ve tenfiz isteminde bulunmada hukuki yararı olduğundan, davalılar tarafından Alman Mahkemesinde açılan mirasın reddi davası sonunda alınan mahkeme kararına ilişkin olarak tanıma ve tenfiz davası açıp söz konusu kararı mahkemeye sunmak üzere yetki ve süre verildiğini bu nedenlerle Almanya Tempelhof - Kreuzberg Yerel Mahkemesi'nin, 34 XX 364/17 numaralı, 03.04.2017 tarihli kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 609. maddesi uyarınca ret beyanının mahkemece tutulan özel kütüğe işlenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu hususun açıklığa kavuşturulması bakımından davacı asılın mahkemeye davet edilerek temyizden feragat edilmesi yönünde bir iradesinin sözkonusu olup olmadığının, vekile bu yönde bir talimat verip vermediğinin sorularak tereddüte meydan verilmeyecek biçimde beyanının zapta geçirilmesi, şayet isteği temyizden feragat etmek şeklinde ise; ya vekile bu hususta açık yetki veren bir vekaletname düzenlenmesinin istenilmesi ya da bizzat kendisinin bu konudaki (temyizden feragate ilişkin) beyanının alınarak kimlik tespiti yapılmak suretiyle imzası onaylandıktan sonra düzenlenen belgenin dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
./...”olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş ise de; mahkemece kolluk araştırması yapılmadığı ve hükümlünün beyanının alınmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece hükümlünün cezaevine girmeden önceki son ikamet adresinin tespiti için kolluk gücü ile araştırma yapılması, hükümlünün bulunduğu cezaevine müzekkere yazılarak hükümlünün beyanının alınması suretiyle cezaevine girmeden önceki ikamet adresinin belirlenmesi, daha sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 16.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
in yapılan Uyap sorgusunda sanık ile beraber işlediği suçlara ilişkin yargılamalar yapıldığı ve tanığın cezaevinde olup olmadığı da araştırılarak adresinin yeniden tespiti ile tanık olarak beyanları alınıp sanığın beyanının doğruluğu araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 23.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Olağan Mahkemesi tarafından verilen 19/11/2007 tarih ve 459/07 karar no'lu kararın tanınması ve tenfizi isteminde bulunmuştur.Davalı, aylık 1.100,00 TL emekli maaşı aldığını, belirtilen parayı ödeme gücünün olmadığını, mahkemenin tanıma ve tenfiz kararını kabul etmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisinin söz konusu olmadığı, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmadığı tespit edilmek suretiyle davanın kabulü ile;... Olağan Mahkemesi’nin 19 Kasım 2007 tarihinde verilen ve 04/03/2008 tarihinde kesinleşen 45907 numaralı kararının tanıma ve tenfizine karar verilmiştir.Dosya kapsamı itibariyle; dava, kişisel hakları da ihtiva eden yabancı ceza mahkemesi kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir.İncelenen ......
Ancak; 1)Sanığın suçunu itiraf ettiği 09.03.2014 tarihli emniyetteki ifadesinde adliyenin otoparkında kontak anahtarı üzerinde bulunan motosikleti çaldığını beyan ettiği, müştekinin hazırlıktaki beyanının dosya arasında bulunmadığı ve mahkemede müştekinin beyanının alınmadığı bu nedenle motosikleti ne şekilde adliyenin bahçesine park ettiği tespit edilemediği, sanık hakkında TCK'nun 141/1. maddesi gereğince hüküm kurulmasını gerektirir delillerin nelerden ibaret olduğunun da gerekçeli kararda yazılmamış olması nedeniyle, müştekinin beyanı alınarak ve olay yerinde gerekirse keşif yapılarak, sonucuna göre motosikletin çalındığı yerin adliyenin eklentisi olması halinde TCK'nun 142/1-b maddesi, adliyenin eklentisi olmadığının ve anahtarın motosiklet üzerinde bırakılmadığının tespiti halinde TCK'nun 142/1-e, olay yerinin adliyenin eklentisi olmadığının ve anahtarın motosiklet üzerinde bırakıldığının tespiti halinde TCK'nun 141/1. maddesine uyacağı gözetilmeden eksik kovuşturma ile hüküm kurulması...
aradığını belirttiği ... isimli kişinin açık kimlik bilgilerinin tespit edilmesi ve tanık sıfatıyla beyanının alınması sonucunda sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve o yer C. savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu kanuni düzenlemeye göre, sonraki tarihlerde tanıma tenfiz kararı verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona erer. 5718 sayılı Kanun'un 59. maddesiyle getirilen bu düzenleme sayesinde, eşler yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılacaklarından tanıma tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde birbirlerine mirasçı olmayacaklar, duruma göre doğan çocuk evlilik dışı doğmuş sayılacaktır. Bu düzenlemeyle, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarih arasındaki ara dönemdeki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. Aksi takdirde, bu dönemde, henüz tanıma tenfiz kararı verilmediğinden evliliğin devam ettiğinin kabulü gerekir ve beraberinde çözümü zor yeni uyuşmazlıklara neden olur. Açıklandığı üzere; 59.madde, yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından etkisinin hüküm ifade edeceği döneme açıklık getirmiştir....
nun adının Alman makamlarınca verilen kararlarda adının geçmediğini ve taraf sıfatının bulunmadığını, dava dilekçesinde sadece tanıma talep edilmesine rağmen, mahkemenin talebi aşarak "tanıma ve tenfize" hükmettiğini, dava dilekçesinin asil değil vekili olduğundan bahisle Av. ... Yürektürk'e tebliğ edildiğini, adı geçen avukata verilen vekaletnamede kabul yetkisinin bulunmadığını, 5718 sayılı MÖHUK'nın 41 ve 51. maddeleri uyarınca ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Davalılar vekilinin kararı temyizinden sonra davalılar vekili tarafından davacının ibra veren sıfatıyla 'okudum ve imzaladım' el yazısı ile imzası bulunan İBRADANAMEDİR başlıklı 18.07.2012 tarihli, tüm dava ve alacak haklarından feragat ettiğine dair belge fotokopisi sunulmuş ise belgede usulüne uygun olarak hakim onaylı kimlik tespiti yapılmadığından dilekçenin davacı asile aidiyeti tespit edilememiştir. SONUÇ: Davacı asilin, davalılar vekili tarafından sunulan belgeye karşı diyecekleri sorularak imzasını kabul etmesi halinde hakim onaylı kimlik tespiti yapılarak davadan feragat dilekçesi veya beyanının alındığı tutanak ile birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....