Bu davada MÖHUK 54. ve devamı maddeleri gereğince tanıma ve tenfiz şartların oluşup oluşmadığı incelenmekte olup tanıma ve tenfizi istenen kararın münhasıran velâyet düzenlemesine yönelik olmasının bir önemi bulunmamaktadır. MÖHUK’da tanıma ve tenfize ilişkin davalarda temyiz edilemezlik durumuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte; MÖHUK 57/2. maddesinde tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizinin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. HMK’ da tanıma tenfiz davalarının temyiz edilemeyeceğine dair düzenleme de bulunmamaktadır. A.İ.H.S.nin 6. maddesi ve Anayasa’nın 36. maddesi gereğince adil yargılanma hakkının genel unsurlarından biri de adalete erişim hakkıdır. Yasal düzenlemelerde açıkça yasa yolunun kapalı olduğuna dair bir düzenleme bulunmaması halinde adalete erişim hakkı gereğince yasa yolunun açık olduğunun kabulü gerektiğinden davalının temyiz talebinin incelenmesi gerektiği kanaatindeyim....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma-Tenfiz-Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-İncelenmesine gerek görülen ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/252 esas 2000/282 karar sayılı dava dosyasının, 2-...69 cilt, 70 hane, 50 sıra nodan ölüm tarihini gösterir aile nüfuskayıt örneğinin dosyaya alınması, 3-Mahkeme kararının davacıya tebliğ tarihini içeren tebligat zarfında tebliğ gününün yazılı olduğu bölüm zımba ile delindiğinden tebliğ tarihi belirlenememiştir. Kararın tebliğ tarihinin posta işletme müdürlüğünden sorulup tespiti ile tutanağın dosya içerisine alınması için dosyanın mahalline İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 26.10.2009...
Sulh Hukuk Mahkemesince de hükümlünün adres kayıt sisteminde kayıtlı adresinin “...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş ise de; mahkemece kolluk araştırması yapılmadığı ve hükümlünün beyanının alınmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece hükümlünün cezaevine girmeden önceki son ikamet adresinin tespiti için kolluk gücü ile araştırma yapılması, hükümlünün bulunduğu cezaevine müzekkere yazılarak hükümlünün beyanının alınması suretiyle cezaevine girmeden önceki ikamet adresinin belirlenmesi, daha sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 12.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Kabul ve uygulamaya göre de; a- 5237 sayılı TCK’nın 50/1...b maddesine göre; kısa süreli hapis cezasının, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesi tedbirine çevrilebileceğinin hüküm altına alındığı, aynı yasanın, muhafaza görevini kötüye kullanma suçunda etkin pişmanlığı düzenleyen 289/2. maddesinde, birinci fıkrada tanımlanan suçun konusunu oluşturan eşyayı kovuşturma başlamadan önce geri veren veya bunun mümkün olmaması halinde bedelini ödeyen kişi hakkında ceza indirimi öngörüldüğü, öte yandan aynen geri verme veya tazmin tedbiri aynı Kanunun 50/1. maddesinde hapis cezasına seçenek yaptırımlar arasında gösterilmiş ise de, yasal bir indirim nedeninin, bundan yararlanmama iradesini ortaya koyan failin cezasını etkisiz kılacak biçimde aynen tazmin tedbirine dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, böyle bir uygulamanın mağdurun zararını soruşturma veya kovuşturma aşamalarında gidermeyen faillere yeni bir olanak tanıma...
ve katılanın olaya ilişkin ayrıntılı beyanlarının alınarak, özellikle suç tarihinde gemide ... isimli bir çalışan olup olmadığının araştırılması ve tespiti halinde olaya ilişkin ayrıntılı beyanının alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği hususu gözetilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde sanık hakkında beraat hükmü verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yerel mahkemece Dairemiz kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama sonucu, tanıma ve tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının kesinleştiğini gösteren o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile o yerdeki Türk Konsolosluğu veya Noter tarafından onaylanmış Türkçe tercümesinin sunulması için davacı tarafa süre verilmiş ve verilen süre içinde ibraz edilen belge ve tercümelerine göre tanıma ve tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının 13/07/2016 tarihinde kesinleştiği yerel mahkemece kabul edilerek, bu kez yabancı mahkeme kararının sadece alacağa yönelik kısmının tanıma ve tenfizinin talep edildiği, aracın geri alınmasına yönelik kısmın tanıma ve tenfizinin talep edilmediği, talep ile bağlı kalınarak kısmı tanıma ve tenfiz kararı verilmesinin kamu düzenine, yabancı mahkeme kararına ve Türk Hukuku'na aykırılık teşkil edeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş olduğu görülmüştür....
Tanıma işlemi, bir yabancı mahkeme ilamının "kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi" sonucunu doğurur (5718 sayılı MÖHUK.md.58). Evliliğin feshine ilişkin yabancı mahkeme ilamı Türk Mahkemesince de tanındığına göre, yabancı mahkeme ilamındaki bu kusur tespiti, artık Türk Mahkemesi bakımından kesin delil ve kesin hüküm gücünü kazandığından; kusurun tamamen davalıda olduğu dışında bir sonuca ulaşılamaz. O halde, yasal koşulları oluşmayan manevi tazminat ve yoksulluk nafakası isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 13/12/2012 tarihli 2011/19194 Esas sayılı ilamı) "Boşanma kararı yabancı mahkemece verilmiş, bu karar Türkiye'de tanınmış, tanımaya ilişkin karar 22/02/2010 tarihinde kesinleşmiştir. Tanıma işlemi, bir yabancı mahkeme ilamının "Kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi" sonucunu doğurur (5718 sayılı MÖHUK m.58)....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2019/402 ESAS 2021/423 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2017/748 ESAS 2021/28 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Babalık Davası)|Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı T3 vekili dava dilekçesinde özetle; Nüfus kayıtlarındaki evlenmeden önceki soy isminin annesinin soyismi olan "DEMİRTAŞ" olduğunu, ancak vefat eden babası T17'ın soy ismini almak istediğini, Nüfus kaydındaki soy ismimin “YILDIZ” olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2019/402 ESAS 2021/423 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....