Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda davacının davalı dairenin taşınmaz haczi işlemine itirazı konusunda vergi mahkemesinin görevli olduğunu, gayrimenkulün haciz tarihinde dava dışı mükellef Ali İhsan Yılmaz adına kayıtlı olduğunu, haczin hukuka uygun olduğunu, tapuda malik olarak tapu sicilinde dava dışı mükellef Ali İhsan Yılmaz görünse de davalı idarenin hacizlerinin tapu siciline güven ilkesi gereğince geçerli olduğunu, zira davalı dairenin tesis ettiği haciz işleminde tapu kaydının esas alınmış olup dairenin henüz tapu kaydına yansımayan tapu değişikliğini bilmesi veya bilmemesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda davacının davalı dairenin taşınmaz haczi işlemine itirazı konusunda vergi mahkemesinin görevli olduğunu, gayrimenkulün haciz tarihinde dava dışı mükellef Ali İhsan Yılmaz adına kayıtlı olduğunu, haczin hukuka uygun olduğunu, tapuda malik olarak tapu sicilinde dava dışı mükellef Ali İhsan Yılmaz görünse de davalı idarenin hacizlerinin tapu siciline güven ilkesi gereğince geçerli olduğunu, zira davalı dairenin tesis ettiği haciz işleminde tapu kaydının esas alınmış olup dairenin henüz tapu kaydına yansımayan tapu değişikliğini bilmesi veya bilmemesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

Ancak; 1)Gerekçeli karar başlığında dava tarihinin (14/01/2013) olarak yazılması gerekirken (07/02/2014) olarak yazılması, 2)Tapu kaydındaki haczin hükmedilen irtifak bedeline yansıtılmaması, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; a) Gerekçeli karar başlığında 07/02/2014 olarak yazılan dava tarihinin 14/01/2013 olarak düzeltilmesine, b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (tapu kaydındaki ipoteğin bedele yansıtılmasına) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mevkii 1481 nolu parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile TMK'nın 999.maddesi gereğince yol olarak terkinine,) cümlesinin yazılmasına, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki (TESPİTİNE) kelimesinden sonra gelen kısmın hükümden çıkartılmasına, yerine (tespit edilen kamulaştırma bedeline 18.02.2013 tarihinden ilk karar tarihi olan 28.01.2014 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, hükmün kesinleşmesi beklenmesizin kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına) cümlesinin yazılmasına, c)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki (1634) rakamının hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (1481) rakamının yazılmasına, d)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haczin tespit edilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      a ait taşınmaz kaydındaki haczin kaldırılması istemiyle açılmıştır. Mahkemece temliken tescil davası kabul edilmiş 7005 ada 8 parseldeki haciz şerhine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar kurulmamış, hükmü davalılardan Koçbank A.Ş temyiz etmiştir. Davada temliken tescil istemi dışında 7005 ada 8 parsel sayılı taşınmaz kaydına kayıt maliki davalı ....'ın Koçbank A.Ş'ye olan borcu nedeniyle konulan haçiz şerhinin kaldırılması da dava konusu yapılmıştır. Mahkemece bu bölüm istek hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması usule aykırı olmuş, kararın bu nedenle bozulması gerekkmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Bankanın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.4.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

        İİK'nun 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nun 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma amacına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması nedeniyle enerji nakil hattının kaldırılması üzerine taşınmazın tapu kaydındaki irtifak hakkı şerhinin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırma amacına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması nedeniyle enerji nakil hattının kaldırılması üzerine taşınmazın tapu kaydındaki irtifak hakkı şerhinin terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....

          in kusurlu ve sorumlu olduğu, davanın da bu davalılarca kabul edildiği, bağımsız bölümün tahsisinin mülkiyeti geçirmeyeceği, mülkiyetin kooperatif adına kayıtlı olması nedeniyle alacaklıların haciz uygulattırmalarının yasal olduğu, haczin kaldırılması ve takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti taleplerin usule ve kanuna uygun düşmediği gerekçesiyle, tescil istemi yönünden davanın kabulüne, menfi tespit ve haczin kaldırılması istemlerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

            Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de bulunmadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. İcra dosyasının incelenmesinde; taşınmaz üzerine konulan haczin 05.02.2014 tarihinde tapuya işlendiği, ... 2. Tüketici Mahkemesi’nin tapu kaydının iptali ve tescile ilişkin kararının ise 22.10.2012 tarihli olduğu ve kararın 21.3.2014 tarihinde kesinleştiği görülmekte olup bölge adliye mahkemesince haczin kaldırılması yerinde değildir. Öte yandan; icra mahkemesi kararlarının, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeseler de, kendi aralarında kesin hüküm oluşturdukları uygulamada kabul edilmektedir....

              Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; haciz aşamasında taşınmazın tapu kaydının borçlu adına olduğunu bu nedenle haczin geçerli bir haciz olduğunu, icra müdürlüğü tarafından haczin kaldırılması talebinin reddine dair verilen kararın doğru olduğunu beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır. İlk derece mahkemesi kararında; davacıların taşınmazı hacizli olarak satın almaları gibi bir durumun olmadığı, kesinleşen tapu iptali ve tescil kararı ile taşınmazda hak sahibi oldukları bu nedenle haczin usul ve yasaya uygun olmadığı ve kaldırılması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, 18/01/2019 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına ve şikayetçi vekilinin talebi doğrultusunda işlem yapılmasına karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu