WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Trabzon İş Mahkemesi kararına istinaden 2018/25729 sayılı takibi başlattığı, daha sonra bu davanın usulden reddi üzerine Trabzon İdare Mahkemesi'nde dava açtığı, burada verilen ilamı 2022/4378 sayılı takibe koyduğu, her iki alacağın aynı olduğu iddiasıyla mükerrer takibin iptalini talep etmiştir. CEVAP: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; her iki takibin ayrı ilamlara ilişkin olduğu, ilk ilamın ortadan kalkması sebebiyle takibin sona erdiği, ikinci ilama dayalı başlatılan takibin mükerrer olmadığı iddiasıyla şikayetin reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece her iki ilamın ayrı olduğu, ilk takibe dayanak ilamın ortadan kalkması sebebiyle takibin kapandığı, ikinci takibe dayanak alacağın farklı alacak olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

İtirazın iptali davasının açılabilmesi için yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takibin bulunması ve borçlu tarafından ödeme emrine süresi içerisinde geçerli bir itirazın yapılması suretiyle takibin durması gerekmektedir. Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; icra dosyası içerisinde yer alan ödeme emrinin tarihinin 20/06/2016 tarihi olduğu ve borçlu tarafından 17/07/2016 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu ancak davalı vekili tarafından 29/11/2016 tarihinde takibin durdurulması talepli dilekçe sunulduğu ve 01/12/2016 tarihinde takibin durdurulması için tebligat neticesinin beklenilmesine ilişkin karar verildiği görülerek, icra dosyasının süresi içerisinde yapılmış bir itiraz ile durduğuna ilişkin dosyada herhangi bir belge ve bilgi olmadığından, itirazın iptali davasının açılması için aranan usulü şartların oluşmadığı görülerek, davacının davasının usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2017 NUMARASI : 2017/726 ESAS, 2017/859 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı (İ.İ.K. 97) KARAR : Yukarıda ayrıntısı belli ilk derece mahkeme kararı, süresi içerisinde istinafen incelenmesi alacaklı tarafından talep edilmekle; Dava dosyası için görevlendirilen üye hakim tarafından hazırlanan ön inceleme ve inceleme raporları dinlenip ayrıntılı olarak okunup heyetçe müzakere edildikten sonra duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; 3. şahsın istihkak iddiası üzerine İİK'nın 96. ve 97.maddeleri gereğince takibin taliki veya devamı konusunda karar verilmek üzere dosyanın mahkemeye gönderildiği, mahkemece 3.kişinin istihkak iddiasının kabulü ile takibin 3.kişi yönünden talikine karar verilmesi üzerine alacaklı tarafından mahkemece istihkak iddiasının kabulü yönünden hüküm kurulmasının mümkün olmadığından ve takibin devamına karar verilmesi...

    Alacaklı tarafından 18/02/2009 tarihinde takibe başlandığı, ödeme emrinin 27/05/2009 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine alacaklı vekili tarafından 20/08/2009 tarihinde haciz talep edildiği, icra müdürlüğünce talebin masrafın karşılanması halinde yerine getirileceğine karar verildiği, alacaklı tarafça 06/03/2014 tarihinde takibin yenilenmesi talebinde bulunulduğu, takip dosyasında 20/08/2009 tarihinden takibin yenilendiği 06/03/2014 tarihine kadar takibin devamını sağlamaya yönelik herhangi bir işlem yapılmadığı, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Maddesi uyarınca süresiz şikayet yolu ile ileri sürülebileceğini, ilk olarak dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak ölü kişiye takip başlatılarak akabinde haksız ve hukuka aykırı şekilde takibin müvekkillerine yöneltilmesine itiraz ettiklerini, müvekkilleri tarafından mirasın Karadeniz Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/31 Esas sayılı ilamı ile koşulsuz, şartsız olarak reddedildiği ve kararın kesinleştiği dikkate alındığında, takibin/ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, davaya konu takibin müvekkillerine yöneltilmesi için ek takip talebinin gönderilmesinin gerektiği ancak ödeme emrinin gönderildiğini bu haliyle söz konusu takibin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 26/09/2022 tarihli ilamının davacı T2 ve T3 yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Maddesine dayalı talep yerinde olmadığı gibi İİK'nun 294/1 Maddesine dayalı şikayetin de takibin kesin mühlet kararından önce başlatıldığı ve bu madde kapsamında durdurulması gerektiği, takibin iptali talebinin yerinde olmadığı, takip dosyasında da icra müdürlüğünce alınan 14/02/2019 tarihli karar ile davacı açısından takibin durdurulmasına karar verildiği görüldüğünden yeniden durdurma kararı verilmesine gerek bulunmadığı anlaşılmakla şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle: Davanın kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, konkordato kararı sonrasında açılan 2019/17090 Esas sayılı takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Davacının iş bu davasında ileri sürdüğü İİK 288....

    Dolayısıyla borçlu hakkında iflas, haciz, rehnin paraya çevrilmesi yollarından hangisi ile takip yapılmışsa takibe o yolla devam edilir. 2-) Takibi mirasçılar hakkında devam ettirmek; Takibin mirasçılar hakkında devamı, haciz yada rehnin paraya çevrilmesi yollarıyla olur. Muris hakkındaki takip iflas yolu ile başlamış ise mirasçılar hakkında iflas yolu ile takibe devam edilemez.Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkarılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçenlere muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği isteğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak, fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmeyip takibin mirasçılara karşı devam edildiğini gösteren muhtıra niteliğindedir. Bu nedenle de mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere ve takip kesinleştiğinden İİK’nun 168.,169....

      Her ne kadar davacı tarafından şikayet yoluna gidilmiş ve istinaf talebinde bulunulmuş ise de, davacının vermiş olduğu itiraz dilekçesi ile takibin durdurulmasını talep ettiği ve takibin durdurulduğu, ancak davacı tarafından bu hususun şikayet yoluna getirildiği anlaşılmış ise de, davacının lehine olan işleme yönelik olarak şikayet yoluna başvurmasında hukuki yararının bulunmadığı gibi, ilamsız takiplerden İİK'nun 66. maddesi gereğince süresinde yapılan itiraz halinde takibin durdurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının takibin durdurulması talebi istemine uygun olarak kabul edildiğine göre, davacı borçlu tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması icra takibini sürüncemede bırakabileceği gibi başvurunun kötüniyetle yapıldığı anlaşılmaktadır....

      Ayrıca ‘..tevdii mahalline yapılan ödeme ile borçlunun borçtan kurtulduğunun kabulü gerekeceği..’ de belirtilmek suretiyle, anılan tevdii mahalline takip tarihinden önce yapılan ödeme dikkate alınarak borçlu aleyhine başlatılmış olan takibin iptali gerekeceği açıklanmıştır. Her ne kadar bozma kararında "takibin iptali gerekirken" ibaresi yazılmış ise de ödeme nedeniyle İİK'nın 169/a maddesi uyarınca takibin durdurulması söz konusu olduğundan takibin durdurulması yerine sehven takibin iptali yazılması maddi hataya dayalı olup bozma kararının bu şekilde anlaşılması gerekir. 6100 sayılı HMK.'nun ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmü düzenlenmiştir....

        -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin üç adet çeke dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe giriştiğini, takibin İcra Hukuk Mahkemesince geri bırakılmasına karar verildiğini, müvekkilinin alacağının sabit olduğunu, takibin itirazsız kesinleştiğini, temel ilişkinin zamanaşımına uğramadığını belirterek takibin devamına, 33.472,97 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işletilecek olan kademeli reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının davasını alacak davası olarak açtığını, ancak talep kısmında itirazın iptalini talep ettiğini, çek lehdarının alacağının bulunmadığını, davacının da çeklere dayalı alacak talebinde bulunamayacağını bildirerek, davanın reddini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu