tescil edildikten sonra 02.08.2010 tarihinde 2/B parseli güncelleme işlemine alınarak taşınmaza ilişkin ifraz ve hibe nedeniyle kullanıcı değişikliği ile sınırlandırma, koordinat, tersimat ve yüzölçümü düzeltmesi yapılmış, bu parselden ifrazen oluşan 713,01 m2 yüzölçümündeki dava konusu 315 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ise beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... kızı ... kullanımında olduğu şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Hazine adına tescil edilmiş ve ve daha sonra 6292 Sayılı Kanun uyarınca 19.07.2013 tarihinde ...’e satılarak bu kişi adına tescil edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 140 ada 2 parsel sayılı 52.36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı" şerhi yazılarak bahçe vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan kullanıcı şerhinin iptaline, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın ve taşınmaz üzerinde bulunan deponun 08.01.2004 tarihinden beri davacı ...'...
Dava; 3402 sayılı Kadastro Yasası'na 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile getirilen Ek-4. madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli 184 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, kullanım kadastrosu sırasında kullanıcısı tespit edilmediğinden bahisle kullanımsız olarak tespit edilmiş, davalı ...'ın Kadastro Mahkemesinde açtığı dava üzerine hükme esas alınan 08.07.2014 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen ve taşınmazın ortasında kalan bölümde ... lehine kullanım şerhi verilmiştir. Davacı ..., ... lehine şerh verilen bölüm dışında kalan bölümleri, tek parça olarak tespit tarihinden önce satın aldığı, kendisinin kullanıcı olduğu ve lehine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır....
İddia ve savunmanın içeriğine göre dava; fiili kullanıcı olmadığı halde Hazineden satın alma suretiyle taşınmaza malik olan davalıya ait tapu kaydının iptali istemine, başka bir ifade ile yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Ne var ki, taşınmaz, ... tarafından tapuda adına zilyetlik şerhi olan şahsa satıldığına göre, tapu kaydının oluşumunda bir yolsuzluk bulunmamaktadır. Taşınmazın tapuya tescil işlemi usulüne uygun olduğuna göre, Mahkemece, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaza ilişkin bu davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Görüleceği üzere, davalı ... lehine kullanıcı şerhi verilmesinin dayanağı, davalı ...’ın kadastro komisyonuna sunduğu 23/03/2002 tarihli adi senet olmuştur. Ancak; mahkemece, 17/01/2013 tarihli celsede davalı ...’ın alınan beyanında, komisyonca kullanıcı şerhi verilmesine dayanak teşkil eden 23/03/2002 tarihli adi senedin sahte olarak kendisi tarafından düzenlendiği kendisi tarafından ikrar edilmiştir. Şu hale göre, davalı ... lehine tapu kaydının beyanlar hanesine konulan kullanım şerhi dayanaksız hale gelmiştir. Bundan başka, davacı ... ile davalı ... ve dava dışı Hüseyin Ayaz arasında düzenlenen 18/02/1992 tarihli protokolde; davacı ...’ın taşınmazın korunup gözetilmesi ve hali hazır durumu ile muhafazası, inşaat yapmamak ve başkalarını da yaptırmamak ve 3. şahıslara karşı da koruyup gözetmek şartları ile taşınmazın davalı ... ile dava dışı Hüseyin Ayaz’a terk edildiği ifade edilmiştir....
nün fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare şerh sahibi olan V.G.’e dava tarihinden önce, 21.08.2013 tarihinde 6292 sayılı Yasa kapsamında satılmıştır. Davacı H. G., taşınmazın öncesinde babası A.’ye ait olup babası tarafından kullanıldığını, A.’nın vefatı sonrasında taşınmazı kendisinin kullanmaya devam ettiğini, davalının lehine kullanım şerhi verilmesinin, davalının kötü niyetinden kaynaklandığını iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; davacının iddiasının yerinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. İddia ve savunmanın içeriğine göre dava; fiili kullanıcı olmadığı halde Hazineden satın alma suretiyle taşınmaza malik olan davalıya ait tapu kaydının iptali istemine, başka bir ifade ile yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Davacı ... ve müşterekleri, 31.10.2018 tarihinde, taşınmazın kullanım hakkının müşterek murisleri ... ...'dan kaldığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini ve bu yolla oluşan tapu kaydının beyanlar hanesine muris ya da mirasçıları lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Taşınmazlar üzerinde bulunan yapı ile zeytin ağaçlarının yaşı ve sayısı belirtilmek suretiyle tapu kütüğünün beyanlar hanesinde 3402 sayılı Kanun'un 19. madde uyarınca muhtesat olarak gösterilmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece muhtesatların ne olduğu belirtilmeksizin karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
Diğer taraftan, tapu kaydının beyanlar hanesinde lehine kullanıcı şerhi verilmesi ya da mevcut zilyetlik şerhinin değiştirilmesine ilişkin bu tür davalarda, husumetin kayıt maliki olan Hazine ile birlikte lehine kullanıcı şerhi verilen kişi veya kişilere karşı yöneltilmesi zorunludur. Hal böyle olunca mahkemece, davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevi bulunduğu göz önünde bulundurulmalı, davacı tarafça Hazine yerine davanın Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmesinin temsilcide yanılgı olduğu göz önünde bulundurularak, davacı tarafından HMK'nın124. madde uyarınca taraf değişikliği talebinde bulunması halinde Hazine ve 124 ada 7 parsel sayılı taşınmazda lehine zilyetlik şerhi verilen ... Telci davaya dahil edilerek işin esası incelenmeli, taraf değişikliği talebinde bulunulmaması halinde davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği düşünülmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 617 ada 1 parsel sayılı 368,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davalıların murisi ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 5831 sayılı Kanun kapsamında yapılan çalışma sırasında kullanıcı şerhi değiştirilmeksizin güncellemesi yapılmıştır....