülmektedir. Dolayısıyla, şikayetçinin, mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararı olduğundan, her zaman şikayet hakkı vardır. Ancak, haciz tarihi olan 07/10/2008 tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olduğu tapu kaydından anlaşıldığından ve mahkeme kararında haczin kaldırılması yönünde bir hüküm de olmadığından, şikayetçi, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemez. O halde, mahkemece, istemin yukarıda yazılı gerekçeyle reddi gerekirken, şikayetçinin takip dosyasında taraf olmadığından bahisle talebin reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir....

              Tüketici Mahkemesi'nin 2014/1021 Esas sayılı dava ile tapunun iptali ile müvekkili lehine tescili talep edildiğini, yargılama esnasında 10.03.2015 tarihinde tapu kaydına "davalıdır'' şerhi işlendiğini, mahkeme tarafından, tapunun iptali ile müvekkili lehine tesciline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, fek işlemi yapılmadığından, İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/298 Esas sayılı dosyası ile gayrimenkul kaydındaki İstanbul 30. İcra Müdürlüğü'nün haksız haczinin terkini talep edildiğini, yargılama sonunda mahkemece ''Davanın Kabulüne, Kağıthane ilçesi, Gürsel Mah., 8447 ada, 26 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1. Kat 6 nolu bağımsız bölüm üzerindeki İstanbul 30....

              Öte yandan, davacı 3.kişi ve borçlu arasındaki adi ortaklığın sonlandırılmasına dair 28.1.2010 tarihli Fesihnamede dava konusu aracın kime bırakıldığı yönünden bir açıklık bulunmadığı gibi, davacı 3.kişi tarafından aracın trafik kaydındaki ortaklık şerhinin kaldırılması talebiyle Alanya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı borçlu aleyhine açılmış olan davanın yargılaması sonunda, 26.10.2011 gün, 2010/741 E. ve 2011/626 K. sayılı kararla davanın reddine karar verildiği ve hükmün Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği de anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davacı 3.kişinin dava konusu mahcuz araç üzerinde takip konusu borcun doğumundan çok önceki tarihten itibaren borçlu ile müştereken pay sahibi olduğu hususu göz önünde bulundurularak ve davacı 3.kişinin payı ile sınırlı olarak haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu