WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın boşanma kararının tanınması ve tenfizi yönünden kabulüne, velâyet kararının tanınması ve tenfizi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle velâyete kararının tanınması ve tenfizine ilişkin davanın kabulüne, kaldırma sebebine göre davalı erkeğin istinaf talebinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Yabancı mahkemece verilmiş boşanma karanının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi; Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda; Davanın kabulü ile yabancı mahkemece verilmiş boşanma kararının tanınması ve tenfizine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Vekalet ücreti ve yargılama giderlerini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yabancı mahkeme kararının tanınmasına ilişkin karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

    Bu itibarla maddede yer almayan ve vergi, resim ve harç niteliği bulunmayan "eğitime katkı payı"na, 3505 sayılı Kanun hükümleri uyarınca istisna tanınması mümkün bulunmadığından, mahkeme kararının bu hususa ilişkin hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir. Öte yandan, 4306 sayılı Bazı Kağıt ve İşlemlerden Eğitime Katkı Payı Alınması Hakkında Kanunun geçici 1'inci maddesinin A fıkrasının 9'uncu bendinde, 1.9.1997 ila 31.12.2000 tarihleri arasında, 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli 4 sayılı tarifenin 1 numaralı bölümünde belirtilen tapu işlemlerinden harç mükellefiyeti doğuran (492 sayılı Harçlar Kanunu ile diğer kanunlarda yer alan istisna ve muafiyetler dikkat alınmaksızın) her bir işlemin tarafları için ayrı ayrı eğitime katkı payı alınacağı hükme bağlandığından, bu yönden de söz konusu tutara istisna veya muafiyet tanınması olanaklı değildir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, vasiyetnamenin tanınması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 58 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup mahkeme ilamları dışındaki belgelerin tanınması mümkün olmayacağından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme (Boşanma) Kararının Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * müşterek çocuğun Türk vatandaşı olup, dava tarihinde ergin olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 21.04.2008 ( Pzt.)...

          Olağan Mahkemesi Dördüncü Hukuk Dairesinin 30/06/2014 tarih ve 08686/2014 sayılı ilamının Türkiye'de tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,kararda hükmedilen rakamın 21.381 Euro olmadığını, kararın içeriği ve hüküm fıkrası okunduğunda, davacının 15.000 Euro alacak için dava açtığını, bu davanın yargılaması devam ederken davacı şirketin, davalının anaparanın tamamını ödediğini mahkemeye bildirdiğini, tercümesi bulunan diğer duruşma tutanaklarında da ana paranın tamamının ödendiğinin yazıldığını, ayrıca müvekkilinin davacıya 15.000 Euro ödeme yaptığını gösterir dekontları da sunduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, tanınması ve tenfizi istenen kararın taraf devletler arasındaki anlaşma uyarınca adli kararların tenfizi kapsamında bulunduğu, tanıma ve tenfiz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ... Cumhuriyeti ...Genel Mahkemesi 4....

            Nafaka yükümlülüğü konusundaki kararların tanınması ve tenfizine ilişkin aynı tarihli Lahey Sözleşmesi hükümlerine göre münhasıran nafaka yükümlülüğüne ilişkin bir kararın tanınması veya tenfizi; tanıma ve tenfizin talep edildiği devletin kamu düzeniyle açıkca bağdaşmaması ve tarafları, konusu aynı olan bir davanın tanıma ve tenfizinin talep edildiği devletin bir merciinde açılmış ve görülmekte olması veya bu devlette ya da sözleşmeye taraf başka bir devlette aynı konuda aynı taraflar arasında verilmiş bir kararla bağdaşmaması halinde reddedilebilir (Söz.md.5). Şu halde anılan Sözleşmeye kararın verildiği Almanya'da taraf olduğuna göre , sözleşme hükümleri gözetilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan 1956 tarihli sözleşme hükümlerinden hareketle davacının tenfiz davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile isteğin reddi doğru bulunmamıştır....

              E numaralı kararı ile iflas ettiğinin öğrenildiğini, verilen iflas kararının Türkiye'de tanınması alacağın değersiz alacak olarak ticari defterlere kaydedilmesi için gerikli olduğunu, yabancı mahkeme kararının Türkiye'de geçerli olabilmesi için kararın tanınması gerektiğini ileri sürerek ... Yerel Mahkemesi, ... İcra İflas Bölümü 03/06/2020 geliş tarihli, ... E numaralı iflas kararının tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava; yabancı mahkemece verilen iflas kararının tanınma istemine ilişkindir....

                Davalı alıcı, satışı noter aracılığı ile davacıya bildirmediğine ve satış tarihi ile dava tarihi arasındaki sürenin geçmesine kendi eylemiyle sebebiyet verdiğine göre önalım bedelinin tapudaki satış bedeli, harç ve masraflar tutarı üzerinden tanınması gerekir. O halde davacı tapuda gösterilen satış bedeli, tapu harç ve masraflarından oluşan önalım bedelinden sorumludur. Bu durumda mahkemece tapudaki satış bedeli ve tapu harç ve masrafları üzerinden önalım hakkı tanınması gerekirken taşınmazın raiç bedeli olan 20 000 TL üzerinden önalım hakkının tanınması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1285 esas 2010/351 karar sayılı veraset ilamının alındığını, murisin ölmeden önce Almanya'da vasiyetname düzenlediğini, bu vasiyetnamenin Almanya'da açıldığını ve Nördlingen Yerel Mahkemesi tarafından 31/08/2010 tarihinde tutanakla tespit edildiğini, murisin vasiyetnamede mirasçı olarak kızı Bilge Aysen'i (Wager), yedek olarak da kızı Çağla Hıdıroğlu'nu seçtiğini, bu vasiyetname ile yegane mirasçı olarak müvekkilinin atandığını, murisin milli hukukuna göre mahfuz hisseli mirasçılar engellenemeyeceğinden vasiyetnamenin tanınması ve açılması ile mahfuz hisselerle birlikte ve ayrıca tasarruf nisabınca müvekkilinin yegane mirasçı olduğundan mirasın belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin açılması, tanınması ve tenfizine, müvekkilinin murisi Hüsniye Can'ın mirasının açılarak hakların belirlenmesine, miras payının tespitine, miras haklarının belirlenerek iştirakın çözümü ile müşterek hisseye dönüştürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu