İcra Müdürlüğünün 2015/45885 E. sayılı dosyasında davacılar hakkında başlatılan takibin davacılar yönünden İİK'nun 170/a maddesi gereğince iptaline" cümlesinin karar metninden çıkartılmasına, yerine “Borca itirazın kabulü ile İİK'nun 169a/5. maddesi gereğince ... İcra Müdürlüğü'nün 2015/45885 E. sayılı dosyası ile davacı-borçlular hakkında başlatılan takibin davacı-borçlular yönünden durdurulmasına" cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde mahkemece, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, başvurunun İİK’nun 170/a maddesi kapsamında şikayet olarak vasıflandırılarak takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 11....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan ... arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinde diğer davalıların da kefil olarak yer aldıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhlerine girişilen icra takibine davalıların itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin adına kayıtlı taşınmazda aynı kredi borcunun teminatı olarak davalı yararına ipotek tesis edildiğini ve aynı alacak nedeniyle müvekkili aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesine dair takip sonuçlanmadan mükerrer şekilde dava konusu takibin yapıldığını bildirerek davanın reddini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir....
nun 71/2. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına yönelik şikayet niteliğindedir. İİK.'nun 71/2. maddesinde ise;borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi halinde, aynı Kanun'un 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlanmış olup; İİK.'nun 33/a maddesinde, istemin kabulü durumunda icra mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda, mahkemece, borçlunun zamanaşımına yönelik şikayeti kabul edildiğine göre; İİK.'nun 71.maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken; takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
nun 71. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa şikayetinde bulunmuş, mahkemece borçlu .... yönünden takibin iptaline karar verilmiş, hükmü alacaklı vekili temyiz etmiştir. İİK.nun 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere itfa şikayetinin noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı mümkündür. Takip dosyasının incelenmesinde; Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/33 Esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararı gereğince diğer borçlulardan ..... hakkında takibin tedbiren durdurulduğu ve bu tedbir kararının 19.02.2014 tarihli müzekkere ile takip dosyasına bildirildiği, 26.02.2014 tarihinde diğer borçlulardan ....'...
Şti.ve ... ...’nin itirazlarının kısmen iptaliyle takibin 482.974 DM üzerinden asıl alacak 476.598 DM’ye takip tarihinden itibaren % 24 temerrüt faizi işletilerek, davalılar... ve...’ın itirazlarının kısmen iptaliyle takibin 481.302 DM üzerinden aslı alacak 474.358 DM’ye takip tarihinden itibaren % 24 temerrüt faizi işletilerek davalı... ‘ın itirazının kısmen iptaliyle takibin 226.591 DM üzerinden bu tutara takip tarihinden % 24 oranında temerrüt faizi işletilerek, davalılardan ... Ltd. Şti.’nin itirazının kısmen iptaliyle 483.067 DM üzerinden, asıl alacak 476.598 DM’ye takip tarihinden itibaren % 24 temerrüt faizi işletilerek, BK’nun 83. maddesi uyarınca fiili ödeme günündeki ... efektif satış kuru ve Euro dönüşüm kuru gözetilerek TL karşılığının ödetilmesi yoluyla ayrı ayrı takibin devamına, alacak likit olduğundan tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla takdir edilen % 40 oranında icra inkar tazminatı tutarı 128.066.66 YTL’nın davalı ... Ltd.Şti.'...
her iki takibin tarafları ve dayanaklarının aynı olduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği,kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmüştür....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan ... arasında akdedilen kredi sözleşmesinde diğer davalının da kefil olarak yer aldığını kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhlerine girişilen takibe davalıların itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Davalı vekili cevabında, davacı hakkında yapılan takibin, davacının açtığı dava sonucu İcra Hukuk Mahkemesince iptal edildiğini, davacının söz konusu karardan üç gün sonra iş bu davayı açtığını, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalı şirket tarafından davacı ve dava dışı ... hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, takibin dayanağı iki adet çekin keşidecisinin ..., lehdarın ise davalı şirket olup, çeklerin davalı şirket tarafından davacıya ciro edildiği ve davacı tarafından geriye ciro ile davalı şirkete ciro edildiği, davacının takibin iptali için dava açtığı, ......
Davada, sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak için 3.900 TL asıl, 533.32 TL işlemiş faiz toplam 4.433,32 TL alacak için icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı istenilmiştir. Mahkemece toplam alacak üzerinden (4.433,32 TL) takibin devamına karar verilmiştir. Oysa ki icra takibi öncesinde davalı temerrüte düşürülmemiştir. Temmerrüt icra takibi ile oluşmuştur. Bu durumda asıl alacak olan 3.900 TL üzerinden takibin devamına ve icra takibinden itibaren faize hümolunması gerekirken yazılı şekilde takibin devamına karar verilerek faize faiz yürütülecek şekilde BK.nun 104/1.maddesine aykırı karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, alacağın varlığı ve miktarı yargılama ile belirlendiğinden likit değildir....