Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, 108 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tapuda malik olarak görünen dava dışı ... adına kayıtlı iken ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan Tapu İptali ve Tescili davası sonucunda ... adına olan tapunun iptaline ve davacı ... Topçu adına tesciline karar verildiğini, verilen bu kararın kesinleştiğini, söz konusu kararın infazı için tapuya müracaat edildiğinde tapu kaydında ...'...

    Aile Mahkemesinin 2014/836 Esas, 2014/1099 Karar sayılı ilamının incelenmesinden ise borçlu Orhan Vardarsuyu adına kayıtlı iken, 1/2 hissesinin T1 adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 09/09/2015 tarihinde kesinleştiği, haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu ve yeterli olduğu, icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı, haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin sonradan açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisinin olmayacağı, somut olayda tescil kararı haciz tarihinden önce kesinleştiğinden ve şikayet tarihinde de haczedilen hisse şikayetçi adına tescil edildiğinden 3. kişi hissesine konulan haczin kaldırılması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile davacının tapu kaydındaki 1/2 hissesi üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....

    Dava; tapu kaydındaki haczin icra müdürlüğünce sehven kaldırılması neticesinde taşınmazın, borçlu malik tarafından üçüncü bir kişiye satılmasından kaynaklı olarak alacaklının doğmuş olan zararının Adalet Bakanlığı'nca karşılanması neticesinde, davacı tarafça tazmin edilen zararın borçlu malikten tahsiline ilişkindir. Somut olayda istinaf dairelerinin görevi belirlenirken taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir. Uyuşmazlık, davacı Adalet Bakanlığı’nın çalışanı olan icra müdür yardımcısının hatalı işlemi sonucu alacaklının doğmuş olan zararını tazmin eden davacının, haczin kalkması ile taşınmazı üçüncü kişiye devretmek suretiyle, taşınmazını satılmaktan kurtarmış olan borçlu malikten ödediği tazminatın tahsilinden kaynaklanmaktadır. Davanın, somut olayın özelliğine göre, sebepsiz zenginleşme ya da haksız fiilden kaynaklandığı kabul edilebilir....

    Ancak bu sorumluluk haczin mevcudiyeti süresi ile sınırlıdır. Haczin satış istenmemesi nedeniyle düşmesi, rızaen terkin ettirilmesi ya da somut olayda olduğu gibi mahkeme kararı ile kaldırılması halinde yeni malikin haczi bildiği faraziyesinden yola çıkılarak ilânihaye borçlunun borcundan sorumlu tutulması kabul edilemez. Yeni malikin haczi bildiği gerçeği ne kadar önemli ise, somut olay bakımından haczin de bir mahkeme kararı ile kaldırıldığı o kadar önemlidir. Yeni malik taşınmazı haciz yükü ile almakla birlikte bir mahkeme kararına dayalı olarak bu haczin kaldırıldığı ve artık tapudan fekkedildiğini bilmektedir. İcra dairesi ve icra mahkemesinin bir hatası varsa bunun sorumlusu yeni malik olmamalıdır. Mahkeme kararı ile kaldırılmış bir haczin, tekrar ve eski tarihle konulması, malike nasıl izah edilebilir?...

      Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de bulunmadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. (Yargıtay 12. HD 2016/32884 Esas 2018/944 Karar sayılı ilamı). Somut olayda; taşınmaz üzerine konulan haciz tarihinden sonra, Bakırköy 10.Asliye Hukuk mahkemesince 2009/157 esas 2009/352 karar sayılı Mahkemesi’nin kararı ile tapu kaydının iptali ve tescile karar verildiği ve verilen kararın 09/02/2012 tarihinde kesinleştiğinden davacının haczin mahkeme ilamı gereğince kaldırılması talebi yerinde görülmemiştir....

      A.Ş. lehine tesis edilen dava konusu taşınmaz kaydındaki ipotek hakkı üzerine 09.12.2016 tarihinde haciz şerhi işlenmiştir. Davacı tarafından, davalı Mercansoy şirketine kabul edildiği gibi banka tarafından dava konusu taşınmazın kaydına haciz tesis edilen tarihte davacının ipotek borcunun devam ettiği gözetildiğinde, bankaca dava konusu ipotek şerhine haciz tesis edilmesi yasaldır. Davacı tarafça, dava açılmadan önce haczin kaldırılması için bankaya veya icra müdürlüğüne müracaat edilmemiştir. Ancak bu durum mahkemece tespit edilmesine karşın davalı bankanın yargılama aşamasında haczi kaldırmadığı gerekçesiyle vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu olduğuna karar verilmiştir. Dava tarihinden önce ipotek fek edilmemiş, yargılama sonucunda ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ayrıca davadan önce haczin kaldırılması da talep edilmemiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, genel mahkemede açılan tapu kaydındaki mera şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. ... Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Bu aşamada, haczin kaldırılması, ancak, üçüncü kişilerin genel mahkemede açacağı dava sonucunda çözümlenir. Öte yandan, üçüncü kişilerin, adlarına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. 2001/516 K.; HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 E. 2004/183 K.). Bir diğer ifade ile taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması şikayet yoluyla icra mahkemesinden istenmesi gerekip, icra müdürlüğünce taşınmazın üçüncü kişiye ait olduğu nedeniyle haczin kaldırılmasına karar verilemez....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki kamulaştırma şerhlerinin ve 4562 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca konulan şerhin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydındaki kamulaştırma şerhlerinin ve 4562 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca konulan şerhin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, dava konusu taşınmazdaki şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki kamulaştırma şerhlerinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydındaki kamulaştırma şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu