Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, 13/05/2011 tarihinde ölen muris T6'nın davalıya borcunun bulunması nedeniyle mirasın terekenin borca batık olduğunun ve mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiş ise de, murisin ölüm tarihi itibariyla gerekli ve yeterli araştırmaların yapılmadığı anlaşılmaktadır....

Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir." hükmü düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince ise "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabileceği belirtilmiş olup davalı tarafça mirasın reddinin iptaline ilişkin herhangi bir dava açıldığı belirtilmemiştir....

Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 2016/7861 E.- 2016/26294 K. sayılı ilamı ile "Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süresi içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır... Mirasın reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alındığı hallerde, borçluların talebinin borca itiraz olarak nitelendirilmesi yerinde olmayıp" şeklinde mirasın reddi nedenine dayalı icra takiplerine yönelik itirazların değerlendirilmesinde nasıl bir yol izlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda davacının sunmuş olduğu mirasın reddine dair İstanbul 11....

borçlu görünen muris Kenan Derviş Şimşek'in 03.12.2020 tarihinde vefat ettiğini, murisin vefatı üzerine müvekkilleri tarafından 22.12.2020 tarihinde murisin mirasının reddi amacı ile yasal süre içerisinde Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/1775E.; 2021/53K. sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, müvekkilleri tarafından açılan bu davanın ise 11.01.2020 tarihinde karara çıkarak söz konusu mirasın reddi kararı 12.01.2021 tarihinde kesinleştiğini, davalı alacaklı tarafından da mirasın red kararından sonra muris hakkında 19.01.2021 tarihinde dava konusu icra takibi başlatıldığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 53. maddesi uyarınca mirasın reddi sebebiyle takibin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı ve diğer borçlular hakkında başlatılan icra takibinin konusunu oluşturan senette, davacının murisinin avalist olduğu, muris Mehmet Sabri Özkütükçü'nün 10/08/2021 tarihinde vefat ettiği, takibin ise 02/11/2021 tarihinde başlatıldığı anlaşılmaktadır. Beykoz 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 02/09/2021 tarihli 2021/1140 Esas 2021/975 Karar sayılı kararı ile davacının mirası kayıtsız ve şartsız reddettiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, davanın 31/08/2021 tarihinde açıldığı, kararın 21/11/2021 tarihinde kesinleştiği tartışmasızdır. Davacının murisi borçlunun takip tarihinden önce öldüğü ve İİK'nın 53, TMK'nın 606. maddelerinde belirtilen yasal süre geçmeden, davacıya karşı takibe başlandığı anlaşıldığından, takibin iptaline karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur....

Uyuşmazlık, mirasın reddi nedenine dayalı takibin iptali istemine yönelik şikayet niteliğindedir. Pınarbaşı (Kayseri) Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.06.2018 tarih ve 2018/136 Esas, 2018/154 Karar sayılı mirasın gerçek reddine ilişkin dosyada, miras bırakan İbrahim Kocabay'ın 30.05.2018 tarihinde ölümü üzerine, davacılar Atiye Sapancı, Aysel Kocabay, Ebubekir Kocabay, Güleyhan Dirican, Müzeyyen Çakır, Süreyya Küpeli hakkında mahkemece davanın kabulü ile mirasın kayıtsız şartsız reddi ile tesciline karar verilmiş, karar 10.09.2018 tarihinde kesinleşmiştir. Kayseri 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.12.2020 Tarih ve 2020/1352 Esas 2020/1646 Karar sayılı kararı ile alacaklı banka tarafından muris İbrahim Kocabay'ın ölümünden sonra yasal mirasçılarının süresi içinde mirası reddetmeleri sebebiyle mirasçılarının gösterilmesi ve takip dosyasına devam edebilmeleri için yaptıkları başvuru sonucu veraset ilamının düzenlendiği görülmüştür....

Yasal düzenlemeler ve Yargıtay 12.H.D'nin 18/01/2018 tarih ve 2016/26368 Esas, 2018/310 Karar sayılı ' Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda geçerli olup, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadırlar.' şeklindeki emsal kararı nazara alındığında murisin takipten önce ölmüş olması ve mirası red süresi geçtikten sonra mirasçılar aleyhine takibin başlatılması olması nedeniyle...

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleştiği, davacı tarafından aciz belgesinin sunulduğu, borçlu ... mirasçıları yönünden mirasın reddine ilişkin talep ve beyanlarının hadise olarak incelendiği, yapılan araştırmada murisin adına kayıtlı menkul ve gayrımenkul mala ulaşılamadığı, ayrıca mirasçılardan Sevda ve Dilek'in mirasın reddine ilişkin karar aldıkları, mahkemece yapılan araştırma sonunda da yapılan icra takipleri sonucu terekenin borca batıl olduğunun tespit edildiği, TMK'nunu 35.maddesine göre ölüm gününde terekenin borca batık olduğu şayi veya sabit olursa mirasın reddedilmiş sayılacağı, bu nedenle mirasçılar yönünden mirasın reddi hükümlerinin uygulanabileceği, davalı ... yönünden açılan davanın, davalı borçlu ile adı geçen davalının kayınpeder-damat olaması nedeniyle aralarındaki tasarrufun İİK 278/2 ve 280.maddelere göre iptale tabi olduğunun kabulü gerektiği, diğer davalı ...'...

    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleştiği, davacı tarafından aciz belgesinin sunulduğu, borçlu ... mirasçıları yönünden mirasın reddine ilişkin talep ve beyanlarının hadise olarak incelendiği, yapılan araştırmada murisin adına kayıtlı menkul ve gayrımenkul mala ulaşılamadığı, ayrıca mirasçılardan Sevda ve Dilek'in mirasın reddine ilişkin karar aldıkları, mahkemece yapılan araştırma sonunda da yapılan icra takipleri sonucu terekenin borca batıl olduğunun tespit edildiği, TMK'nunu 35.maddesine göre ölüm gününde terekenin borca batık olduğu şayi veya sabit olursa mirasın reddedilmiş sayılacağı, bu nedenle mirasçılar yönünden mirasın reddi hükümlerinin uygulanabileceği, davalı ... yönünden açılan davanın, davalı borçlu ile adı geçen davalının kayınpeder-damat olaması nedeniyle aralarındaki tasarrufun İİK 278/2 ve 280.maddelere göre iptale tabi olduğunun kabulü gerektiği, diğer davalı ...'...

      Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş olup, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır....

      UYAP Entegrasyonu