WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması isteğine ilişkin olup, 13.01.2015 günü açılmış, mahkemece, tanıma istemine ilişkin dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden, aynı gün duruşma açılıp, davalının yokluğunda aynı gün tanıma kararı verilmiştir. Tanıma ve tenfiz istemine ilişkin dava dilekçesinin duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliği zorunludur. Sadece ihtilafsız kaza kararlarının tanınması ve tenfizinde tebliğ hükmü uygulanmaz. İstem, basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır (5718 s.MÖHUK.m.55/1)....

    Dosya kapsamından, mahkemece kolluk araştırması yapılmadığı ve hükümlünün beyanının alınmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece hükümlünün cezaevine girmeden önceki son ikamet adresinin tespiti için kolluk gücü ile araştırma yapılması, hükümlünün bulunduğu cezaevine müzekkere yazılarak hükümlünün beyanının alınması suretiyle cezaevine girmeden önceki ikamet adresinin belirlenmesi, daha sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 26.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Asliye Ceza Mahkemesi) SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Sanığın aşamalardaki savunması, müştekinin iddiası dışında delil ve görgüye dayalı tanık beyanının bulunmayışı gözönüne alındığında, tanık ...' ın 20.09.2007 tarihli soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde, sanığın tüm eşyayı götürdüğünü gören yandaki komşusunun durumu söylediğini iddia etmesi karşısında; ifadede adı geçen ve olay hakkında görgüsü olduğu bildirilen sözkonusu iş yeri komşusunun kimliği saptanarak, celbi ve beyanının alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, 2-17.09.2008 tarihli ilk celsede, duruşmanın başladığının iddianamenin kabulü kararının okunarak bildirilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 191. maddesinin 1. fıkrasına aykırı davranılması, 3-Gerekçeli kararda iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler, delillerin tartışılması ve...

        /K..” adresinde ikamet ettiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş ise de; mahkemece kolluk araştırması yapılmadığı ve hükümlünün beyanının alınmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece hükümlünün cezaevine girmeden önceki son ikamet adresinin tespiti için kolluk gücü ile araştırma yapılması, hükümlünün bulunduğu cezaevine müzekkere yazılarak hükümlünün beyanının alınması suretiyle cezaevine girmeden önceki ikamet adresinin belirlenmesi, daha sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 26/11/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, mağdur ...’ın beyanının alındığı 14/07/2014 tarihli celsede 18 yaşından küçük olması nedeniyle beyanının tespiti sırasında zorunlu vekil bulundurulmadığı ancak inceleme tarihi itibarıyla mağdurun on sekiz yaşını tamamlamış olması nedeniyle bu eksikliğin telafisinin mümkün olmadığı anlaşılarak yapılan incelemede; Sanığa yükletilen kasten yaralama ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Cezaların Kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından...

            Asliye Ceza Mahkemesindeki beyanlarında suça konu senetlerin 2007 ve 2008 tarihlerinde aldığını belirttiği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi ve suç tarihi ile zamanaşımı hükümlerinin tespiti bakımından suça konu senetlerin ne zaman verildiğinin araştırılıp, katılanın beyanının alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme ile hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, davacı ile davalı ....... ve.... arasındaki Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi kapsamında yapılan akaryakıt alımlarında suistimaller yapıldığı iddia edilerek, suistimaller nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Tüm davalılar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararın araç tanıma sisteminin yapısından kaynaklanmadığı, bu araç tanıma sistemini kuran davalı akaryakıt şirketlerinin ve ayrıca bayi olarak faaliyet gösteren davalı...'nin kusurunun da kanıtlanmadığı, davacı şirkette şoförlük yapan ve bilahare bu suistimaller nedeniyle işten çıkarıldıkları iddia edilen davalılar ..., ... ve ...'un da davacı şirketi zarara uğrattıklarına ilişkin somut deliller ibraz edilmediği, dava konusu sözleşmenin birleşen dava davalısı .....'ye devredilmiş olması nedeniyle asıl dava davalısı... ....'...

                ın, önceden kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunması nedeniyle 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nın 231.maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla, yapılan incelemede, 1- Sanıkların ve dosyaları ayrılan yaşı küçük diğer sanıkların dosyada bulunan beyanlarında ismi geçen ve çalınan arabanın kapısını açtığı iddia edilen ... isimli kişinin esaslı bir şekilde araştırılarak açık kimliği ve adresinin tespiti ile, bu kişinin olay ile bağlantısına dair beyanının alınması, dosyaları ayrılan yaşı küçük diğer sanıkların soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki verdikleri diğer beyanlar ile yargılamalarının ne aşamada olduğunun araştırılması, aracının içerisinde 3-4 kişi olduğunu müştekiye haber veren komşunun açık kimliği ve adresinin tespiti ile, bu kişinin olay ile ilgili tanık olarak beyanının alınması ve suçun işlendiğine dair başka maddi deliller tespit edildikten sonra...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın ifadesinde suça konu cep telefonunu Şanlıurfa Kapaklı pasajında bulunan Hakan İletişim isimli cep telefonu satan işyerinden aldığını beyan etmesi karşısında; adı geçen işyeri yetkilisinin tespiti ile beyanının alınması buna göre eylemin cürüm eşyasını satın almak ya da hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tespiti gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 20/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    Ancak; Sanığın 01.09.2007 tarihli ifadesinde adı geçen... ile ortak olduğu belirtilen aynı zamanda suça konu araçta ele geçen sahte ruhsatında ... isimli şahıs adına düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, anılan şahsın tespiti ile beyanının alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tespiti yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu