WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre dava konusu 688 sayılı taşınmaz elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle taksim sözleşmesi geçerli olduğundan davacı vekilinin bu taşınmaza yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin 101, 255, 690 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili temyiz itirazlarına gelince; Davaya konusu taşınmazlar, taraflar adına paylı mülkiyet olarak tapuya kayıtlı olup pay oranları bellidir. Dosyaya ibraz edilen taksim sözleşmesinin geçerli olduğunun kabul edilebilmesi için TMK'nın 676 ve devamı maddeleri uyarınca dava konusu taşınmazların muris adına kayıtlı ya da elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmaz olmalıdır. Öte yandan paylı mülkiyette ortaklığın devamına ilişkin sözleşmenin TMK'nın 698/2. maddesi uyarınca resmi şekilde yapılması gerekir....

    Somut olayda, dosya içerisine sunulan miras taksim sözleşmesinin incelenmesinde; TMK'nın 676. maddesi hükmüne göre; tapulu taşınmazlara ilişkin paylaşma sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların katılımı ile paylaşımın yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Sözleşmenin yazılı olmasına ilişkin şart bir geçerlilik şartıdır ve dosya arasında bulunan tarihsiz senedin tarafların ortak dip miras bırakanlarından kalan taşınmazların paylaşımına ilişkin olduğu ve tüm mirasçıların katılımı ile düzenlendiği açıktır. Ancak, sözleşmede dip muris ... mirasçılarından ... ... ve ... ...'ün parmak izi, ... ...'ın ise mühür kullandığı, muhtar ve ihtiyar heyetinin onayının ise olmadığı görülmektedir....

      Mahkemece, miras bırakana ait diğer taşınmazların davacıya verildiği, dava konusu parselin taksim dışı tutulmasının murisin davalıya bırakma iradesi içerisinde olduğunu gösterdiği görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çay ve fındık bahçesi niteliğindeki,6556 m2 yüzölçüme sahip dava konusu 122 ada 20 parsel, 20 yıldan fazla süre zilyetliğinde bulunduğu açıklanarak 08.07.2007 tarihinde davalı ... adına tespit edilmiş, dava dışı ...’ın tespite itiraz etmesi üzerine komisyonca, yersiz olarak yapılan itirazın reddine, taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, komisyon kararının 05.06.2008 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kaydı oluşmuştur. Dava; TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç toplanan deliller ve dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır....

        Mahkemece, davalı tarafın cayma hakkını kullanması nedeniyle cayma bedeli olan 40.000 Amerikan Doları depo edilmiş olduğundan davacının açtığı tapu iptali ve tescil talebinin reddine, depo edilen cayma bedelinin karar kesinleştiğinde işlemiş faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 563 ada 3 parsel, tarafların ortak murisi... adına kayıtlı iken 23.12.2010 tarihinde elbirliği mülkiyetinin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi nedeniyle paylı mülkiyet şeklinde taraflar adına tescil edilmiştir. Dava; TMK.nun 676. maddesi uyarınca taksim sözleşmesine dayalı iptal ve tescil, olmadığı takdirde cayma hakkı nedeniyle cezai şartın yerine getirilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, yazılı şekilde karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı vekili, taksim protokolüne dayanarak istekte bulunmuş, ortak muris .... 31.01.1985 tarihinde ölmüştür....

          Türk Medeni Kanunu'nun 676. maddesi hükmü gereğince mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar. Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.Ortaklığın giderilmesi geçerli bir paylaşma sözleşmesine dayanılarak isteniyorsa bu şekilde açılmış davanın reddi gerekir. Zira bu gibi durumlarda paylaşma sözleşmesine göre tescil davası açılmalıdır. Olayımıza gelince;Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkiline borçlu olan davalı ...'e babasından intikal eden 1,4 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerin satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, elbirliği mülkiyetine konu dava konusu taşınmazları aralarında taksim ettiklerini belirterek 15.10.1996 tarihli adi yazılı miras taksim sözleşmesi ibraz etmişlerdir. Anılan sözleşmenin incelenmesinde dava konusu edilen 1 numaralı bağımsız bölümün davalı ...'ye, 4 numaralı bağımsız bölümün davalı ...'...

            Öte yandan, 4721 sayılı TMK’nun 676. maddesi uyarınca miras taksim sözleşmesi tüm mirasçıların katılımlarıyla düzenlenmesi ve yazılı olması kaydıyla geçerlidir....

              Öte yandan, 4721 sayılı TMK’nun 676. maddesi uyarınca miras taksim sözleşmesi tüm mirasçıların katılımlarıyla düzenlenmesi ve yazılı olması kaydıyla geçerlidir....

                İddianın ileri sürülüş şeklinde göre dava, TMK'nın 676 ve müteakip maddelerine dayalı miras payının devri anlaşmasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır (TMK mad. 677/1). Mirasçılar arasındaki devirler için söz konusu olan bu yazılı şeklin adi yazılı olarak yapılması yeterlidir. Ancak; mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlarda payın temlikinin resmi şekilde tapu memuru önünde yapılması gereklidir (TMK mad.706, 6098 sayılı TBK mad. 237)....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Somut olayda dava konusu taşınmaza ilişkin davalının davacıya ön alım hakını kullanıp kullanmayacağı hususunda ihtarname göndermediği ve davacının davasını hak düşürücü süre içerisinde açtığı, davalının tapudaki satış sözleşmesinin tarafı olduğu anlaşılmakla TMK 732 ve devamı maddeleri gereğince davanın kabulüne, dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı hissenin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, satış bedeli ve davalı tarafından yapılan tapu masrafından ibaret şufa bedelinin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine" şeklinde karar verilmiştir....

                  Davalılar T22 T11 T18 Şenay Sönmez vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacıların açmış olduğu rızai taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, reddine karar verilmesini, 20/12/2003 tarihli taksim sözleşmesinin geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeye dayanarak açılan davanın reddinin gerektiğini, dava konusu 20/12/2003 tarihli sözleşme incelendiğinde müvekkilleri T11 T18 ve Şenay Sönmez'in katılımının olmadığı, sözleşmede isim ve imzalarının yer almadığını, sözleşme tarihi itibariyle paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı bulunan taşınmaz tereke malı olmaktan çıkmış olup yapılan taksim sözleşmesinin geçersiz olduğunu, dosya kapsamında yer alan tapu kayıtları incelendiğinde murise ait taşınmaza ilişkin intikalin 22/07/2003 tarihinde yapıldığını, bu tarih itibariyle paylı mülkiyete geçildiğini, davacı tarafından davaya konu edilen taksim sözleşmesinin paylı mülkiyete geçildikten 5 ay sonra 20/12/2003 tarihinde yapıldığını, sözleşmenin...

                  UYAP Entegrasyonu