Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık, miras taksim sözleşmesinin geçersizliği iddiasına dayalı olup, kademeli istekler de buna bağlı iptal tescil isteklerine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 16.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Ortak miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan taksim tapuda yapılan devir ile bozulduğundan davacının taksime dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabulü mümkün değildir. Mahkemece uyuşmazlığın taşkın inşaat hükümleri (TMK 725) çerçevesinde değerlendirilip yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değilse de hüküm sonuç itibariyle doğru olduğundan davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşagıda dökümü yazılı 199,50 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 604,66 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Kısaca, dava dışı ... ..., davalıya ait yine dava dışı kooperatifteki 676 ada 1 parsel sayısını alan taşınmazın satışı vaadinde bulunmuştur. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde, vaat borçlusu ileri de yapılacak asıl sözleşme ile (taşınmaz satışı) sözleşme konusu taşınmazın zilyetlik ve mülkiyetini vaat alacaklısına devredecek olan gerçek veya tüzel kişi ya da kişilerdir. Kural olarak vaat borçlusunun satış sözleşmesinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez ise de ferağ icbar davasının açıldığı tarihte taşınmaza kayden malik olması veya somut uyuşmazlıkta olduğu gibi davayı kabul etmesi gerekir. Bu gibi durumlar söz konusu değilse ancak o zaman dayanılan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağından bahsolunamaz. Eldeki davaya gelince; az yukarıda sözü edildiği üzere davalılar 25.07.2006 tarihli duruşma tutanağına geçirilen sözlerinde sonuç bakımından davaya karşı çıkmamış, davayı kabul etmiştir....

        Davalı istinaf isteminde fiili taksim savunmasında bulunmuştur. Fiili taksim savunması yargılamanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün olduğu gibi, mahkemecede kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Bu nedenle, davalının fili taksim savunması üzerinde durularak varsa buna ilişkin delil ve tanıklarını bildirmesi için aynı şekilde davacı tarafa da karşı delilleri için süre verilerek bildirilen delillerin toplanarak ve tanıkların da taşınmaz başında dinlenilmek suretiyle mahallinde keşif yapılarak, taşınmazda fiili taksim olup olmadığı konusunda denetime elverişli rapor alınması buna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi yerinde olmadığından, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, davalı tarafın istinaf konusu ettiği sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde, davalı tarafın istinaf isteminin kabulü ile, Antalya 3....

        Davacılar ..., ... ve ..., çekişmeli taşınmazların ortak muristen geldiği ve taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ve çekişmeli 101 ada 91, 110, 175, 188, 288, 300, 308, 478, 607, 612, 615, 634, 676, 694, 711, 734, 736, 107 ada 14, 129 ada 1, 3, 130 ada 3, 132 ada 1, 2, 133 ada 3, 4, 140 ada 17 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 28.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Hukuk Dairesinin 26.10.2021 tarihli 2020/184 Esas 2021/1471 Karar sayılı kararıyla; davacının 09.03.1964 tarihli miras taksim sözleşmesine dayandığı, kadastro tutanağının 03.04.1974 tarihinde kesinleşmesine rağmen, davanın 07/01/2014 tarihinde açıldığı, dolayısıyla davanın Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen yasal 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı sabit olmakla, İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın yazılı gerekçe ile reddinin usul ve yasaya uygun olduğu, yine davacı terditli talep olarak TMK 713/2 maddesine dayanmış ise de 26/05/1954 tarih ve 7/17 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince mirasçılar arasında zamanaşımı işlemeyeceğinden mahkemece bu yöndeki talebin de yazılı gerekçe ile reddinin isabetli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.10.1997 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 14.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ... , ... ile ... davayı kabul etmiş, davalılardan ... koşullu kabul beyanında bulunmuştur. Diğer davalılar, davanın reddini savunmuştur....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2021 NUMARASI : 2020/157 ESAS - 2021/202 KARAR DAVA KONUSU : Rızai Miras Taksim Sözleşmesinin Tespiti KARAR : Adana 9....

              Davalı tarafların sözleşme sonrası davacılara çekmiş olduğu ihtarlar ve davalı Fatma'nın 2009 yılında sözleşmeye konu taşınmazlardan olan Konuklu Köyü 197 ve 1021 numaralı parseller yönünden muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açması yine davalı Kadriye'nin ise 2016 yılında aynı parseller yönünden aynı hukuki nedene dayalı olarak davacılar aleyhine tapu iptali ve tescil davası açması ve her iki davanın kabul ile sonuçlanıp kesinleşmesi dikkate alındığında taraflar arasında düzenlenen miras taksim sözleşmesinden davalıların döndüklerinin ve aynı gerekçe ile yapılan sözleşmenin bozulduğunun kabulü gerekir....

                Mahkemece, mirasçılar arasında yapılmış yazılı taksim sözleşmesinin olmadığını, yerel bilirkişi ve tanıkların da bu konuda bir açıklamada bulunmadıklarını gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve paylaşım hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu parselin dosya arasında bulunan tapu kaydının edinme sebebindeki açıklamaya göre, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında kadastro dışı bırakılan yerin 9.2.2005 tarihinde 2866 sayılı parselle Hazine adına tapuya bağlandığı anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu