Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda davacılar...ve ...’in 1942 doğumlu ... çocukları olarak nüfusa tescillerinin tanıma veya af kanunlarına istinaden tescil edilip edilmediğinin ilgili nüfus müdürlüğünden sorulup tespiti ve varsa tescile dayanak belgelerin eklenip gönderilmesi, 2-Kurucaşile Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.06.1990 gün ve 1989/66 esas – 1990/31 karar sayılı karar suretinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 16.04.2008...

    Tanıma beyanının, evlilik dışı çocuk ile babası arasında soybağını kurabilmesi, kanunda belirlenmiş şekil şartlarına uyularak yapılması hâlinde söz konusu olur. Tanıma beyanı, kanunun öngördüğü şekil şartlarına uyularak yapılmamışsa, bu beyan, babanın ana ile cinsel ilişkide bulunduğuna ve çocuğun bu cinsel ilişkiden meydana geldiğine ilişkin basit bir ikrarı niteliği taşır, çocuk ile baba arasında soybağının kurulmasını sağlamaz. Şüphesiz ki, babanın çocuğun kendi çocuğu olduğunu açıklayan bir beyanı tanıma beyanı niteliğindedir. Böyle bir beyanı bulunmaksızın, çocuğun mirasçı olarak atanması veya çocuğa nafaka verilmesi tanıma niteliği taşımaz. Tanıma beyanının, herhangi bir kişiye yöneltilmesi gerekli olmadığı için, beyanın varmasından da söz edilemez. Bu yönüyle, tanımanın hukuki sonuçlarını doğurabilmesi, ananın ya da çocuğun rızasına da bağlı değildir....

    Görülebilirlik koşulu noksanlığının tespiti halinde, noksanlığın giderilmesi mümkün ise, usul ekonomisi ilkesine uygunluk sağlanabilmesi için, hâkimin usulden ret kararı vermeden önce, eksikliğin tamamlanması yönünde ilgilisine süre verilmesi, açılmış bir dava var ise sonucunun beklenilmesi gerekir. Her ne kadar Almanya ... Mahkemesi'nin verdiği boşanma kararı 30.09.2009 tarihinde kesinleşmiş ve verildiği ülkede kesin delil ve kesin hüküm olarak kabulü sonucunu doğurabilmekte ise de, kararın Türkiye’de uygulanabilmesi ancak, bir tanıma kararı verilmesi halinde mümkün olabilecektir (MÖHUK. m.50). Dava tarihi itibarı ile yabancı mahkeme hükmünün tanınması hakkında açılmış bir dava yok ise de bozmadan sonra davacı vekili tanıma konusunda dava açıldığını bildirerek sonucunun beklenilmesini istemiştir....

      Davalı alacaklılar vekili cevap dilekçesinde özetle; başlatılan icra takibinin ilamlı bir takip olduğunu, tanıma tenfiz kararının kesinleştiğini, davacının süresinde itirazda bulunmadığını, davacı tarafından ödenen bedelin alacaktan mahsup edildiğini ve takibe konu edilmediğini, davacı yanın bu borcun ödendiğine ilişkin beyanının kısmi ödeme olduğunu belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 2....

      kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda, Sanığın inkara dayalı savunması ve şirket yetkilisi tanık 'nın alınan beyanında araçları takip eden ekip mobil sisteminin bulunduğunun belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanığın katılan şirkette kullanımına verilen ... plaka sayılı araçların, sanığın kullandığı süre içerisinde yaptığı kilometre belirlenip, buna göre araç tanıma kartı ile aldığı akaryakıtın kullanılıp kullanılamayacağının gerekirse bilirkişi aracılığıyla tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat hükmü verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/660 Esas KARAR NO: 2022/39 DAVA: Tanıma Ve Tenfiz (Yabancı Hakem Kararı ) DAVA TARİHİ: 24/09/2021 KARAR TARİHİ: 19/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ----gerçekleştirilen, ----dosya numarası tahtında --- tarihinde verilmiş olan tahkim kararın davalı’ya karşı tenfizine, Tüm yargılama giderlerinin, toplam ----tutarında damga vergisi ve noter masrafları ve ----- tutarında tercüme masrafları dâhil olmak üzere, vekâlet ücreti ile birlikte davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Davalı vekilinin kararı temyizinden sonra davacı asil tarafından 10.09.2013 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiği bildirilmiş ise belgede usulüne uygun olarak hakim onaylı kimlik tespiti yapılmadığından dilekçenin davacı asile aidiyeti tespit edilememiştir. SONUÇ: Davacı asilin, davadan feragat dilekçesi üzerine hakim onaylı kimlik tespiti yapılarak davadan feragat dilekçesi veya beyanının alındığı tutanak ile birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı koca tarafından açılan Emirdağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/415 esas – 2006/692 karar sayılı tanıma davasının 27.12.2006 tarihinde, kadının açmış bulunduğu aynı mahkemenin 2006/394 esas sayılı boşanma dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, boşanma davasının 08.11.2007 tarihli celsesinde ise, tanıma dosyasının boşanma dosyasından tefrikine, ayrı bir esasa kayıt yapılmasına karar verilmiştir. Dosya içerisinde tanıma dosyasının ve boşanma dosyasının fotokopisi bulunmaktadır. Gerek tanıma dosyasının, gerekse boşanma dosyasının aslının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 08.07.2009 çar....

              Sulh Hukuk Mahkemesince de hükümlünün adres kayıt sisteminde kayıtlı adresinin “...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş ise de; mahkemece kolluk araştırması yapılmadığı ve hükümlünün beyanının alınmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece hükümlünün cezaevine girmeden önceki son ikamet adresinin tespiti için kolluk gücü ile araştırma yapılması, hükümlünün bulunduğu cezaevine müzekkere yazılarak hükümlünün beyanının alınması suretiyle cezaevine girmeden önceki ikamet adresinin belirlenmesi, daha sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 12.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                ve katılanın olaya ilişkin ayrıntılı beyanlarının alınarak, özellikle suç tarihinde gemide ... isimli bir çalışan olup olmadığının araştırılması ve tespiti halinde olaya ilişkin ayrıntılı beyanının alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği hususu gözetilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde sanık hakkında beraat hükmü verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu